Daha az önce yayınladığımız Game of Thrones haberinde şunu dedik: Eğer geri dönüşünü en çok gözlediğimiz dizilerin listesini yapsak, Westeros’un fantastik dünyasını bir numaraya koyardık. Ama onun hemen ardından, ikinci sırada Moffat ve Gatiss’in muazzam ve büyüleyici Sherlock’u gelirdi. Şüphe yok, tartışma yok; gelmiş geçmiş en iyi Sherlock Holmes uyarlamalarından biri olan, hem Benedict Cumberbatch hem de Martin Freeman’ın kariyerlerinde yeni perdeler açan ve aşık edip yolunda hasretiyle köpek etmek konusunda Game of Thrones’dan da beter olan bir dizi Sherlock.
Dizinin dördüncü sezonuna daha çok var, fakat arada 2015 Noel’i için (yani gelecek sene bu zamanlar) yayınlanacak bir bölümün haberini zaten önceden almıştık. İşte o bölümle ilgili ilk önce şu görsel, BBC One’ın Twitter hesabından resmi olarak paylaşıldı.
Aynen öyle efendim! Mark Gatiss ve Steven Moffat isimli senaryo en azından ilk nüsha aşamasına gelmiş. Peki sizce başlıkta söylediğimiz ilk kare bu mu? Biz sizi böyle kandırır mıyız? Size bu kötülüğü yapar mıyız gerçekten?
Hayır. Biz sizi seviyoruz. Diziden bir kare dediysek, diziden bir kare paylaşılmış demektir. BBC One bu senaryo nüshasının fotoğrafını paylaştıktan sonra, bizi şu resimle dumur etti:
Evet bayanlar baylar, bu resim TAMAMEN RESMİ. PHOTOSHOP YA DA FAN ÇALIŞMASI DEĞİL. BBC’NİN PAYLAŞTIĞI RESMİ FOTOĞRAF.
O kadar fazla soru var ki akılda uçuşan? Watson ve Sherlock’un üzerlerindekilerinin Holmes’un asıl yazıldığı 19. yüzyıl dönemine ait kıyafetler olduğu çok belli. Peki neden? Bir zaman yolculuğu teması gerçekten de kulağa çok abes geliyor. Öylesine bir saniye komiklik olsun diye giyinmiş olsalar, ya da bir kostümlü parti kafasında bir şey olsa BBC herhalde bunu paylaşmaz bölümün ilk karesi olarak değil mi?
Bu da akla iki olasılığı getiriyor: Ya dizi her şeyi bırakıp, bir bölümlüğüne geçmişte geçen bir Sherlock çekecek; ya da bu tip yılbaşı bölümlerinde sık gördüğümüz bir “Noel hikayesi anlatıyoruz, karakterlerin yerine de kendimizi koyuyoruz” durumuyla karşı karşıyayız. Her iki olasılığa da varız valla!
1 Comment
Sherlock Holmes’ü (klasik halini yani) normalde hiç sevmem. Karakteri neyse de, adam olay yerine girer girmez olayı çözmüştür ama hikayenin sonuna kadar söylemez. Kardeşim çözdün hemen polise haber ver, katil yakalansın, olay uzamasın. Yok illa artistik yapacak. Ne diyodum hah, Sherlock Holmes’u sevmem. Ama bu dizinin Sherlock’u ele alışı (Bi nevi Dediktif Sheldon hesabı), modern dünyaya adaptasyonu, olay çözerken geçirdiği evreler ve tabii ki Watson’la ilişkisi inanılmaz olmuş. Her bölüm bi buçuk saat sürdüğü için aceleye getirilmiş ya da özenilmemiş hiç bir yer de kalmıyor. Çok başarılı bir dizi. Bir de bu kadar süre bekletmeseler keşke..
PS: Bir de klasik hikayelerdeki Watson garibim, adam kaç yıl okumuş doktor olmuş ama Sherlock’un yanında hep bi eziklik, hep bi aşağılanma. Çok üzülüyorum kendisine. Bu arada Robert Downey JR’ın Sherlock’unu da çok sevmem. Bi yapmacık gelir hep.