Eğri oturup doğru konuşalım şu animelerin film yapımlarından, özellikle de anime ruhunu anlamayan Amerikan uyarlamalarından çok çektik. İzlediklerimiz gözlerimizi ağrıttı, duyduklarımız kulağımızı çınlattı, hatırladıkça hazımsızlık yaşıyoruz. Ama şimdi bir umut var. Uzun süredir güvendiğimiz, sevdiğimiz Netflix daha uzun süredir sevdiğimiz, izlediğimiz Death Note için live action, kanlı canlı bir film çekiyor. Bileşen kağıt üstünde çok sağlam duruyor. Ama Dünya kağıt üstünde harika durup asla hayata istendiği gibi geçirilemeyen işlerle dolu. Bu yüzden dereyi görmeden paçayı sıvamayalım. Ama ufuktaki dereyi göremeyecek kadar da dikkatsiz olmayalım. Gelin Netflix’in gururla sırtlandığı Death Note filminin oyuncu seçimlerine bakalım.
En başında animemizin baş tacı; bir yobaz yüzünden büyük oyunu bozulmuş, hakkı yenmiş Yagami Light’a; Kira’mıza bakalım. Seçilen oyuncumuz Natt Wolf başarılı bir lise öğrencisi, ailesinin gurur kaynağı, dahi bir ergeni oynamak için ilk bakışta gayet ideal gözüküyor. Yani Yagami Light’ın Yagami Light olduğu anlar için kusursuz bir seçim. Yalnız Kira’nın alev alev gözlerle baktığı, parmağının ucunda 7 milyar canı tuttuğu anlar için fazla masum gözüktü gözüme. Yakıştıramadım. İçime siniyor dersem yalan söylemiş olurum anlayacağınız. Yine de peşin hükümlü olmuyorum. Çünkü Kira’nın da en büyük savunması fazla masum gözükmek, bir katilin sıfatına yakıştırılamamak olmuştur. Karakterin aslının Japon oluşu hakkında can sıkıcı bir detaydan bahsetmeliyiz bu arada. Netflix’in Death Note’unda mekan Amerika olacağından biz Light Yagami izleyemeyeceğiz, Light Turner izleyeceğiz.
Animemizden Misa Amane olarak tanıdığımız uyarlamada adı Mia Sutton şeklinde geçen stalker genç kızımızı The Leftovers’tan tanıyor olabileceğiniz Margaret Qualley canlandıracak. Bu seçim konusunda bir şikayetim olmayacak. Aynı şekilde Watari rolünde olacak Paul Nakauchi hakkında da pek bir şey demeye gerek yok. Animede Japon olmamasına rağmen Japonca isim kullanmasıyla bilinen karakteri, madem mekan Amerika bari harbiden Japon olsun diyerek castı ona göre yapmışlar anlaşılan.
Geldik en ama en güzel seçime. Hatta benim hayal gücümde Mark Hamill-Joker uyumuna ulaşacak olan bir seslendirme seçimine… Animenin her şeyi başlatan ve sonra etliye sütlüye karışmayan ölüm meleği Ryuk’u, sokakta görseniz ölüm meleğine benzeteceğiniz sanatçı Willem Dafoe seslendirecek. Bana soracak olursanız Willem Dafoe’nin seslendirmekten öte karakteri bizzat oynamasına engel olan tek şey ünlü oyuncunun ne yazık ki uçamıyor olması. Uzun lafın kısası mükemmel seçim. Sırf bu castı yapabildikleri için bile tüm ekibin sıkı çalışıp şu filmi olabilecek en güzel şekilde yayınlaması lazım. Ah… Film olacaktı değil mi? Bir de keşke dizi yapsalardı şunu…
