Comic Con’un üzerimize kürekle rahmet yağdırması durmuyor arkadaşlar. Fragmanlar, haberler derken birçok şey gırla üzerimize geliyor; sahiden geek bünyeler fazla heyecandan dolayı kendini kapatacak diye çok korkuyoruz şu sıralar. Gerçi her sene Comic-Con dönemi böyle geçmiyor mu zaten? Yine de alışamadık…
Fantastic Beasts: Crimes of Grindelwald bu kış ayında sinemalarda olacak biliyorsunuz ki. Comic-Con International’da ise şu sıralar bir Fantastic Beasts paneli düzenlenmekte. Eddie Redmayne’in gelişi, Johnny Depp’in sürpriz yaparak sahneye çıkışı derken bir hayli hareketli geçen panelde, sonunda ikinci fragmanımız da yayınlandı! Süpürgelerinize sıkı tutunun millet, çünkü zorlu bekleyiş sürecine Ateş Oku hızında giriyor olacağız:
İlk düşüncelerimi söyleyeyim mi? Fantastic Beasts: Where to Find Them’den çok daha sağlam bir hikaye gelecek gibi hissediyorum. “Bunu her film için söylüyorsun” diyeceksiniz biliyorum ama, ilk filmden çok daha fazla kişiyi çekecek ve kesinlikle ilki kadar çok eleştiri yemeyeceğini düşündüğüm bir senaryo var gibi karşımızda. Grindelwald’un, Voldemort’tan kat be kat acımasız ve vahşi olduğu bilgilerimizi de göz önüne alırsak, muhtemelen fragmanda gösterdiklerinin bu etkiyi yaratması bile yeter de artar bize. Ancak…
Şu haberde gelen bir promo fotoğrafını sizler için incelemeye almıştık hatırlarsanız. Dumbledore’un bir Biçim Değiştirme profesörü olduğundan ötürü, gördüğümüz böcürtlere karşı Riddikulus büyüsü öğrenme-vari sahneyi çok farklı bir şey olabilir diye değerlendirmiştik (Newt’ın okuldan kovulmasına sebep olan olay demiştik hatta). Çünkü Riddikulus, Harry Potter serisinden de bildiğimiz üzere Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersine ait bir büyüydü ve bizzat Harry’nin döneminde de Remus Lupin tarafından öğretilmişti kahramanımıza. Ancak şimdiki fragmanda görüyoruz ki, en büyük korkusunun bir ofiste çalışmak olduğunu söyleyen zıpır Newt Scamander’a bu Riddikulus büyüsünü Albus Dumbledore öğretiyor. Peki ne düşünmeliyiz? Hemen anlatıyoruz:
Jude Law, Entertainment Weekly’yle yaptığı bir röportajda “Dumbledore’un henüz bu noktada Biçim Değiştirme öğretmediğini” söylemiş. Haliyle, bizim bütün bir Harry Potter serisi boyunca, Biçim Değiştirme profesörü olan Dumbledore’un, fragmanda Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde boy göstermesi bir hayli ilginç. Bu olay için minik bir tahminimiz vardı aslında, eğer Law o açıklamayı yapmış olmasaydı tabii… Belki de Grindelwald’un yükselişi henüz daha filizlenme aşamasındayken, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersi o kadar da elzem bir ihtiyaç değildi diyecektik. Harry Potter yıllarında gördüğümüz bu KSKS dersini, Grindelwald ve ardında bıraktığı vahşet sayesinde görüyoruz diyecektik. Ancak diyemiyoruz, çünkü şu an bir boşlukta kaldık gerçekten de.
Profesör Quirrell’dan önce adı geçen tek KSKS profesörü Galatea Merrythought. Kendisi 1895 ile 1945 arasında profesörlük yapmış Hogwarts sınırlarında. 1945 ile 1991 arası için ise HP dünyasında net bir KSKS profesörünün ismi geçmiyor. Eğer Jude Law, Biçim Değiştirme profesörü olmadığını söylemeseydi, muhtemelen o dönemlerde bu tür büyülerin KSKS dersi yerine Biçim Değiştirme’de geçiçi olarak öğretildiğini düşünecektik. Çünkü böcürtlere karşı Riddikulus büyüsü uygulamak da, çok aynı anlamda olmasa da, bir noktada böcürtlerin biçimini komik bir şeye dönüştürme minvalinde. Yani o yıllar boyunca hiç ama hiç KSKS dersi öğretilmiyor olsa, bu teorimiz muhtemelen sağlam bir atış olabilirdi. Ancak 1945-1991 seneleri arasında hiç kayıtlı KSKS profesörü olmaması ve şu anda Rowling’in elinden çıkacak her bilgiye muhtaç olduğumuz gerçeği biraz sinir bozuyor. Çünkü çok belirsiz.
Öte yandan fragmanın en büyük sürprizi sanıyorum ki Nicolas Flamel oldu herkes için. Jacob ile el sıkışan yaşlı simyacı, HP serisinden bu yana birçok hayranın merak ettiği ve ışık tutulmasını istediği isimlerden biriydi. Nihayet Newt ve Flamel’in tanışıklığı konusunda elimizde somut şeyler olacak, bu sebepten ötürü mutluyuz ha! (Belki de hem bilen hem de bilmeyenler için filmden önce bir Flamel dosyası patlatırız, ister misiniz tatlı çörekler?)
Fragmanın geri kalanını domine eden Grindelwald için söyleyecek çok bir şey yok aslında. Johnny Depp’in oyunculuğu iyi gözüküyor, rolü kotarmış gibi. Üstelik Mürver Asa‘yı bizzat elinde tuttuğu sahne ile de anlıyoruz ki, gerçekten bu filmden çok daha aksiyonlu şeyler beklememiz gerekiyor. Yine de Dumbledore ile Grindelwald’un herhangi bir sahnede yan yana olmadığına dair birtakım dedikodular dönüyor internette, ama biz şimdiden umut kırmak istemiyoruz…
Son olarak da en nefret ettiğim detay ve en incik cincik şekilde incelenmesi gerektiğini düşündüğüm sahneyi sizlere söyleyerek yazıyı sonlandırmak istiyorum, fazlasıyla uzattım zira. Nefretimi çeken detay çok ama çok basit: Maalesef ki yeni yaratıkların CGI’ı kusmuk gibi. Hani şu kediye benzeyen mavi gözlü canavarlar var ya, hah onlar işte. Ciddi anlamda filmde de böyle olacaklarsa, ilk filmden bu yana hiçbir animasyon gelişmesi yaşanmamış sayacağız el mahkum. Çok fena göz kurcalıyor ya…
Heh gelelim o dibine kadar inceleme hak eden sahneye… Kelid Aynası’na bakan bir Dumbledore ve aynada gözüken bir Grindelwald… Tam da orasını konuşacağım evet. Çünkü hatırlarsanız Felsefe Taşı’nda Dumbledore, Harry’nin sorusu üzerine “bir çift çorap” gördüğünü esprili bir şekilde dile getirmiş ve Harry de “muhtemelen ailesini gördüğü” konusunda kendince nihai bir sonuca varmıştı. Gelin görün ki Crimes of Grindelwald ile bunlarının hiçbirinin, elbette, doğru olmadığını kesin ve net bir şekilde anlıyoruz. Dumbledore’un Kelid Aynası’nda Gellert Grindelwald var arkadaşlar. Bizzat Jude Law ile Johnny Depp’in ortak sahnesi olmayacak dedikodusu doğruysa bile, bu kareyle birlikte ilerleyen filmlerde net bir şekilde büyük karşılaşmaları olacağının altını çizebiliriz.
İncelenecek çok detay, söylenecek çok söz var. Ancak birazını da sizlere bırakalım istiyoruz. Sizler ne düşündünüz, hissettiniz yazın bakalım yorumlara. Sizce de serinin ikinci filmi, ilkine oranla çok daha iyi olma potansiyeline sahip mi? Ne dersiniz?
