Marvel’ın çılgın sinema (ve biraz dizi) serüveninin 31. Filmi olan Karınca Adam ve Eşek Arısı: Kuantum Manyaklığı filmi, ağızlarda “bu yoğurt ekşimiş galiba” dedirten bir tat bırakıyor ve ben de nedenlerini madde madde sıralıyorum, haydi bakalım:

ant-man and the wasp quantumania

1) Atari Salonu Tadında Gelişim

Scott ve ailesi genişlemiş durumda. Artık Hank de damadından memnun (ki damadın uyduruk olduğu her yerinden belli, kitabı okumuş); Janet ve Hank de üçüncü baharlarını doyasıya yaşıyorlar (onlar da arada başkaları ile sevişmiş olmalarını birbirlerine macera sırasında söylemeselerdi, bu bir Marvel filmi olmazdı). Hope desen zaten Güler Sabancı olmuş. Scott’ın da artık çulsuz bir eski hırsız olmayı bırakıp dünyaca ünlü bir süper kahraman olduğu Lang sülalesinde aslında karakter gelişimi yaşamaya uygun aslında yalnızca iki karakter var: Cassie ve Janet.

Güzel. Tamam. Bir kez daha Scott ve Hope’un aşk draması veya Scott’un milleti hayal kırıklığına uğratan bir serseri olmayışı güzel. Fakat Cassie ve Janet’ın karakter gelişimleri hepi topu ikişer sahneden ibaret. Cassie başta bir isyankâr teröristken, sonda da isyankâr bir terörist oluyor. Değişen tek şey, bunun New York polisine karşı terörist olmak yerine Kang’in, tam olarak neden faşist olduğunu göremediğimiz düzenine karşı terörist olduğunda, babası için problem teşkil etmeyi bırakıyor olması. Yani bir şey değişmiyor. Yani yok karakter gelişimi falan. Janet ise kuantum âleminde yaşadığı bazı şeyleri anlatmamış, sonlara doğru da kocası zaten “Senin bir suçun yok”, diyor ve o da rahatlıyor. Yani Janet’da da bir gelişim yok. Evet, koca aile hiçbir şekilde gelişmeden film tamamlanmayı başarıyor. Gelişim adına söylenebilecek tek şey, Cassie’nin “bas ve vur” özel hareketinin tuşlarını kavraması.

2) M.O.D.O.K: Mükemmel Olmayıp Dandik Olan Karakter

ant-man and the wasp: quantumania M.O.D.O.K.

Filmde bir gelişim yolu kateden tek karakter MODOK. Onun gelişiminin de Allah cezasını versin. Kötüsün; sonra kendisine karşı en çok intikam hırsı duyduğun insan sana kötü olma diyor; artık iyisin. Aferin. The Flash dizisinde de bu salak taktikle birçok karakter kötü yoldan dönüyordu ama en azından o dizide “döndürme” diyaloglarını Ömer Seyfettin filan yazmış gibiydi. Bundaki replik ise şu: “Sen adi herifin tekisin. Adi olma.”

Yüzüklerin Efendisi’ndeki Solucandil veya Batman ve Robin’deki Mr. Freeze; birçok filmde son anda taraf değiştiren kötüler gördük. Fakat o filmlerde bu karakterlerin değişmek için hep bir sebepleri var, çevrelerindeki bir koşul değişiyor. Modok için ne değişiyor? Hiç. Şişko kafa çok sevimli diye herhalde bu karakter iyi olsun demişler. Ayrıca ölüm sahnesi bence rezaletti. Adam ölüyor ya, iki dakika şaka yapma Marvel! Sırf vücudu deforme diye ölürken gülmemiz mi lazım? Karaktere bağlandığımdan değil, ama yani ayıptır. Normalde Chucky tarzı “sevimli gözüken ama psikopat cani” klişesine sahip MODOK, film için iyice gülünçleştirilmiş.

3) Kang’tan Korkan Korkaktır!

ant-man and the wasp quantumania ant-man ve kang

MCU Kang’ı aşırı ilginç bir karakter bence. Paralel evrenlerdeki varyantlarının birbirlerini etkiledikleri, çoklu evrene hükmeden, aslında Rick and Morty’nin Rick’i gibi bir şey. Yani aşırı güçlü, zaman ve mekâna da hükmettiği için Thor’un tanrılığının bunun tanrılığının yanında çükübik* gibi kaldığı bir varlık. İleriki filmlerde daha çok göreceğimiz karakterin bu filmdeki varyantı belki de en ilgi çekici olanıydı: Diğer bütün Kang’ların tehlikeli olduğu için sürgün ettiği bir varyant. (Bu kadar varyant dedikten sonra kelimeye yabancılaşan bir tek ben miyim?)

Kısacası baya ihtişamlı, tehditkâr, korkutucu ve biraz da gizemli olmalı. Ama filmde gördüğümüz Kang bence hıyarın tekiydi. Oyunculuk veya tavır olarak bir sorunum yok: Thanos’un üstüne sessiz ve vakur değil, biraz daha manyak bir tip koymaları, oyuncu abinin enteresan mimikleri falan bence iyi bir performans tasarımı idi. Ama ortamı yönetmek için kullandığı silahlar ve askerler çok uyduruktu. Sıradan bir insanın dövebildiği askerleriyle ve de jandarmanın rahatlıkla karşı koyabileceği güçte gözüken silahlarla mı bu adam bu diyara, müttefiksiz bir şekilde hükmediyor? Bir kralı kral yapan ona eğilenlerdir. Söylüyorsunuz bu Kang’in çok başka ve çok tehlikeli olduğunu ama göstermiyorsunuz kardeşim!

4) Kuantum Alemi: Sıkıcı Bir Lunapark Deneyimi

ant-man and the wasp quantumania

Gelin bu âlemin özelliklerini sayalım (Uuu, madde içinde madde):

  1. Gökyüzü renkli.
  2. Vahşi doğa yerine bakteri cinsi bir vahşi hayat var.
  3. Normal insanlar yerine rastgele anatomide birkaç rastgele tip bulunuyor.
  4. İletişim için bir herifi içiyorlar. (Bardaki de o muydu?).

Yani kısacası hiçbir kayda değer özelliği yok. Baskı gören halk tipik bir isyan modunda, birtakım elitler var. Eee? Yerçekimi, atmosfer, biyoloji, zaman akışı, fizik kuralları filan gibi konularda birçok bilim kurgu öğesinin lunapark yüzeyselliğinde işlendiği bir diyar. Herhangi bir yer gibi.

Bütün bu sorulara cevap vermek belki tek bir filmde zaten zor ama bize çok açıklamadıkları fakat bir zekâ bütünlüğünde, tutarlı bir şekilde tasarlanmış olduğu belli, çok başka bir diyar olabilirdi sanki. Görsel tasarıma çalışmışlar, kabul ama fantastik veya bilim kurgusal bir detay yok ki ne yok. Bir tek yaşayan evler var (Aidatı kim veriyor?). Filmin adı Quantumania olunca ben kafamızı karıştıran, aşırı gizemli, deli saçması bir ortam beklemiştim; oysaki bir-iki sıradan kostüm ve özel efekt tasarımı ile işin içinden çıkmışlar. Filmin adı Antman ve Wasp: Çemişgezek de olabilirmiş.

5) Karınca Kararınca

ANT-MAN AND THE WASP: QUANTUMANIA

Hocam o karıncalar iyi ki kazara zaman genişlemesinden geçip, akıllanıp, tabancalı tüfekli bir Tip 2 medeniyet kurup, bir de kendilerince geçen onca zamana rağmen Hank’i unutmayıp, durup dururken yardıma geldiler. Toplumsal hafızları ve yüzyıllara uzanan sadakatleri gerçekten kayda değer. Karıncalardan öğrenecek hakikaten çok şey var. Mesela sosyalizm nasıl uygulanmalı ve de elbette yıldızlar arası seyahat yapacak motor nasıl çalışır? Evet.

Yani filmlerde bizim ana karakterlerimize bazı mucizevi yardımlar gelir zaman zaman ama bir haşerenin kendi hâline bırakılınca uzaya çıkan ve lazer silahları kullanan bir türe dönüşmesi gerçekten BAYA bir şans. He bu arada o kadar gelişmişler fakat anatomik olarak bir evrim süreci yaşamamışlar. Hâlâ günümüz karıncası şeklindeler ve don giymeye gerek duymuyorlar.

BONUS: Bill Murrey

Ant-Man and The Wasp, Bill Murray

Kardeşim! Çok sevdiğimiz, ne yaparsa yapsın yüzümüzü gülümseten bir oyuncunun eğer filmde TEK bir sahnesi varsa onu fragmana koymayın!

Böyle yapınca önemli bir karakter zannediyoruz ve filmde -hatta filmlerde- kalıcı bir yeri olacak sanıyoruz. Sylvester Stallone’da da aynı şeyi yaptınız, sizin pazarlama stratejinize tüküreyim. Hayır yani, kim Ant-Man filmine Bill Murrey var diye gidecek zaten? Bırak bari filme sürpriz kalsın, “Aaa” diyelim film sırasında, mutluluğumuzu yaşayalım ve devam edelim. Böyle trompetlerle ilan edince bir şey sanıyoruz. Bill Murrey de MCU’ya girdi diyoruz. Oysa adam sadece uğramış.

Daha uzatmayacağım. Süper kahraman filmlerini üçe ayıralım: Ciddi olanlar (Watchmen, V for Vendetta), her yaşın izleyebileceği ve keyif alabileceği olanlar (Endgame, Dark Knight) ve bir de çocuklar için olanlar. Ant-Man and The Wasp maalesef aşırı çocuksu idi. Ki ilk Antman filmleri pek öyle değildi; adamın suçla olan ilişkisi, bir ebeveyn olması gibi öğeler, bu karakteri diğer MCU karakterlerinden yeteri kadar ayırıyordu. İlk filmlerin dünyayı kurtarmak merkezli olmayan konularından sonra burada bir halkın isyanının bir parçası olmak gibi bir konu içerisinde Ant-Man’i görmek ve Ant-Man’in günü, daha Ant-Man Ant-Man kurtarmasını izlemek güzel olabilirdi. Ama bunu yapmamışlar. Sıradan bir kahramanın macerasını yapmışlar. Filmde gözlerimi devirdim de devirdim. Ailenin sıcak ilişkisi ve Kang’in tüm filmi taşıması beklenmiş gibi. Taşımamış.


*Editör Notu: Metinde yer alan ‘çükübik’ kelimesini, “İsmi aklına gelmeyen her şeye çükübik diyemezsin Deniz“, minvalinde itirazlarını duyduğum Ömercan Güldal’a “N’aaber?” diyebilmek için değiştirmedim. Teşekkürler.

Author

Astrolojiye inanmayıp ikizler burcu olmakla gurur duyan, hem akıllı hem salak; hem iyi kalpli hem soğukkanlı, dengesiz bir tip. Azıcık totosunu kaldırsa dünyayı ele geçirme ihtimalinden ürküyor. En büyük düşmanları üç beyazlar: Şeker, Tuz ve Börek.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.