4. Odak Superman Olmamalı
Zack Snyder’ın defalarca söylediği bir şey var, buna Goyer’ler, genel olarak Warner’daki abiler de katıldı. 2016’da çıkacak filme şimdilik “Batman vs. Superman” diyoruz ama, aslında bu Man of Steel’ın devamı. Yani merkezinde Superman olacak ve bu bir Justice League filmi olmayacak. Özünde Man of Steel 2: Arada Batman da çıkıyor olacak film, sonradan Justice League of America’ya evrilecek.
Biz de buna şapka çıkartıyoruz, Batman vs. Superman Man of Steel’a devam filmi olabilir, merkezi Superman de olabilir. Bir sıkıntımız yok. Sıkıntımız, çelik adam merkez olmaya Batman vs. Superman’den sonra da devam ederse başlar. Superman’in JLA’da liderlik pozisyonunda olduğu zaten su götürmez bir gerçek. Fakat 1964’ten beri, ne zaman biri JLA resmi çizse, en öne üç karakteri çizer. Evet, bunlardan biri Superman’dir, ama diğer ikisi Batman ve Wonder Woman’dır. DC evreninin üç lideri vardır, bunlar tartışılmaz ve birbirlerinden daha ön plana da çok çıkmazlar. DC’nin sinemada da bu değeri tutturması lazım. Bana sorarsanız Gal Gadot Wonder Woman’ın o lider, asil ama aynı zamanda yer yer de acımasız tarafını yansıtacak karakterde bir oyuncu değil, ama yanılma ihtimalimiz de her zamanki gibi var.
Umarım da yanlırız. Çünkü DC evreninin o üçlü liderliği, aslında tüm DC evrenini simgeler. Superman, iyilik ve adaletin kusursuz timsali; Batman, düşmanlara korku salan gözü kara bir süvari ve Wonder Woman, Superman kadar onurlu, Batman kadar kararlı ve ikisi kadar da lider. Bu üçlü dengeyi oturtmak, DC film evrenini çerçevelemek demektir.
5. DC Comics’in Geniş Yazar Arşivi Kullanılmalı
DC sinematik evreninin kalemini az çok David S. Goyer’e teslim etmiş gözüküyor. Bununla ilgili zerre itirazımız yok. Gerçekten. Goyer iyi bir yazar ve iyi işler çıkartıyor. Bundan sonraki filmlerde de iyi işler çıkartacaktır, eminiz. Fakat sorun şu, Goyer tek bir adam. Chris Nolan belli ki hikayesel anlamda Goyer’e omuz çıkacak, ama en nihayetinde, eğer bütün işler tek bir adamdan çıkarsa ton farklılığı kalmaz.
Ve ton farklılığına ciddi bir ihtiyaç olduğunu, daha doğrusu ton farklılığının janr farklılığına kadar yürüdüğü zaman ne kadar faydalı bir araç olduğunu Marvel kanıtladı. Iron Man filmleri tekno-thriller kafasındaydı, Thor Elf’leriyle, Buz Devleriyle tam bir fantastik filmdi, Captain America ise ilk filminde II. Dünya Savaşı serüven filmi, ikinci filminde ise tam bir 70’ler casus filmi kafasındaydı. Goyer tek başına -haklı olarak- bu kadar farklı türe bölünemez. Yani başka kahramanlar için, başka yazarlar gerekir. Bizce burada DC çareyi dışarıda aramasın. Kendi içerisinde Geoff Johns gibi, J. Michael Straczynski gibi hem senaryo, hem de çizgi roman tecrübesi olan yazarlar var. Özellikle Straczynski bir şekilde kullanılmalı, hele ki Superman: Earth One hikayesiyle evrene ne kadar uygun olduğunu kanıtlamışken.
Bu böyle olmalı, zira Marvel’ın şu dakikaya kadar hayatta kalabilmesinin en önemli sebebi bu janr farklılığıydı. İnsanlar asla aynı filmi 9 kere izliyorlarmış hissine kapılmadılar. Dolayısıyla da bir defa daha bilet almaktan gocunmadılar ve aynı zamanda Marvel, başka tür film seven insanlara da hitap edebildi. Fantezi sevenler Thor’u sevdi, casus filmi hastaları Cap 2’ye gittiler.
Ama eğer DC şu yazımızı okuyup, tek bir şey yapacaksa, o da şu olmalı…
6. Wonder Woman
Bakın, bunun öneminin altını ne kadar çizsek yeterli olmaz. Gal Gadot yanlış tercih gibi gözükebilir, ama öyle olsa bile doğru kullanılması gerekiyor. DC’nin kurtuluş bileti Batman veya Superman değil, hatta ilk maddede bahsettiğin niş karakterler bile çok değil. DC’nin kurtuluş bileti Wonder Woman. Bundan adımın J ile başlamadığı kadar eminim.
Biz küçükken, etrafta pek fazla geek kültürüyle ilgilenen kız yoktu. Ama biz büyüdük. Bizim geek/nerd neslimizin kız çocukları oldu ve onlar şimdi en baba geek kadar geek, en deli nerd kadar nerd’ler. An itibariyle 8-13 yaş arası, çizgi roman okuyan, odasına oyun posteri asan bir kız popülasyonu var ve onlara kimse hitap etmiyor. Black Widow’u kendisine idol belleyen kızlar dolanıyor etrafta. Onların Wonder Woman ile karşılaştıklarında hissedeceklerini düşünebiliyor musunuz? Artık 20-30 sene öncesinde, kızların çizgi romanlarla ilgili olmadığı dönemlerde yaşamıyoruz. Artık onlar erkek çocuklar kadar süper kahraman kültürüne göbekten bağlılar. Ve karşılarında idolize edebilecekleri, fangirl’i olabilecekleri bir kahraman bekliyorlar. İşin en önemli tarafı? Marvel’ın böyle bir kahramanı yok.
Evet, She-Hulk, Captain Marvel, Ms. Marvel, Spider-Woman gibi muhteşem karakterleri var gerçekten de Marvel evreninin. Ama hiçbiri bir Diana değil. Diana kadar etkileyici değiller. Eskiden kadın baş rollü filmler izleyici çekmez diye bir önyargı vardı. Kadın izleyiciler baş rolü kıskanır, erkekler de kendini özdeşleştirmez derdi bu mağara döneminden kalmış ön yargı. Hunger Games herhalde bu fikri alaşağı etmiştir yeterince diye düşünüyoruz. Etmediyse hatırlatalım, baş rolünde bir kadın olan, bütün promosyon malzemeleri (afişleri, fragmanları, billboardları) o kadın ve sadece o kadın üzerinden yapılan Hunger Games: Catching Fire 900 milyon dolara yakın hasılat elde etti. Man of Steel’ın fersah fersah üstünde.
Hunger Games’e gidip, “Ben büyüyünce Katniss olmak istiyorum” diyen kızlar var. DC bunların “Ben büyüyünce Wonder Woman olmak istiyorum” deme potansiyelini nasıl göremiyor? Eğer dertleri erkek seyircilerden uzaklaşmaksa, içlerini ferahlatalım, kendi içimizde de dürüst olalım, Hunger Games’e Jennifer Lawrence’ın seksapelitesi için giden de bir kitle var. Bunu görüp, gelmiş geçmiş en seksi çizgi roman karakterini nasıl filme çekmiyor?
Benim görebildiğim şey şu, DC’nin elinde Marvel’ın cevap veremeyeceği bir silah var. Ama bir veya öteki sebepten dolayı ateşlemiyor. Eğer olur da, tetiği çekerse, biz buraya yazıyoruz, bombası patlar. Sadece takım elbiseli eşrafın bunu yapacak cesareti bulmaları gerekiyor. E bulsunlar be bir zahmet!