Sonunda o uzun bekleyiş bitti! Biliyorsunuz ki 18 Ağustos Cuma günü Netflix’in sekiz bölümünü birden salıverdiği The Defenders, akıllarda birçok soru işareti oluşturarak geldi ekranlarımıza. Çoğu kişinin izleyip izlememeye yönelik tereddütleri de, bu doğrultuda bir hayli fazlaydı açık bir şekilde. Biz de oturduk ve bir karar vardık: Bu konudaki kaygı ve meraklarınızı gidermek adına hızlı davranıp ilk hafta sonundan her şeyi açıklığa kavuşturalım dedik. Sık sorulan sorular minvalinde bir yazıyla, henüz ilk günlerindeyken The Defenders’a başlayıp başlamama kararınıza çözüm bulalım mı?
Twitter’da kişisel hesabımdan The Defenders’a dair sorularınızı yöneltmenizi istemiştim dün. Gelen soruların hızı ve farklı açılardan bakabilmesi sebebiyle öncelikle teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Bu konuda akla gelebilecek ilk soruları sorduğunuz için kucak dolusu sevgiler! Soruları tek tek ayırıp cevaplayacağımdan dolayı ekran görüntüsü şeklinde ilerlemeyecek rehberimiz. Verdiğim linkteki tweetin altına cevaplayan o kahramanlara buradan selam olsun!
Özellikle cevaplayacağım soruların tamamen spoilersız olmasına dikkat edeceğim, bu konuda endişeniz olmasın. Spoiler içerecek yazı/yazılarımız daha sonrasında sizi yine burada karşılıyor olacak; ama önceliğimiz diziye başlama konusunda ikilem yaşayan o güzel geekler şu an için.
Başlayalım mı?
Soru: Diğer dizileri izlemedik/yarım yamalak izledik. Ne kaçırırız?
(Exescen the Changer @CelikEnes_ sordu)
Cevap: Muhtemelen çok şey kaçırırsınız.
Şu ana kadar yayınlanmış tüm Netflix-Marvel işbirliğindeki dizilere baktığımızda gördüğümüz şey iki sezon Daredevil ve birer sezon Jessica Jones, Luke Cage ve Iron Fist oluyor. Jessica Jones ya da Luke Cage’i bırakın, birçok insan Iron Fist’e gelen ağır eleştiriler yüzünden hiç izlemediğini bile söylüyor internette. Tavsiyem, her birini izlemeniz olur arkadaşlar. Zira ne kadar çile çekerseniz çekin, ne kadar izlerken yanda bir şeylerle uğraşırsanız uğraşın; illa ki o hikayeleri bilmeniz gerekiyor. Özellikle de Iron Fist açısından ağır bir izleme önerim olacak. Çünkü Defenders her kahramana eşit ağırlık veriyor olsa da, kilit noktalardan birinde Danny Rand var; ve emin olun ki eksik bilgiyle sekiz saatlik bir maratona girişmek istemezsiniz.
Özetle her dizinin ne anlattığını, nereye yöneldiğini ve karakter ilişkilerini bilmeniz size, şu koca Netflix-Marvel evreninde her bir Allah’ın kulunun nasıl bir araya geliyor olduğunu anlamada fazlaca kolaylık sağlayacak. Üstelik sekiz saatlik yetersiz gördüğüm bir süreç içerisinde hıza ayak uydurmak bir hayli zorken.
Soru: Defenders’ın atmosferi, diğer hangi Marvel-Netflix dizisinin tonuna yakın?
(Kaan Toygar @kaandeyi sordu)
Cevap: Çoğu kişi Daredevil ikinci sezon ile Defenders’ın benzeştiğini söylüyor. Bu konuda tam anlamıyla açıklamaya yetmese de, en yakın kıyas edebileceğimiz seçenek bu olabilir, evet. O kadar karanlık olup olmadığı konusunda tartışmaya açık tabii.
Soru: Olay örgüsü güzel kurulabilmiş mi?
(Kaan Toygar @kaandeyi sordu)
Cevap: Olay örgüsü konusunda konuşacak çok şey var aslında. Spoilersız ne kadar yazabilirim bu soruya çok kestiremiyorum ama hadi deneyeyim. Özetle; tatmin ediyor. Uzun versiyonuyla ise şöyle açıklayayım: Genel olarak karakterlerin bir araya gelmesiyle ilerleyen olayın yükselişi ve hikayeyi bıraktığı nokta açısından gayet doyurucu bir sekiz bölümdü bence. Yan karakterlerden bir iki problemli var gibi gözükse de, çok göze batırmadan hallettikleri açısından baktığımda olmuş derim ben. Öte yandan sanırım sekiz bölümün yetersiz hissettirdiğini söyleyebilirim bir de. Olaylar bana mı öyle geldi bilmiyorum ama biraz fazla hızlı ilerledi gibi. Belki işin heyecanına kaptırdığımdandır, emin değilim. Ama açık ara bir saatin bitmesi için sürekli fare imlecini hareket ettirdiğim Iron Fist ve de nispeten Luke Cage’e oranla su gibi aktı gitti bütün bölümler, hiçbir sıkıntı yaşamadım. Karakter ve sahne geçişlerini olaya güzel yedirmişler, tebrik ettim. Hatta bir an için “Lütfen durun, hayran kalbim bu kadarına dayanmayacak!” dediğim kısımlar da oldu, hızlı gelmesinin sebebi de budur muhtemelen.
Soru: Ekipte kan uyumu var mı?
(Kaan Toygar @kaandeyi sordu)
Cevap: Ekibin nasıl toplandığı ve birbirlerine nasıl ısındığı konusunda zevkinizi bozmadan şöyle bir şeyler söyleyeyim: Night Nurse‘e çok saydık ama o da bağlamasa herhalde yıllarını alırdı bu dört manyağın bir araya gelişi. Sadece Night Nurse değil, diğer karakterlerin de iğne deliği kadar ufak sebeplerle zincirleme reaksiyon oluşturması ve bir araya gelmesi beklediğimden iyiydi. Şaka bir yana, gerek ikili gerek de takım olarak replikleriyle yer yer geekleri mutlu etseler de, bazı anlar için durup “Ne ara bu kadar oldunuz siz?” demekten alamadım kendimi. Dedim ya, sekiz bölüm yetmedi; çok hızlı gittiler sanki.
Soru: Villain yeterince tehditkar mı?
(Metehan Balaban @MthnBlbn sordu)
Cevap: Şunu spoiler içeren yazıda yanıtlamak ve uzun uzadıya anlatmak o kadar güzel olacak ki aslında… Defenders’ın kötüsü olarak tanıtılan ve Alexandra ismiyle rol alan Sigourney Weaver için tek söyleyebileceğim bu kadının bir şahane olduğu. Başı dik, kararlarında emin; Fisk kadar vahşi ve karanlık gözükmese de sırf endamıyla bile hakkını veriyor. Madam Gao’nun ne kadar olduğu tartışılacak havasını söndürdü gözümde. Spoiler vermemek için daha fazla detayına girmiyorum, çünkü olay bildiğiniz gibi değil güzel geekler… Diziyi sadece Sigourney Weaver için bile izlerim diyenlerdenseniz, siz dünyanın en haklı insanlarından olabilirsiniz, tebrikler!
Soru: Ekipteki görev paylaşımı nasıl?
(Metehan Balaban @MthnBlbn sordu)
Cevap: Diziyi izlerken de bittiğinde de şöyle bir kabataslak bakınca, dördüne ayrılan payın ağırlığı çok net ayrıştırılabiliyor. Dizi ikisi için çok mühim hikaye odağına sahipken, diğer ikisi için biraz zorlama yollara başvurulmuş gibi gözükebiliyor üstelik. Bence hepsine aynı eşitlikte iş düşmesi zaten imkansızdı, olabilecek en mümkün senaryolardan biriyle dörtlüyü toparlamışlar denilebilir. Keyifler kaçıyor mu peki? Yoo, hayır.