3. Susan Ivanova, Babylon 5
“Ben ölümün vücut bulmuş haliyim. Ve görüp görebileceğin son canlı şeyim. Beni Tanrı gönderdi.”
Sahneyi izlerken, bu uzun tiradın sonuna doğru geldiğinizde, istemsizce bir yerinizde kaykılıyordunuz. İnsanın böyle bir düğmelerini ilikleyesi, ekrandan bir iki adım geriye atası geliyordu. Ivanova’nın tüm tehdidi de uzun hâliyle çok güzeldir, o apayrı. Ama son üç cümlesinin vuruculuğunu çok seviyoruz.
2. Will McAvoy, The Newsroom
“Eğer Leona Lansing’in parfümünün dahi kokusunu alırsam, ikinizden de bir yemek yapar ve doyana kadar durmam.”
Aynı Ivanova’nın gözdağı gibi, McAvoy’un tüm sahnesi de apayrı vuruculuktadır. Ama bu sefer, bu tehditte ayrı bir tat alırsınız. Bu biraz, haklı tehdidin verdiği tattır. Kimin gerçekten “gazeteci” olduğuna dair olan Will McAvoy konuşması, bugüne bugün hâlâ dizinin en iyi sahnelerinden biridir.
1. Jesse Pinkman, Breaking Bad
“Uyandığında beni görecek, ve ben evini parçaladıktan sonra girdiği sıçan deliğine uyumak için süründüğünde de beni görecek. Onun o huysuz götüne sonsuza dek yapışacağım; ta ki ağzına bir silah dayayıp, sadece beni kafasından atabilmek için tetiği çekene dek. Bundan sonra olacak olan bu.”
Breaking Bad’de tonlarca tehdit var. Beş sezon boyunca irili ufaklı, birbirini tehdit edebilecek konumdaki herkes bu işe bir el attı. Kuşkusuz tehditler harici, gözdağları da bir hayli efsaneviydi, en meşhuru “Kapıyı çalan benim!” başta olmak üzere. Ama Jesse’nin hastane yatağından attığı bu tehdit, gerçekten inanılmazdı. Birincisi, Aaron Paul neredeyse kusursuz oynamıştı sahneyi. İkincisi, yazarlar gerçekten kendilerini aşmışlardı. Upuzun, neredeyse hiç kesintisiz muhteşem bir tehdit repliği. Jesse’nin öfkesini anlatmak için, kusursuz bir yöntem.