Herhalde tartışmaya gerek yok, James Bond, bir aktörün oynayabileceği en yüksek profilli rollerden biri. Bir şeref. Bir kariyer basamağı. Bir anda adınızı tüm dünyanın bilmesi demek. Üstelik, Daniel Craig’in dört filminden sonra, bir prestij de aynı zamanda. Bu yüzden, en son Bond’umuz Craig, “son filmde oynamak tırnaklarımın sökülmesi gibiydi” deyip, bu lafını da kendisine yapılan 100 milyon dolarlık teklifi reddederek destekledikten sonra onlarca aktör bir anda yarışın içerisine girdi.
Jamie Bell, Idris Elba, Damian Lewis, Tom Hardy, Henry Cavill gibi isimlerin bir süredir Bond rolü için adı geçmekteydi zaten. Hatta dedikodular interneti kaynatıp, internet fan casting’e başlayınca, X-Files’tan tanıyor olabileceğiniz Gillian Anderson’a Jane Bond olarak hayran çizimi yapıldı, o çizimle Anderson “neden olmasın” diye kendini yarışa soktu yani; o kadar coştu mesele. Fakat en sonunda, dönük dolaştık, bir adama geldik: Tom Hiddleston.
Hiddleston’ın rolü istediği –zaten kim istemez ki?– cümle alem tarafından biliniyordu zaten. Kendisinin gizlediği bir şey de değildi. Fakat Birth Movies Death’in haberine göre, bu istek geçtiğimiz gün karşılıklı bir hâle gelmiş. Bond filmlerini yapan EON Productions, Tom Hiddleston ile resmi olarak görüşmelere oturmuş. Üstelik bu “ne dersiniz, olur mu, bir konuşalım” görüşmesi değil. Baya şu an son pürüzler konuşuluyormuş…
Elbette bu bir dedikodu, resmi bir şey yok. BMD de bu konularda sabıkası tertemiz olan bir site değil. Amma velakin, Hiddleston’ı düşünmemeleri de aptallık olur. Birincisi, Hiddleston Craig’in daha huysuz Bond’una muhteşem bir kontrast oluşturur, yeni bir renk katar. İkincisi, filmin başrolü olduğu an Bond’un hiç ulaşamadığı tumblr neslinin filme biletleri şimdiden kesilir. Üçüncüsü, Night Manager oynayan herkes, Hiddleston’ın bir casus rolüyle neler yapabileceğini bizzat gördü zaten. O yüzden, EON da istiyordur bizce, evet. E taraflar birbirini sevdiyse..?