İnsanlar şimdilerde Transformers’ı sadece filmlerden biliyorlar, farkındayım. Bu “ama millet Iron Man’i sadece Robert Downey sanıyor” gibi bir şey değil. Herkes Iron Man’in çizgi romanlardan çıkma bir karakter olduğunun farkında. Transformers ile ilgili ise bambaşka bir durum var. Transformers’ın aslen bir oyuncak olduğunu, sonra da 80’lerde çok popüler olan bir çizgi flime evrildiğini bilen yok resmen. Herkes Michael Bay geldi, ve Transformers’ı yarattı sanıyor.
Ama işte, dedim ya, oyuncak bu. Oyuncaktan çıkma bir fikir yani. Bu yüzden de ortada bu kadar az Transformers video oyunu olması, bana çok garip geliyor. Fikri mülkün kendisi çılgınlar gibi yatkın geliyor bana zaten. Yani çocukken o oyuncakları çarpıştırırken hayal ettiklerimizi birisi süzüp, kodlara dökebilse, sanki problem hallolacak gibi. Ama işte, olamadı bugüne kadar pek. Çıkan Transformers oyunları hep ya vasat, ya da vasatın altıydı. Şimdi bu kaideyi değiştirme sırası, Platinum Games’e geldi.
Platinum Games, malumunuz, aksiyon oyunları söz konusu oldu mu en dikkat çeken stüdyolardan bir tanesi. Kemerlerinde Metal Gear Rising: Revengeance, Bayonetta ve MadWorld gibi başarılar var. Şöyle stilize şiddetin tavan yaptığı, görsellikle aksiyonun harman olduğu bir oyun yaptırmak istiyorsanız, kapısını çalmanız gereken adamlar onlar yani. Activision da öyle düşünmüş. İki firma beraber, Transformers: Devastation’ı çıkartmışlar ortaya.
Görsellikten anlayabileceğiniz gibi, Platinum Games daha MadWorld ile hakim olduğu cel-shade grafik lisanına döndürmüş oyunu. Bize sorarsanız, çok da iyi olmuş. Çünkü Bay’in Transformers filmleri varlar, oradalar. Gri-kahverengi arası robotların büyük alevlerle ciddi ciddi yanmasını isteyenler, orayı takip edebilirler. Bu ise daha ziyade o 80’ler tarzına yakın duracakmış gibi gözüküyor. İyi, hoş bir alternatif olur bize sorarsanız. Transformers: Devastation’ın detayları, önümüzdeki günlerde E3’te paylaşılacak. O döneme kadar biz konuşalım, beklentimiz nedir?
3 Comments
Tamamı da vasat demeyelim ya war of ve fall of the cybertron oyunları baya lezzetli oyunlardı
war ve fall of the cybertron, maykıl bey filmleri saçmalıklarından olmadığı için ve 80’lerdeki seriden referans aldığı için, haliyle güzel oyunlardı.
Benim gözlemlediğim kadarı ile günümüzde 2 çeşit oyuncu profili var. Bunların bir kısmı ve genelde fps türünün sevenleri bir oyunda yalnızca grafikler iyi olursa adeta mest oluyorlar. Bunun dışında kalan unsurlar, senaryo, içerik, çeşitlilik, özgünlük… gibi şeyler onlar için önemli değil. Diğer kısım ise grafikten ziyade oyunların yapısına ve neler barındırdığına önem veriyor. Hal böyleyken bu ve bunun gibi oyunları gayet seviyor ve sevmeye devam edeceğini düşünüyorum. Indie oyunların yakaladığı satış oranları ve edindikleri saygınlık bunun en büyük göstergesi. Gelelim Transformers konusunda şimdiye dek çıkmış olan oyunlara. Açıkçası War of Cybertron ve Fall of Cybertron oldukça güzel oyunlardır. Geriye kalan oyunlarını ise memnuniyetle çöpe atabilirsiniz.