Cars filmi ilk çıktığında ben henüz animasyon filmlere ilgimin taze olduğu bir yaştaydım. Arabalara çok ilgisi olmayan bir çocuk olmama rağmen 2006’da çıkan Cars filmi bir şekilde kalbimi kazanmıştı. Bunun sebebi her yaşta insana kibir ve özgüven arasındaki farkı çok tatlı bir macerayla anlatabiliyor olması da olabilir, türüne rağmen çok iyi bir usta-çırak ilişkisi yansıtmış olması da olabilir, Mater’ın motor kapağını bulduğu andaki sevinci de olabilir… Şimdi anımsayamıyorum. Ama çok benimseyerek izlemiştim Cars’ı, bundan eminim çünkü şimdi de açsanız önüme yine öyle izlerim.

Tabii filme karşı duyduğum samimiyeti devam filmi olan Cars 2 için besleyemiyorum. Ticari bir filmdi Cars 2, ilk filmin sevilen yan karakteri ön plana çıkartılarak seyirci çeken basit konulu bir animasyondu. En büyük günahı ise ilk filmin kitlesiyle beraber büyümeye çalışmaktansa daha da küçülerek daha çok oyuncak satmayı hedef edinmesiydi, aynı çoğu animasyon devamları gibi.

cars
İlk film için o kadar güzel konuşmuşken neden ikinci filmden bahsederek tadımızı kaçırdım diye düşünebilirsiniz: Çünkü öyle görünüyor ki Cars 3, ikinci filmin günahlarını arındırmaya ve üstüne alışık olunmadık bir hikaye anlatmaya geliyor. Gelecek film ilk teaserını birkaç gün önce yayınladı, aşağıdan da izleyebileceğiniz teaserda Lightning Mcqueen’ı zorlu bir yarışın ortasında kaza yaparken gördük. Yavaş çekim ve seslerle trajiklik dozu iyice artırılan teaser, bu sahneden ibaretti. Bir animasyon filmi için hiç de alışık olduğumuz türden bir ilk bakış olmadı bu; Benimsediğimiz bir karakteri hurdaya çıkararak selam verdi bize Cars 3.

Teaser tam da amaçladığı gibi üzerime bir yük bindirdi. Doğrusu 10 yıl önce sevdiğim bir araba animasyonunu bu kadar kişiselleştirdiğimi tahmin etmezdim. McQueen’i parçalanıyor halde görmek gerçekten de beni üzmüştü ama Cars, Lion King ya da Toys kadar metalaştırılan bir animasyon olmadığından üzerinde durup yazıp çizecek bir olay gibi görmedim bunu. Yalnız sonra Cars’ın uzun zamandır çokça filmden beklediğim bir hamleyi yaptığını fark ettim: Kemik kitlesiyle beraber olgunlaşmak.

İnanın, özellikle de bu reboot film bataklığı döneminde bu hamleyi çok filmden bekledim ama hemen hemen hiçbir film bu beklentimi karşılamadı. Beklentimin absürt olmadığının da inancındayım çünkü kim ne derse desin yıllar önce sevilen bir yapım tekrarlanmak ya da devam ettirilmek isteniyorsa bunun o yapımı zamanında seven değil de ilk yapımın hitap ettiği yaş kitlesine göre yapılması bana daha absürt geliyor. Pixar da Cars 2 ve Planes’den bir ders çıkarmış olacak ki oyuncak satmak için yaptığı o iki filmin ardından ilk Cars’ı severek büyümüş kitleye onlarla beraber büyüyen bir hikaye anlatmaya geliyor gibi gözüküyor. Bana sorarsanız çok takdir edilesi, örnek alınası bir hamle Pixar’ın yaptığı hamle.

Ayrıca teaserdan ve aşağıda göreceğiniz film posterinden anlayabiliyoruz ki, animasyonların çizgi filmlere çok yakın gözüktüğü yıllarda ilk filmini yayınlayan serinin görselliği de hikayesiyle beraber olgunlaşmış. Bir göz attıktan sonra siz okuyuculardan da bir yorum bekliyorum.

Ka-Chow!

Cars-3

Author

Lord olmak için yola çıkan gariban geek kendini bir anda yazar olarak buldu. Geek kültürüyle küçük şakalaşmalarını, sinemayla flörtlerini yazıya dökmek için burada. Muhitte Geek_Lord olarak bulabilirsiniz.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.