Kimsenin kusura bakmasını dahi umursamadan inanılmaz coştuğum ve övdüğüm dizilerden olan American Gods nihayet ikinci sezonuyla Mart’ta geri dönüyor ve yayınlanan sımsıcak trailer sonrası ben daha fazla dayanamacağımı düşünmeye başladım. Çünkü gerçekten de oturduğum yerde ihya olduğum bir fragmanla son darbeyi vurdu Starz. Bakın, bu adamlar işlerini iyi biliyor.
İtiraf edin; sonlara doğru sizin de tüyleriniz hafiften dikeldi ve “Harika bir şey lan!” diye bağırmadınız mı? Pekala, bunu sadece ben yaptım diyelim, ama yine de nasıl bir hissiyat içinde olduğumu anlatabiliyorum, değil mi? Anlatamıyorsam bir kez daha vurgulayayım; fragman şahane gözüküyor!
İlk sezon boyunca hazırlık yapılan Eski Tanrılar ve Yeni Tanrılar savaşı üzerine artık çok daha fazla konuşma imkanımız olacak. Taraflar ve niyetler belli, artık herkes silahlanıyor. Shadow, ebleh bir şekilde ortalarına düştüğü Eski Tanrılar arasında Bay Wednesday‘den esaslı eğitimini alıyor. Bu sırada da, kitaplardaki o malum atlıkarınca sahnesi bir hayli göz dolduruyor. Merak ettiğimiz Yeni Medya‘dan tutun da Czernebog‘a kadar her bir tanrının tek tek gözüktüğü kısa sekanslar da bir hayli gaz. Ancak hakkının verilmesi gereken en mühim yerin ise fragmanın en son sahnesi olduğu konusunda çok iddialıyım.
Bütün birinci sezon boyunca yaptığımız American Gods incelemelerinde en az bizim kadar sizin de çok bayıldığınız o tarihi anlatım bölümlerinden fırlayan son sahne için 1:40’a gidip videonuzu durdurmanızı rica edeceğim. Mad Sweeney “Ya Hak!” diyerek Odin’in üstüne doğru çullanmak için zıpladığı sırada sinematografinin güzelliğine, çiçekliğine bakın lütfen. İrlanda’nın halk hikayelerinden fırlayan Mad Sweeney’nin kendi milletini savunuşu sırasında koskoca Odin duruyor tüm haşmetiyle. Tüyleriniz tam da bu noktada diken diken olmuyorsa biz daha ne yapabiliriz hiç bilmiyoruz. Çünkü soru çok net: Hazır mısınız? Odin “Hazırım” diyor; eh biz de hazırız!
Her bir bölümünü incik cincik detaylarıyla masaya yatırıp incelemeye bayıldığım nadir dizilerden American Gods. Bir mitoloji tutkunu olarak, bilmediğim milletlerin dahi mit ve halk anlatıları için inanılmaz heyecanlı ve meraklıyım. 11 Mart’a hemen gidebilmek için ofisten bizim TARDIS’i ödünç almayı planlıyorum, gelen var mı?