Genelde e-spor dünyasıyla ilgili dilimiz döndüğünce bir şeyler söylemeye çalışıyoruz; fark etmişsinizdir. Bunun arkasında yatan sebeplerden en önemlisi elbette sizin takip ediyor olmanız. Biz de sizin tüketeceğiniz bir içeriği çıkartmaktan geri kalmak istemiyoruz. Fakat tek faktör bu değil. E-spor dünyasının gelişimi, bizim baya ilgimizi çekiyor. Çünkü doğumundan itibaren orada olduğumuz bir fenomen var ve büyüme sancılarını izlemek, akademik bir haz da veriyor insana.
İşte o sancılardan bir tanesi, her spor da olduğu gibi, kuralların ve yasakların netleştirilmesi. E-spor dünyasının başına da o geliyor şu sıralar. E-Spor dendi mi akla ilk gelen ve en önemli markalardan biri olan Electronic Sports League’i ele alalım örneğin. Son haberimiz onlardan bu yana geliyor. Geçtiğimiz hafta ESL bünyesinde profesyonel olarak Counter-Strike: Global Offensive oynayan Cory “Semphis” Friesen adlı oyuncunun beyanıyla başlıyor her şey.
Friesen, takımı Cloud9 ile katıldığı bir turnuvada genelde dikkat bozukluklarını önlemek amacıyla kullanılan ve tüketende aşırı bir odaklanmaya sebep olan Adderall adlı ilacı tükettiğini itiraf etti geçen hafta. Bunu yaklaşık dört ay önce yaptığını söyleyen Friesen, hem takım arkadaşları hem de akipleri arasında yaygın bir pratik olduğunu, sık kullanıldığını da söyledi. Bu da aslında şaşırtıcı değil, zira Adderall, belki denk gelmişsinizdir, yoğun programlarda ders çalışmak isteyen öğrenciler tarafından dahi kullanılır.
Fakat Friesen’in bu beyanı, e-spor dünyasına ilk doping skandalını ve paralelinde gelen ilk doping kuralını getirdi. Electronic Sports League, artık Friesen’in bu ilacı kullandığını testle kanıtlayamayacakları için kendisine ceza vermeyeceklerini, fakat bu andan itibaren rastgele ilaç testi yapacaklarını ve kullananları diskalifiye edeceklerini resmen açıkladı. Bu da bana çok ilginç geliyor. Zira e-sporu, bir spor dalı olarak kabul etmenin en önemli eşiklerinden biri atlanmış gibi hissediyorum. Baksanıza, artık doping kuralları bile var!