E3 konferansları sırasında hemen hemen herkesin, en az sevdiği ve en az takip ettiği sunum sanıyorum ki PC Gaming Show sunumudur. Gerek hali hazırda büyük PC oyunlarının diğer oyun firmalarının sunumlarında gösterilmesi, gerek PC Gaming Show sunucularının biraz “aşırı” olmaları sunumun izlenme sayısını bir hayli düşürüyor. Yine de itiraf etmeliyim ki bilgisayarımın kötü olmasından kaynaklanan indie oyunları sevdam, ister istemez bu sunumu sonuna kadar takip etmemi sağlıyor. Her sene istek listeme en çok oyun attığım PC Gaming Show sunumu, bu sene de büyük oyun bekleyen oyuncuları hayal kırıklığına uğratsa da ben yine büyük bir liste yaparak geldim karşınıza. O halde gelin PC Gaming Show’dan elimizde kalanlara hep beraber göz atalım.
1) Torchlight 3
Daha önce size “STEAM Kış İndirimlerinden Edinebileceğiniz En İyi ARKADAŞLARLA GİDECEK 10 Oyun!” yazısında Magicka’yı överken kullandığım; “Eğer büyücü şapkaları ve büyücü cübbelerine sahip dört arkadaşsanız şimdi onları giymenin tam zamanı” cümlemi izninizle tekrarlıyorum. Arkadaşlarınızla beraber büyü yaparak canavarlar kestiğiniz Torchlight 3, benim arkadaşlarıma almaları için şimdiden ısrar etmeye başladığım bir oyun oldu.
2) Airborne Kingdom
Airborne Kingdom, fragmanından tam olarak oynanış mekaniğini anlayamadığım bir oyun. Ama gerek müziğinden gerekse oyunun sanat tasarımından dolayı çoktan istek listeme ekledim. Bundan sonrası teferruat.
3) Humankind
Epic Games’in Civilization 6’yı bedava vermesinin ardından başlayan Civilization çılgınlığı, Humankind’ın gelmesi ile zirveye çıkacak gibi. Yapım şirketinin üç senaryoyla ve “tamamen oyuncu geri bildirimleriyle yapılacak” dediği oyun, strateji sevenlerin oldukça hoşuna gidecek gibi gözüküyor.
4) Evil Genius 2
Biraz Dungeon Keeper biraz X-Com üssü gibi görünen Evil Genius 2, strateji severlerin kalbine giden bir diğer oyun. Oyunda strateji kurarak dünyayı ele geçirmeye çalışan bir şeytani dehayı yönetirken birçok popüler kültür öğesiyle de karşılaşıyorsunuz. Bence oldukça eğlenceli ha!
5) Prodeus
Nostaljik Doom ve Wolfenstein grafiklerini yeniden bilgisayar oyuncularıyla birleştiren Prodeus, bunu yaparken eğer güzel bir akış sağlarsa tadından yenmez. Tamam oyunlarda hikaye, hikaye anlatımı çok önemli falan ama bazen de insan şöyle metal dinleyip şeytan vurmak istiyor. Oyunda Mario Maker gibi kendi haritalarınızı yapıp diğer oyuncularla paylaşabilmeniz de cabası! Bu arada metal dinleyip şeytan vurmak demişken…
6) Metal Hellsinger
Doom’u metal ile birleştirerek müziğe göre iblis öldürdüğünüz Metal Hellsinger, bana göre inanılmaz eğlenceli bir fikir. Şöyle gece son ses açacaksınız, kulaklığı takacaksınız ve bam bam bam şeytan öldüreceksiniz. Daha keyifli bir şey var mı?
7) Carto
Çok basit bir mekanik ve çok tatlı grafiklerle karşımıza çıkan puzzle oyunu Carto, hem bu türe biraz ilgimin olması hem de bu türe az oyun çıkması dolayısıyla oldukça ilgimi çekti. Aldım gitti.
8) Unexplored 2
Roguelike oyun denince benim için akan sular durur. Eh, zaten tatlı grafiklere olan düşkünlüğümü uzun zamandır biliyorsunuz. O yüzden size Unexplored 2’nin an itibariyle sepetimde olduğunu söylememe gerek yoktur herhalde. Alınsın!
9) Potionomics
Shoppe Keep’i bilenleriniz için bu fragmanı izlemek yeterli olmuştur sanırım oyunu almak için. Ama bilmeyenler için şöyle söyleyeyim, maceracıların bulunduğu bir dünyada maceracılardan biri değil de onlara iksir satan biri olmak aşırı zevkli! Oyunun grafikleri de çok hoş gözüküyor. Hemen veresiye defterlerinizi, kantarınızı, iksir kazanınızı hazırlayın ve bu oyuna bir bakın derim.
10) Cartel Tycoon
Tycoon oyunlarını seven biri olmadım hiçbir zaman. Ama bu oyun tarzının inanılmaz fanatik bir kitlesi olduğunu biliyorum. Lunapark, hayvanat bahçesi işletmek, işletmeyi genişletmek çok zevkli oluyor. Şimdi ise bu oyunların daha eğlencelisi geliyor bana göre. Bir uyuşturucu kartelini işlettiğiniz oyunda para kazanmaya çalışırken bir yandan da polislere yakalanmamanız gerekiyor. Kafanızda Narcos’un jenerik müziği çalmaya başladı değil mi?
11) Trash Sailors
Her oyun tarzının bir indie yansıması olmasını çok seviyorum. Raft’ı çizgi filmvari grafiklerle yeniden yorumlayan Trash Sailors, bana biraz da Don’t Starve’ı hatırlattığı için sevdim açıkçası. He bir de oyun bana aşırı derecede Flapjack çizgi filmini hatırlattı. Size de hatırlattı mı?
12) Cristales
Ay bak bu oyun hakkında hiçbir fikrim yok. Ama olmasına zerre ihtiyacım da yok. Grafikleri o kadar harika gözüküyor ki ekrana para attım. İçinden babam çıksa yerim bu oyunu. Çok tatlı!
13) Weird West
Weird West’i almanız için üç sebep söylüyorum; vahşi batıda geçiyor, yapımcısı Devolver, işin mutfağında ise Dishonored ve Prey’i yapan adamlar var. Hala almadıysanız sizin için yapacak bir şeyim yok demektir.
14) Red Sails
İzleyen herkesin aklına Journey ve Far Lone Sails oyunlarını getiren Red Sails, iki oyunu da çok seven biri olarak inanılmaz ilgimi çekti. Valla şöyle güzel bir hikâye anlatıcılığına asla hayır demem.
15) Among Trees
Ve assolistimiz Among Trees. Siz de benim gibi hayatta kalma oyunlarının tutkunuysanız bu türde grafiklerin ne kadar arka plana atıldığını bilirsiniz. Ama Long Dark ve Don’t Starve gibi kendi tarzlarını oluşturan hayatta kalma oyunları, bu yatırımlarının ekmeğini her zaman yiyor ve diğer oyunlardan daha ön planda oluyor. Şimdiyse Among Trees, inanılmaz güzel dünya tasarımı ve sanat yönetimi ile en başarılı hayatta kalma oyunlarından biri olmaya geliyor. Ve bir şey söyleyeyim mi? Harika gözüküyor!
Evet efendim benim dün gece PC Gaming Show’dan çıkardığım notlar, alacağım oyunlar bunlar. Sizler hangi oyunları beğendiniz, hangi oyunları sepetinize ya da istek listenize eklediniz? Yorumlarda yazın da şöyle döne döne bir indie konuşalım.