Japonya’yı genelde anime ve mangaları üzerinden bilirim. Adamların kültürünü incelemeye başladıkça çoğu zaman oldukça yaratıcı eserler ortaya koyduklarını da gördüm tarif edemeyeceğim ilginçlikte ürünler ürettiklerini de. Çok şahsına münhasır bir ülke olduğu popüler kültür eserlerinin geniş yelpazesinden de anlaşılıyor zaten. Gelelim gördüklerim içinde beni en şaşırtanlara:
1. Bilgisayar başında zaman geçirici: Memeli Mousepad’ler
Bu mousepad’lere diyecek bir şey bulamıyorum. Tamam otakular artık eğlencesine bile olsa sevdikleri anime karakterleriyle evlenip üzerinde onların resimleri olan evlilik cüzdanlarıyla evlerine dönüp tam boyutlu anime karakteri yastıklarına sarılıyor olabilir. Hani bu mousepad’ler seksist olsa da bir açıdan da çok komikler. Gel gör ki üçüncü resimdeki amcaya yetmemiş bunlar ve tam boyutlu mousepad tasarlatmış. İlginç yani, ne diyeyim şimdi.
2. İnsan azıcık da anasını düşünür: Paspaslı Tulum!
Yani gelmişsin 1 yaşına. Artık öyle boş boş evde emeklemek olmaz. Anneni de düşüneceksin çocuğum. Maması dökülsün, sütü dökülsün, kim uğraşacak temizliğiyle tabii ki de bebe. Sorumluluk sahibi nesiller için her şey. Gerçi not da düşeyim buradaki bebe Japon olmayabilir de yahu, metin İngilizce çünkü.
3. Erkin Koray’ı kulakları çınlasın: Arap Saçı Kek!
Görüyorsunuz işte…
Mağrur bakışlı gencimiz ne hallere düşüyor. Alttaki resmi görmesem aklımın ucundan geçmez onun kek olduğu.
Saç mevzusuna girince şunu da paylaşmasam olmaz. Kyary Pamyu Pamyu isminde bir şarkıcı kız var Japonya’da pek de severim şarkılarını, özellikle klipleri pek bir değişiktir. Harajuku modasının en önemli yüzlerinden biridir ve Harajuku Pop Prensesi gibi lakaplar da takılmıştır kendisine. Yaptığı işler de çoğu zaman “hoş ilginçtir”, bunun gibi “tedirgin edici ilginç” değil. Ben ürküyorum resmi gördükçe kızım nasıl duruyorsun öyle?
4. Metrobüste denenebilecek en ilginç şey olabilir: Spider-Man Usulü Seyahat!
Bakın bu konuda Japonlarla kapışırız. Onların da toplu taşıma araçları bir cehennem, bizimki de. Başınıza yığınla taciz gelebiliyor. Sanırım biliyorsunuzdur, Japonya’da erkekler de tacize uğrayabiliyor. Gerçi ondan mıdır yoksa uykusuzluğun son mecalinde eleman dayanamayıp nerede uyuyabilirim diye mühendislik harikası bir çözüm mü bulmuştur bilemiyorum ama, olmuş!
5. Kadınlar, yaşadık! Artık şarjımız hiç bitmeyecek: Güneş Enerjili Sütyenler!
Çok düşünceli bu insanlar. Diyelim yolun ortasında şarj bitti, biter tabi. Sürekli mesaj atmak, internette gezinmek ya da telefondan manga okumak derken bitiyor vallahi. Ama çözümü kolay, çünkü artık güneş enerjili sütyenlerimiz var. O diğer şeyler de susayınca, su içmeye felan mı yarıyor? Ne o, pipet mi?
Durun, bununla da bitmiyor. Kapalıçarşı’ya gittik ve altın, gümüş felan alacağız ama altını tartan adam pek bir kuşku yaratıyor bünyemizde. Acaba tartısı doğru mudur diye düşünüyoruz. Malum o kadarcık altın o kadar gram eder mi? Ucunda çok para var. Peki ne yapıyoruz, hoop… Kendimiz tartıyoruz.
6. Yemeğini yutmadan bol bol çiğne, emi çocuğum: Çiğneme Sayaçları!
Size yaptılar mı bilmiyorum ama ben hem kendi ailemde hem de başkalarının anne babalarında buna benzer çok laf duydum. Eh, sindirim ağızda başlıyor. Bol bol çiğnemek, mideye öyle yollamak lazım. Ama çocuk bu, ne kadar çiğnedi belli değil. Kaşla göz arasında çok çiğnemiş gibi de yapabilir. Çözüm yine çok basit. Çiğneme Sayacı!
5 Comments
Kanji yazısı değil o. Korece 😀
Sondakine yarıldım ya resmen 😀
diyet su çinlilerin olayı sanırım.
sapporo diyo ama arkadaşım capon olmuyo mu?
çin ise içerim caponsa içmem