Hâlâ bu çeşit kaygılara sahip olan var mı bilmiyorum, ama bir aralar Hollywood’da ne zaman biri bir süper kahraman rolünü, ya da meşhur blockbuster bir rolü geri çevirse; verdiği sebep aynı olurdu: tek bir role sıkışıp kalmak istemiyorum. Artık bu gerçek bir risk değil zannediyorum ki. İnsanlar aktörleri sadece oynadıkları rollerden tanımıyorlar. Instagram’larını da takip ediyorlar, röportajlarını izliyorlar, tweet’lerini okuyorlar, Jimmy Fallon ile oynadıkları spastik oyunlara gülüyorlar… Bu da aktörlerin imaj planlamasını kendilerine bırakıyor ki, onlar da daha rahat büyük roller alıyorlar.

Ama yine de, bazılarının biraz ekstra efor sarf etmesi gerekiyor. Ben Affleck de onlardan biri. Onun üstlendiği rol, Star-Lord gibi aktörün popülarize ettiği bir süper kahraman değil. Wolverine gibi aktörüyle çok müthiş uyum sağladığı için şişmeyen süper kahramanlardan da değil. Üstelik Cyclops gibi birkaç senede bir de çıkmıyor karşımıza. O baya, gelmiş geçmiş en popüler ikinci süper kahramanı oynuyor. Üstelik de bundan sonra senede en az iki kez oynayacak görünüşe bakılırsa. Affleck’İn ‘Bir dakika, benim bundan gayrı bir kariyerim var be’ diyebilmesi için, çok iyi şeylerle gelmesi gerekiyor karşımıza.

Şükür ki, Affleck artık karşımıza kötü bir şeyle gelmek nasıl bir şey unutmuşa benziyor. 2000’ler ortalarının Jersey Girl ve Gigli facialarından sonra bir ara çöken, düştüğü kuyudan da kendi çıkan aktör takriben Gone Baby Gone’dan beri yukarıya doğru tırmanıyor. Bir yandan Gone Baby Gone, The Town ve Argo gibi yönettiği üç pırlanta film var. Bir yandan Gone Girl, Hollywoodland gibi pırlanta performansları var. İkinci kategoriye de, yeni bir şey daha atacakmış gibi duruyor: The Accountant.

Biz açık ve net konuşalım, fragmana vurulduk. Bayıldık, öldük, bittik, tükendik. Gerçekten o 90’lar tipi, 2000’lerin başı tipi ‘İlginç bir karakter ve ilginç bir konu bulalım, film aksın gitsin’ anlayışına ait; ama aynı zamanda da yirmi birinci yüzyıl gereksinimlerini de karşılayan; en önemlisi de oyuncu kadrosu gerçekten muhteşem bir film gibi duruyor. Hangi birisine vurulalım bilmiyoruz. Fragman gerçekten devasa bir ümit veriyor insana. Affleck’in son zamanlardaki kredisini de düşününce, gazlanmadan edemiyoruz. Gerçekten, Ekim 2016 tarihini not ettik kenara. Sabırsızlıkla bekliyoruz!

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.