Şu hayatta gerçekten her gün yeni bir yaşına basıyor insan. Bazı çok net doğru bildiği şeyler bambaşka çıkabiliyor. Benim başıma bir tane geldi az önce. Fables’a kadar konu oluşundan bildiğim, masalına aşina olduğum, hatta Rammstein adına şarkı yapınca karakteri merak ettiğim Rose Red’in, bildiğimiz Pamuk Prenses’in kardeşi olmadığını öğrendim. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalındaki Pamuk Prenses’in, İngilizce’deki adının Snow White olmasından, ve bu adın Rose Red’in kardeşiyle aynı olmasından yola çıkarak, hep ikisini aynı karakter sanmıştım ben.
Evet. Sonradan fark ettim ki, zaten biz İngilizlerden daha akil çevirmişiz bunu. Çok minnak bir yazım farkıyla ayrılan iki karakteri, İngilizce yekten Snow White diye bırakmış. Biz ise sırasıyla Pamuk Prenses ve Karbeyaz olarak geçmişiz tarihe. Ama tabii, iki masalın alakasız olduğuna dair küçük gerçek, Hollywood’u caydırmamış. Disney’yi de caydırmamış. Kendileri şimdi, modern bir anlatılma, bu iki karakteri ve iki masalı birleştirmek niyetinde.
Geçmişinde bir adet “fena değil” klasmanında animasyon senaryosu bulunan Justin Merz, Hollywood Reporter’ın hikayesine göre Rose Red’i konu alan bir senaryoyu Disney’ye satmış. Bu senaryo, orijinal Pamuk Prenses hikayesini konu alacak, ama aralara Rose Red’i yerleştirecekmiş. Aynı zamanda animasyon olmayacağını söylemekte de yarar var. Burada ilginç olan detay ise, filmin prodüktörünün Snow White and the Huntsman filminin yazarı olması. Bu küçük bir paylaşılmış evren anlamına mı geliyor? Pek sanmıyorum, ama bir yandan, Disney’nin peri masalı filmlerini paylaşılmış bir evrene oturtması fikri de, ne hikmetse, kulağıma bir tatlı geliyor.
Filmin konusu şöyle olacak, kardeşine kıyasla daha farklı bir karaktere sahip olan Rose Red, ablası zehirli elmayı yiyip komaya girince, bir çare bulmak üzere Huysuz ile birlikte bir yolculuğa çıkacak. Tabii elbette öncesinde de bazı kilit noktalarda hikayeye –kendi deyimleriyle- transpoze edilecek; ama filmin ağırlığını bu mesele oluşturacak. Valla ne yalan söyleyeyim, Disney’nin masalları samimiyetle uyarlama trendinin pek arkasındayım ben. Bunu da merakla bekliyorum o yüzden. Siz ne diyorsunuz?