Diego Armando Maradona’nın özel bir adam olduğuna dair kimsenin bir yanılgısı yok. Kimsenin. Bu sitede toplaşmış insanların salt çoğunluğu olarak asla Maradona’yı canlı izleme şansına erişemedik; ancak erişmemiz de gerekmiyordu zaten. Gollerini videodan izlemek, hayatını kağıttan okumak yeterli geliyordu Maradona’nın başka bir şey olduğunu anlamak için. Şimdi bu büyüklük ve acayipliği anlatmaya yepisyeni belgesel dizi de kalkışacak.

Amazon Prime üzerinden yayınlanacak dizi, BTF Media tarafından Dhana Media ve Raze ortaklığıyla geliştirilecek ve ekseriyetle –doğal da olarak– Orta ve Güney Amerika pazarını hedefleyecek. Bu sebepten her ne kadar hakkında hiçbir şey bilmesek de serinin İspanyolca olmasını ve çekilmesini bekliyoruz; ancak bu bizim heves ve heyecanımızı da zırnık azaltmıyor. Çünkü anlatacağı, anlatabileceği çok fazla inanılmaz olay var.

Maradona

Her şeyden önce, bir insanın gecekondu mahallesinden çıkıp Dünya Kupası kazanması tek başına muhteşem bir hikaye. Ama Maradona’nın öyküsü bundan ibaret değil. Maradona bundan ibaret değil. İlk defa Boca Juniors formasıyla maça çıktığı günü “Gökyüzünü ellerimde tuttuğumu hissettim” diye anlatan; River Plate onu Arjantin’in en çok kazanan adamı yapmak istediğinde “Ben hep Boca’da oynamak istedim” deyip teklifi elinin tersiyle iten, dünya transfer rekorunu bir değil, iki kere kıran; Barcelona formasıyla Santiago Bernabéu’da ayakta alkışlanan, Kral Kupası’nda kralın önünde kavga çıkartınca Napoli’ye gittiğinde hakkında Napoli basınının: “Belediye başkanımız, evlerimiz, okullarımız, otobüslerimiz, işlerimiz ya da temizlik tesisatımız yok; ama bunların hiçbirinin önemi de yok, çünkü artık Maradona’mız var” diye yazdığı adam bu.

Bu adam ki, o Napoli’yi Kuzey İtalya hegemonyasını kırarak şampiyon yaptığında Güney İtalya’yı sevinçten kıran; bu adam ki Arjantin’le o Güney İtalya’ya Dünya Kupası oynamaya gittiğinde İtalyan tribünlerini kendi ülkelerini değil, Arjantin’i desteklerken bulan; bu adam ki ülkesine iki Kupa kazandıran, ikisini de unutulmaz performanslarla bizzat sağlayan… Bu adam ki, aynı maç içerisinde hem yüzyılın golünü, hem de yüzyılın en büyük çakallığını yapan. Bu adam ki, tüm başarısına rağmen kariyerini kokain bağımlılığı sebebiyle erken yaşta çar çur eden, hep küçük adamın yanında olan, Papa fakir çocuklardan söz edince kızıp “E altından tavan işlemelerini sat o zaman amigo, bir şey yap!” diyen, idol, ikon. Başka bir şey yani.

Bu adama ve bu hayata hak bir belgesel dizisi beni buradan alıp Jüpiter’e uçurur. Oturur da gözlerimi kırpmadan izlerim.

Amazon Prime ve sevgili yetkililer, ben First Team: Juventus ve Les Bleus falan derken futbol belgeselleri konusunda şımardım. Bu duyurunuzla da gaza geliyorum. Beni yakarsanız, sizi asla affetmem, bilin!

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.