Geekyapar’ın çiçeği burnunda felsefe meraklısı olarak bir süredir bu kitaptan bahsedesim vardı, bu haftaki dosyamız güzel vesile oldu. Son on beş yıldır, popüler kültüre derinlik kazandıracak derlemeler basmak Amerikan yayıncılığında için özel bir çaba sarfedilmekte. Felsefe profesörü William Irwin editörlüğünde çıkarılan The Blackwell Philosophy and Pop Culture Series, bu çabanın en güzel örneklerinden biri sayılabilir. William Irwin, açtığı bir seçmeli dersi olmak için kapısında yatmayı göze alacağınız cinsten bir akademisyen, şimdiye kadar basılmasına ön ayak olduğu seçkilerden bazıları şöyle: “Simpsonlar ve Felsefe”, “Dungeons and Dragons ve Felsefe”, “Harry Potter ve Felsefe”, “Black Sabbath ve Felsefe” (Bu sonuncusu 2012 yılında basılmış ve içeriğini gerçekten pek merak ediyorum)…
Irwin’in önderliğinde hazırlanan bir diğer felsefe seçkisi de tahmin edeceğiniz üzere kara şovalyemiz üzerine oldu. 2008 yılında basılan kitabın tam adı “Batman and Philosophy: The Dark Knight of The Soul”. İki sene evvel edindiğim bu kitabı okumaya başlamış ama bitirememiştim. Sakın yanlış anlaşılmasın, kitabın bitmeyişi tamamen benim tembelliğimden, yoksa ortada Batman diyerek bir parmak bal çalmak ve ardından yoğun akademik bir dile bizi mahkum etmek gibi bir durum yok. Bilakis “Batman ve Felsefe”, hem popüler kültürcülerin hem de düzenli felsefeokurlarının okurken büyük keyif alabileceği, ölçüsünü çok iyi tutturmuş bir kitap.
Peki nelerden bahsediyor Batman ve Felsefe? Kitabın önemli bir kısmı etik tartışmaları üzerine kurulu iken, bazı makaleler Batman özelinden çıkıp Gotham şehrinin genelini inceliyor, bazıları ise Batman’in neden Superman’dan daha iyi bir kahraman olduğunu açıklamaya çalışıyor (Makaleyi daha okumadığımdan buradaki “iyi”nin anlamını bilmiyorum, ama en iyisi bırakalım böyle gizemli kalsın). Açıkçası felsefeden ürkmeyip (ürkenimiz boldur, kendimizi kandırmayalım) kitaba biraz şans verirseniz Batman evrenine ne kadar hakim olsanız da şimdiye kadar sormadığınız ne kadar çok soru olduğunu keşfedeceksiniz. Mesela bir Robin yaratmak etik olarak ne kadar doğru bir seçimdir? Ya da Gotham gibi suç ambarı bir şehri gerçekte nasıl yönetmek gerekir? Tüm soruların yeni olması da gerekmiyor, en temel sorumuz bence kitabın en büyük cazibe kaynağı: “Yakaladığı ilk fırsatta yeniden birilerini katledeceğine emin olmasına rağmen Batman neden Joker’i öldürmüyor?”
Lafı çok uzatmaya gerek yok. Vaktinde yazdığım video oyunlarda etik konulu yazımdan azıcık da olsa keyif aldıysanız, işinin ehli profesyoneller tarafından hazırlanmış “Batman ve Felsefe” sizi hazzın doruklarına ulaştıracak bir derleme. Siz bu yazıyı okurken ülkede Amazon.com hala yasaklanmamış ise kitabı makul bir fiyata satın alabilirsiniz. İyi şanslar.
