Frank Herbert’in muhteşem bilim-kurgu romanı Dune bugüne kadar üç kez sinematik bir hikayeye uyarlandı, daha doğrusu üç kez buna teşebbüs edildi. İlki yetmişli yıllardaydı, Şilili yönetmen Alejandro Jodorowsky’nin peşinde koştuğu projenin başına gelenler ayrı bir belgesel filme konu oldu. Ardından ’84 yılında usta yönetmen David Lynch bir uzun metraj film çıkardı ilk kitabın öyküsünden. Son olarak da milenyumun başında ilk üç kitabı toparlayan iki mini-dizi çıktı karşımıza.
Şimdi dördüncü bir teşebbüs var. Bu teşebbüsün başında Arrival, Sicario ve Blade Runner 2049 gibi tarzıyla ön plana çıkan janra filmlerinin yönetmeni Denis Villeneuve duruyor ve uzun zamandır rafta toz toplayan bu proje, en sonunda tam gaz ileriye gidiyor. Deadline’ın haberine göre bir başrolümüz var artık. Paul Atreides, nam-ı diğer Usul, nam-ı diğer Muad’dib, nam-ı diğer Kwisatz Haderach rolü; geçtiğimiz sene başarılı performansıyla Oscar’a aday olan Timotheé Chalamet tarafından canlandırılacak.
Dune’un hikayesini bilmeyenler, en yakın zamanda ilk romanı edinip okusunlar. Bunu yapmaya üşenenler için önce okumaya üşendikleri şeyin edebiyat tarihinin gelmiş geçmiş en çok satan bilim-kurgu eseri olduğunu anımsatıp, sonra da küçük bir özet geçelim: Olay Arrakis gezegeninde geçiyor ve bu gezegen, evrenin en önemli hammaddesini barındırıyor: Melanj. Bu bir baharat, ama yemeğe koyup geçtiğiniz türden bir baharat değil. Melanj akışını kontrol eden, tüm evreni kontrol ediyor.
Bundan sonra yaşananlar; din-politika ilişkileri, kitlelerin karizmatik liderlere biat etme eğilimleri, insanın çevresiyle olan ilişkisi, kahramanların sendrom etkileri ve Orta Doğu toplumlarının alegorisi üzerinde şekillenen muhteşem bir olaylar zinciri. Nicedir ‘çocukluğumdan beri Dune filmi çekmek istiyordum’ diyen Villeneuve bu olaylar zincirini sinemaya taşıyacak. Başrolü de Chalamet oynayacak. Bizim şahsen buna bir itirazımız yok, yetenekli çocuk; zaten Villeneuve dümeni tuttuğu sürece de başarılı bir performans verecektir. Peki siz ne diyorsunuz?
