Geçtiğimiz hafta son bölümü yayınlanan What If’ten sonra, WandaVision ile başlayan Marvel’ın Disney+ bünyesinde çekilen dizilerine bir süreliğine ara verdik. Fakat bu elbette tarafların boş duracağı anlamına gelmedi ve 2021’i kapatmadan evvel, dördüncü faza dair izleyeceğimiz son dizi olan Hawkeye dizisi yaklaştıkça, konuşmaları devam ettirmek adına peyderpey yeni haberler gelmeye devam ediyor. Eylül ayının ilk haftasında yayınlanan ilk resmi fragmandan sonra geçtiğimiz gün de Marvel Studios, yeni bir teaser yayınladı. Şöyle buyurun:

Yeni dediğimize bakmayın, her ikisini de izlediyseniz sizlerin de görebileceği gibi bu teaser‘da pek yeni bir şey yok. Bir önceki fragmanda gördüğümüz bazı sahneler koyulmamış; bazı sahnelerin de iki saniye öncesi, bir saniye sonrası gösterilmiş. Hâliyle de bu yeni teaser‘dan elimizde en fazla Haile Steinfeld’in canlandırdığı Kate Bishop karakterinden, belli ki ilk Avengers’ı konu edinen garip bir müzikalden, diziye kaynaklık yapan çizgi romanda da ünlü okçumuzun –yahut yaşadığı binanın– başına musallat olan Tracksuit Mafia’dan ve Hawkeye’ın hileli oklarını taşıdığı çantasından birkaç yeni görüntü kalıyor.

Bununla beraber teaser‘ı fırsat bilip dizi hakkında birkaç kelam edebiliriz belki. Hikâyeyi, yani ilk fragmanda aşikâr edildiği şekilde Hawkeye: Bir Silah Olarak Yaşamım çizgi romanını benden daha iyi biliyorsunuzdur diyerek o kısma çok bir şey ekleyemiyorum. Kaynak materyalin genel bir özetini merak edenleriniz varsa sizleri şuraya yahut dizide büyük bir yeri olan Kate Bishop karakterinin ayrıntılı bir tasviri için, karakter hakkındaki Süper Kahraman Ansiklopedisi yazımıza davet edebilirim. Daha çok dizi için seçilen temadan ve dizinin genel tonundan bahsetmek isterim çünkü Geekyapar semalarında, şu son zamanlarda MCU’ya en uzak sima olarak Hawkeye dizisini merak ediyor ve bir an önce izlemeyi istiyorum.

İlk olarak toplamda altı bölümden müteşekkil Hawkeye dizisi, bu altı bölümünü yılbaşı temasında bize sunmaya karar vermiş ki bu da doğrudan neşeli bir tema. Kimin itirazı olabilir, inanın bilmiyorum çünkü yeni bir yıl başlarken hepimiz neşeli olmayı istiyoruz ve özellikle Evde Tek Başına’lar ile büyümüş bir nesil için bunun daha anlamlı olduğunu düşünüyorum. Öte yandan yeni yıla girerken bütün bunların tam aksi olan Witcher da gelecek, ona da elbette heyecanlıyım fakat bunların aynısını kendisi için söyleyemeyeceğim; ona daha çok Netflix’in yayın politikası gereği bir günümüzü ayırıp, yolumuza devam edeceğiz. Hawkeye ise hikâyesinin de içerisine yedirdiği bu neşeli gözüken temayla 2021’in son ayında, hafta hafta bizlerle olacak.

İkinci ve benim dizinin genel tonu olarak ifade etmeyi sevdiğim kısımda ise burayla bağlantılı olarak her ne kadar bir ana materyal var olsa da bizlerin MCU tecrübesinden farklı bir şey izleyebilecek olmanın ümidi yer alıyor. Daredevil’in ilk sezonuyla getirdiği soluktan veya Legion dizisinin deneyselliğinden bahsetmiyorum burada, yanlış anlaşılmasın. Bu iki dizi ve mesela Netflix’ten çıkan diğer bazı Marvel dizileri de sinemadaki devasa yapımlardan farklı tonlar sunmaya çalışıyorlardı fakat günün sonunda, Marvel Cinematic Universe dediğimiz şeye, birkaç replikte geçirdikleri “Büyük yeşil adam var“, seviyesinden daha fazla dâhil değillerdi. Benim de naçizane WandaVision’a heyecanlanma ve diziyi sevme sebebim tam olarak buydu. Hawkeye dizisi, belli ki WandaVision’ın ilk bölümleri kadar radikal yaklaşmayacak. Ancak Falcon and the Winter Soldier ve Loki’nin aksine, ben ve varsa benim gibi birçoğunun da toplamda iki-üç yapımda dünyaları, hatta son durumda evrenleri kurtarma derdiyle sıkıştırılmış görüntüler izlemek yerine tercih edeceği, kendi içerisinde anlamlı; kurulan evrene de uzun vadede haklı bir katkı yapacak olan bir hikâye izleme imkânı sunacak gibi duruyor.

Çünkü yine günün sonunda Hawkeye’ın bir tarafta tanrı kudretinde Thor, bir tarafta üstün insan Steve, bir tarafta delilerce teknolojik Tony ile aynı ekipte ne yaptığı hakkında çoktur meme‘ler döndürüyorduk. Çünkü günün sonunda izlediğimiz ‘mahallesinin kahramanı‘ hikâyeleri, bize daha fazla samimi geldi, karakterle daha fazla empati kurdurdu ve kendi küçük hikâyesinde ayağını yere daha sağlam bastı.

Evet, molotoflar yahut özel üretim oklar patlıyor, evet Clint de yeni ekibin oluşması için bayrağını Kate’e devredecek ve evet, Black Widow’da tanıştığımız Yelena, şimdiye kadar bize göstermeseler de dizide yer alacak. Ama yine günün sonunda bu hikâye, dikkatinizi çekerim, Clint Barton‘un ailesiyle işini dengelemeye çalışmasını ve temelde de kazandığı parayla ailesinin yaşadığı evin binasını satın almak istemesini; bu yolda da mafyayla yüz yüze gelmek zorunda kalmasını anlatıyor.

Hawkeye 24 Kasım’da, ilk iki bölümüyle izleyiciyle buluşacak. Sizlerde durumlar nasıl, dizi için heyecanlı mısınız?

Author

Editör-in-çiif. Hayvan dostu, çokça yalnız; ismiyle müsemma ama çoğunlukla zararsız. İyi tavsiye verir, geç olana dek ciddiye alınmaz. Her geçen gün bitkinliğine şaşırarak ‘takı taluy takı müren‘ arıyor.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.