Dedik ya, biraz işin arkasındaki yaratıcıları da tanımak istiyoruz. E bu madalyonun iki tarafı var neticesinde değil mi? Bağımsız yapımlarla adı anılan yaratıcılara bir gün geleceğiz (söz!), ama şimdlik, iki devin arasında gezinelim bir süre. Marvel’ı zaten şurada işledik, gelin şimdi de onun ezeli rakibi DC’ye bir göz gezdirelim, ne dersiniz? Neticede adamların isminin altında yıllardır “World’s Greatest Super Heroes” yazıyor, bakalım o büyük kahramanları yaratanlar kimlermiş?
Son bir hatırlatma. Marvel ve DC seneler içerisinde pek çok yazar ve çizer paylaştılar kendi aralarında. Biz bugün iki tarafın da kendisiyle özdeşleşen unutulmaz isimlerine bir göz atalım; eserin arkasındaki adamları bir tanıyalım dedik. Liste uzayıp gitmesin diye 10’la sınırlı tuttuk, çizgi roman sanatı içerisindeki önemlerini ve etkilerini birinci kriter kabul ettiğimizden de biraz eski isimlere yöneldik. Eklemek istedikleriniz varsa, yorumlarda belirtmeyi unutmayın. Buyurun, başlıyoruz!
Alan Moore
Şimdiden uyaralım, aşağıdaki pek çok yazar gibi Alan Moore da ana akım DC evreninde çıkarttığı işlerden çok, DC’nin alt markalarıyla yaptıkları yüzünden bu listede. Hoş, pek çok yaratıcının aksine Moore ana akım DC evreninde de izini bırakmıştı Whatever Happened To The Man of Tomorrow ve The Killling Joke ile. Fakat onun en önemli işlerinden çoğu, DC altında yayınlandı. Watchmen, V for Vendetta, Hellblazer, The League of Extraordinary Gentlemen… Daha bir şey demeye gerek var mı?
Alex Ross
Alex Ross, muhtemelen çizim tarzını en net bir şekilde tanıyabileceğiniz nadir sanatçılardan biri. Yemin ediyorum beş kilometre öteme bir çizimini koysanız, Alex Ross diye bağırırım. Ve nedense, Ross son yıllarda Marvel ile çalışmaya başlamış olmasına rağmen onu DC dışında görünce bir garipsiyorum. Kingdom Come başta olmak üzere DC Comics’e pek çok şey katan Ross’un tarzı, DC’nin gerçek üstü karakterlerine çok yakıştığı içindir belki de, kim bilir?
Frank Miller
Dürüst olayım, bu maddeyi yazarken her kelimemde yutkunmak zorunda hissediyorum kendimi. Frank Miller’ın 300, Year One ve The Dark Knight Returns gibi işlerini tartışacak değilim. Fakat Miller’ın şahsi görüşleri ve son yıllardaki sanrıları, onu övmeyi gerçekten de zorlaştırıyor. Beyanları ve inançları ne kadar sert ve acımasız olursa olsun, çizgi roman severler olarak onu Batman mitosundaki su götürmez katkılarıyla hatırlamayı tercih edeceğiz sanırım. Ah bir de kendisi bunu bu kadar zorlaştırmasaydı…
Garth Ennis
Garth Ennis’in Punisher için yaptıklarını bir köşeye koyacak değilim. Ennis, Marvel’a da pek çok sağlam şey yazdı, çizdi. Aynı şekilde bağımsız olarak da bir çok efsanenin altında imzası var. Fakat gelin görün ki dünya yıkılsa, yer yerinden oynasa da Ennis’in en iyi işleri daima DC şemsiyesi altında yayınlanmış olacak. The Boys, Hitman, Hellblazer ve tabii ki kalitesi tartışmasız olan, ne kadar iyi olduğuna inanmasının efsane güç olduğu Preacher.
Grant Morrison
Morrison, nerede durduğunuza bakarak ya DC Comics tarihinin en büyük şarlatanlarından biri, ya da o olmasaydı DC Comics bugünkü yerinde olmazdı. Kime sorduğunuza göre değişir alacağınız cevap, fakat şunu tartışmanın bir anlamı yok: Morrison çoktan DC tarihindeki yerini ayırttı bile. Batman ile yaptıkları çok tartışıldı, ama DC Comics bunları beğenmiş olacak ki, Morrison giderek şirket içerisinde daha önemli bir yer edinmeye başladı. Bugün de DC’nin yeri değişmez parçalarından biri en nihayetinde.
7 Comments
Belki henüz erken ama Scott Snyder’da bu listede bulunmayı hak ediyor gibi.
DC’de daha önemli pozisyonlara gelebilmiş olsa da Jim Lee benim X-Men’le özdeşleştirdiğim bir çizer. Garth Ennis’in de hangi yayıncı şirket adına daha önemli bir isim olduğu tartışılır bahsettiğiniz gibi. Frank Miller da Daredevil ile tarafları eşitleyebilir diye düşünüyorum. Bir de bunlar gibi arada kalabileceklerini düşündüğüm, her iki listede de yer alabilecek sanatçılar var. Warren Ellis ile Mark Waid ilk aklıma gelenler. Bu babaları da bir yere sığdırabilseniz fena olmazmış. Burada olmamasını büyük ayıp olarak gördüğüm isimler ise Neal Adams ile Geoff Johns. Özellikle Geoff Johns, son yıllardaki performansı ile kendisini şimdiden DC efsaneleri arasına yazdırdı diye düşünüyorum.
Buradakilerden daha iyi olmasın ama Chuck Dixon (Knightfall), Dan Jurgens (Death of Superman), Brian Azarello (Hellblazer) ve Joep Loeb de beni (ve tahmin ediyorum TR’de pek çok kişiyi) DC Comics’le tanıştıran kişilerdir.
Yalnız çizgi romanda DC Marvel’dan iyi diyenlerin boş konuşmadığına bu yazarlar (ve yazdıkları hikayeler) kanıttır. Her biri ayrı efsane..
Her iki liste de çok güzel, ikisini de keyifle okudum ama eklenmeyen isimleri görünce 15 kişilik mi olsaymış listeler diye düşündüm açıkçası 🙂
DC/Vertigo deyince İngilizleri unutmak mümkün değil. Buradaki 10 ismin 4’ü (Moore, Gaiman, Morrison, Ennis) 80’ler sonu 90’lar başında yaşanan “British Invasion”‘dan geliyor. Bence geekyapar bu “Englishmen in New York”ların dosyasını da yapsın 🙂
geoff johns kim ki zaten
Greg Capullo der çekilirim