Müziği takip etmek kimi zaman göçebe olmaya benzer. Bir albüm görür ve onunla yolculuğa çıkarsınız. O albüm sizi bir yere götürür. Farklı deneyimler yaşatır. Ardından kaldığınız yerde farklı bir albüm görürsünüz ve bu kez onunla yolculuğa çıkarsınız. Birbirine benzemeyen deneyimler ile sürekli olarak seyahat edersiniz. Vardığınız noktayı bilmeden sadece şoförünüze güvenmeniz gerekir.
Bir albümü dinlemek, yolcu koltuğuna oturmaya benzer. O sizi bir yere götürürken sizin çevrenize bakmaya, yoldaki ilginç enstantaneleri gözlemlemenize müsade eder. Bu sayede albüm sizi B noktasına götürürken siz de onunla birlikte anılar toplayabilrisiniz. Bu anıları ise diğer araçlara konuk olduğunuzda anlatıp yolculuğu daha keyifli hale getirebilirsiniz.
Sonu bilinmeyen bir yolculuğa çıkmak doğum günü hediyesine benzer. Tam olarak ne ile karışılacağını asla bilemez insan. Kimi hediyeler vasat olur, sıradan bir teşekkür edilir. Kimi hediyeleri ambalajından tahmin edebilirsiniz. Çok şaşırmasanız da yine de sevinirsiniz. Kimi hediyeler ise sizi öyle şaşırtır ki sevincinizi nasıl dile getireceğinizi bilemezsiniz. Bir albüm ile karşılaşmak da bu hediye paketinin kurdelesini açtığınız ilk an gibidir.
O yüzden, bundan sonra her ay gönül telinize direkt bağlantı kuracağına inandığımız, dinlemeniz gerektiğini düşündüğümüz albümleri toplayalım dedik. Buyurun.
1. Glasser – Interiors
Glasser ile bugün tanıştım. Yani henüz ilişkimizin cicim aylarını yaşıyoruz. Ancak ilk intiba her zaman önemlidir. Bana vaad ettikleri ile onu kucaklamam aynı ana denk geldi. Henüz hakkında çok fazla bilgim olmasa da bana verdikleri bugünümü renklendirmeye yetti de arttı. Kadın vokallerin denediği deneysel tonlardan uzakta yalın bir vokal kullanıyor Cameron Mesirow.
2. Little People – Mickey Mouse Operation
Little People dediğimiz kişi aslında Laurent Clerc. Ve müziğini dinlediğimiz zaman dünya görüşüne ve karakterine yönelik pek çok bilgiyi edinebiliyoruz. Downtempo elektronik müzik yapıyor Little People. Çok sade ve naif ezgileri ile müzik endüstrisinin Don Kişotları arasında yer alıyor. “Milyonların sevgilisi yakışıklı Laurent Clerc” dememiz abesle iştigal olsa da onu dinleyen herkes onu arkadaşı olarak görebilir.
3. Spiritualized – Ladies and Gentlemen We Are Floating in Space
24 yıllık aktif müzik kariyerleri boyunca oldukça fazla üye değiştiren bir grup Spiritualized. Fakat bu albümleri dinleyicilerinin gözünde en iyi albümleri arasında yer alıyor. Space rock ve neo-psychedelia türlerinin ağırlıkta olduğu bu albüm. Hakkında pek çok şey yazılıp derinlemesine incelemeler yapılmasına müsade etse de müzik tekil bir yolculuktur. Ve bu yolda bir tur rehberine çoğu zaman ihtiyaç duyulmaz.
4. TOKiMONSTA – Half Shadows
Nevi şahsına münhasır bir müzisyen TOKiMONSTA. Half Shadows ise geçtiğimiz yıl yayınladığı son albümü. Bu albümün en güzel canlı performanslarından birisi de KRCW’daki performansı. Bu hanımı tanıtmak için kendinden değil de referanslarından bahsetmemiz onu daha iyi tanımamızı sağlıyor. TOKiMONSTA; yapımcı ve DJ. Remix’lediği başlığa sanatçılar ise; Shlohmo, Tinashe feat. Schoolboy Q, Justin Timberlake, MF Doom ve Kilo Kish. Bağlı olduğu plak şirketi ise Brainfeeder. Bu şirket ise bünyesinde The Gaslamp Killer, Flying Lotus, The Underachievers gibi isimler yer alıyor.
5. Warpaint – Warpaint
Müzik söz konusu olduğunda Los Angels, California’yı ülkenin geri kalanından ayırırsam büyük bir vicdan azabı çekmem. Havasından mıdır suyundan mıdır bilemem ancak bu şehrin müzik konusunda her yelpazeden çok iyi işler çıkardığı aşikar. Warpaint’in aktif üyeleri Emily Kokal, Theresa Wayman, Jenny Lee Lindberg, Stella Mozgawa isimlerindeki dört hanım kızımızdan oluşuyor. Eski üyeler arasında erkek sanatçı da olması gruba girlband dememizi engelleyebilir. Bu albüm size umulmadık gerçeklikler veya insan algısında beklenmedik değişiklikler vaad etmiyor. Ancak sakin bir yolculuğun kaliteli bir soundtrack’i olmayı hak ediyor.
