Ubisoft geçenlerde sızdırılan, aylar öncesinden de eti budu hafiten öğrenilen Assassin’s Creed: Syndicate hakkında en sonunda resmi bir paylaşımda bulundu. Sazı aldılar ellerine, bu sonbaharda çıkacak olan yeni Assassin’s Creed hakkında uzunca konuştular. Yetinmediler, sağa sola ekran görüntüleri gitti, videolar paylaşıldı, fragmanlar yapıldı… Artık Syndicate hakkında görece detaylı bir hakimiyetimiz var. Biz de bunu sizlerle paylaşalım istedik.
Buyurun, bizce Assassin’s Creed: Syndicate hakkında mutlaka bilmeniz gereken 12 şey!
1. Merhaba Londra!
Evet, oyunumuz Londra’da geçiyor. Bunu zaten öncesinde biliyorduk. Assassin’s Creed, pek çok farklı Anglo-Sakson karakterle haşır neşir olduktan sonra ilk defa direkt olarak İngiltere’ye konuk oluyor. Londra’nın 7 semti, tüm haşmetiyle, oyunun odak noktalarından biri olacak.
2. Merhaba Jacob Frye!
Buyurun, sizi Jacob Frye ile tanıştıralım. Jacob, Ezio Auditore’nin, Edward Kenway’in izinden giden bir karakter. Atarlı, kanı kaynıyor, karizmatik, cepte hazır tuttuğu bir gideri daima var! İlla ki karakter hikaye içerisinde bir oturmayı kalkmayı öğrenecek, aynı Edward ve Ezio gibi biraz daha ayakları yere basan bir adam olacak. Orası çok belli! Ama Ubisoft formülden çıkmış biraz. Nasıl mı?
3. Ama Evie Frye’ı da unutmayın!
Bir de Evie var işin içinde! Evie, Jacob’ın ikiz kız kardeşi. Bu iki karakter arasında GTA V stayla, dilediğimiz gibi değişim yapabileceğiz oyun içerisinde. Evie kardeşine kıyasla daha oturaklı, daha “dur bir düşünelim birader” tipi. Stealth’e daha yatkın. Kendisi aynı zamanda serinin ana oyunlarına konuk olan ilk ana kadın karakter olma onuruna da sahip!
4. Merhaba 19. Yüzyıl!
Haçlı Seferleri döneminde başladık, oradan Rönesans’a, Amerikan Bağımsızlık Savaşı’na, Karayipler’de keşif çağına, Fransız Devrimi’ne gittik. Çok ucundan, kıyısından dolanmıştık öncesinde. Ama hiç 19. yüzyıla geçmemiştik. En sonunda buradayız. Endüstriyel devrim kapıda, barutla ilgili daha yaratıcı fikirler bulunmaya başlanmış, ve artık insanların hayatında inceden bir “millet” fikri var.
5. Ve Merhaba Yeni Silahlar
Elbette yeni yüzyıl ne demek Assassin’s Creed serisi için? Yeni silahlar! Syndicate bu hususta hem dönemi, hem de yeri üstlenmiş sırtına. Artık Ezio’nunki gibi bir bezelye atıcıdan çok daha fazlası var. Baya altıpatların dönemindeyiz artık. Hâlâ mertlik bozulmadı, mesela Jacob Hindistan’dan getirdiği özel bıçağını da müthiş kullanıyor. Ama son nokta? İşte orada çıkartıyor altıpatları!
6. Atlı Arabalara ve Trenlere De Merhaba Deyin
Artık on dokuzuncu yüzyıldayız, ve burası Londra. İnsanların hayatına inceden bir “trafik” kavramı girmiş; ama başka bir sebepten! Atlı arabalar geziyor Arnavut kaldırımı tipi sokaklarda. Biz de aynı GTA gibi bunlardan birinin yanına gidip, şöförünü azat edebiliyoruz. İstediğimiz zaman, yani önceki gibi sadece belirli set görevlerinde değil! Bir de bir ara trenler dendi, ama onda temkinliyiz.
3 Comments
bi halt olmayacak bu oyundan da. bir oyunun yüzde 75 i takip et görevi olursa ne olcak ki ? ilk defa bu sıkılma hissini revelations ta hissetmiştim. geri getirmeleri gereken şeyi söyleyim : platform öğeleri. ac 2 deki zırh görevini hatırlarsınız 5-10 adet mekan ziyaret edip ordan oraya atlamaya çalışıyor bulmaca çözüyorduk. rogue oyununda sadece lisbon bölümünde vardı sanırım derin bir oh çekmiştim oyunda var diye ama o da bir bölümle sınırlı kaldı. hem zaten bölge ele geçirme olayı ilk değil ki. ubisoftun her oyununda var. watch dogs, farcry, ac. adına çete diyip aynı şeyi dayayacaklar.
Videoyu bende izledim ve malesef ders aldıklarını hiç sanmıyorum. Senaryo “Bunun illa ki bir yerine Tapınakçılar ve Haşhaşiler girecek, inşallah” olarak özetlenebilir. Gangs of NewYork izliyormuşum gibi hissettim ki saygım sonsuzdur. Umarım o havayı yakalayabilirler. Ancak oyun içi görüntüler (alfa demesine rağmen Unity’den biliyoruz ki %90 öyle çıkacak bu oyun) kütük gibi. Bence
Assassin’s Creed II’deki “The Truth” videosu ile seri zirve yaptı,
merak içinde bıraktı, heyecanlandırdı.. sonra yazarları mı istifa etti
ne oldu ise yokuş aşağı inmeye başladık. Bilim-kurgu had safhada,
düşünsenize Adem ve Havva’ya kadar geçmişe
gitmişiz. Ne hikayeler çıkabilirdi oradan. Ayrıca Assassin’lerin “iyi”
adamlar olduğu belliydi. Şimdilerde çıkan oyunlarda neredeyse
“Templar’lar da fena adamlar değil yav, kime göre neye göre iyi”
aşamasına getirmelerini oyalama taktiği olarak görüyorum. Serideki
bildiğimiz ikinci kritik nokta günümüzde geçen kısım ki “felaket”‘den
bahsetmiyorum. Assassin’lerin Dubai’deki olaydan sonra tekrar
toparlanmasından bahsediyorum. Templar’lar neredeyse zafer kazanmış
durumda. Desmond’da gitti. Şimdi ne olacak oyunlarda kaç senedir birşey
anlatılmadı. Umuyorum yeni oyunda veya en azından günümüzde geçeceği
söylenen AC filminde bu köklerine döner seri.. Witcher
3’ü pre-order ettiyseniz ön yüklemeye açılmış şimdi büyük bir hevesle
indiriyorum. Oyunun iyi olup olmayacağı daha belli değil. Umarım AC
içinde aynı heyecanı duyduğumuz günler gelir. Aslında oyun dandik olsa
bile fragmanı ile heyecanlandıran onlarca yapım oldu. Farklı bir örnek
olarak Star Wars 7’nin birinci teaser fragmanı ile ikincisi arasında
dağlar kadar fark var. İlki ne kadar sönükse ikincisi o kadar yerimizden
hoplattı. Han Solo’yu da görünce ve “Evimize Döndük” gibisinden bir laf
duyunca serinin “özüne” döndüğünü anlayıp rahatlamış olduk. AC’yi
tekrar canlandırmak için o kadar uğraştıklarını söylüyorlar röportajda,
bari ilginç birşeyler ekleyip bizi oyunu ön sipariş etmeyi
“düşündürselerdi”. Ne bileyim Assassin’s creed revelations’In fragmanı,
müziği neydi öyle. Burada da Ezio / Altair şöyle bir görünüp kaybolsa
fena mı olurdu?
Ona bakılırsa Unity’nin pre alpha görüntüsü daha iyi gözüküyordu keşke o çıksaydı 😀