Bal arıları ölüyorlar. Bununla ilgili malumatım, o cümlenin “b” harfiyle başlayım, “r” harfiyle bitiyor. Gerçekten, açıklanamaz bir şekilde, ciddi bir oranda –görünürde- sebepsizce ölüyor bal arıları. Bu da bilim insanlarını harekete geçiriyor elbette, zira ilginçtir, onların da bununla ilgili bildikleri şeyler benden sadece biraz daha fazla. Bal arıları ölüyor, ve bununla ilgili gerçekten kimsenin net bir bilgisi yok.
Elbette bu büyük bir problem, çünkü bildiğiniz gibi bal arıları sadece irite edici bir sesle uçup sinirleri bozulduğunda sizi sokmaktan ibaret yaratıklar değiller. Kendileri bizim tükettiğimiz gıda kaynaklarının %33’inin varlığından direkt olarak sorumlular. Meyve ve sebzelerin polenlerini taşıyarak, üremelerine yardımcı oluyorlar ve bu yüzden de onların ölmeleri, bizi doğrudan etkiliyor.
Peki bu sorunun kaynağı nasıl tespit edilecek? Avustralya bazlı Commonwealth Scientific and Industrial Research Organisation örgütü, dünya çapında bal arılarının toplu ölümünü anlayabilmek adına çok ilginç bir yöntem geliştirdi. Kendileri arıları alıp, tek tek sırtlarına Intel’in Edison çipini yerleştirdiler. Bu çip arılarla ilgili veri toplayarak, biliminsanlarına aktaracak ve onlar da durumu biraz daha anlamaya çalışacaklar.
Bu minnoş çip, 1 GB’lık hafıza, 5 GB’lık depo alanı, çift-bant kablosuz Wi-Fi ve Bluetooth özelliklerine sahip. Gücünü nereden alıyor dersiniz? Titreşim diye düşündüyseniz, bingo. Arıların ürettiği vibrasyonu enerjiye çevirerek çalışacak olan bu çiplerden şimdiden 10 bin tane yerleştirildi bile. O çip, o arıların bir nevi kara kutusu olacak. Ölümlerine sebep olan etkilerin toplanan verilerle ayrıştırılabileceği söyleniyor. Valla biz de burada merakla bekliyoruz, ama ondan önce o 10 bin arıya tek tek çip monte eden insanların bilim aşkını ayakta alkışlıyoruz. Vallahi helal olsun!
