Sokak sanatçısı ve beatbox sanatçısı Dub FX, bundan altı yıl önce dünyayı gezerek müzik yapmaya karar verdiğini söylüyor her seferinde. Müziğinde kendi sesini modifiye ederek kullanıyor. Bunu da sürekli olarak yanında taşıdığı pedal seti ile yapıyor. Canlı performanslarını yapmadan önce topluluğa müziğini nasıl yaptığını açıklayıp ardından konserine başlıyor. Ve öncelikle sesinin kaydını onu sürekli olarak çalıyor. Bu ses arka planla çalarken üzerine bir ses ekliyor. Ve bir başkasını, bir ötekisini daha. Ardından söylemeye başlıyor. Bu özelliği ve sesinin tınısı ile pek çok sanatçıdan ayrılıyor Benjamin Stanford. Çıtayı biraz yukarı çekmek gerekirse Beardyman ve Dave Crowe ile birlikte dünya üzerindeki sayılı beatboxer’lar arasında yer almakta.
Avustralyalı sanatçı grubu dağıldıktan sonra kariyerine tek başına devam etme kararı alıyor ve Avrupa’ya gidiyor. Burada yolculuğuna kuzey İngiltere’den başlıyor. Manchester’da nişanlısı Flower Fairy (Shoshana Sadia) ile tanışıyor ve birlikte seyahat etmeye karar veriyorlar. Yolculukları boyunca pek çok müzisyen ile tanışıyorlar. Bu durum da her geçen gün kariyerini bir adım öteye taşıyor. Dub FX, kariyerini kolay ve hızlı yoldan değil de zor ve dinleyicisiyle dost olma temelleri üzerine kuruyor. Bu sebeple ki hiçbir plak şirketi ile anlaşması şu anda bile bulunmamakta.
Albüm niteliğini taşıyan ilk kaydını 2007’de Live in the Street ismiyle yayınlıyor. Bu albüm sayesinde performanslarının sonunda gelir sağlamaya başlıyor ve isminden söz ettiriyor. 2009’da ise Everythinks a Ripple albümünü yayınlıyor ve artık ünlü dünyaya yayılıyor. Pek çoğumuzun Dub FX ile tanıştığı dönem de bu zaman aittir.
2009’dan bugüne Dub FX pek çok büyük festivalde yer aldı. Çok farklı şehirlerin meydanlarında habersiz konserler verdi. Örneğin, Coachella’da (2013), Glastonbury Festivalinde (2009, 2011), İtalya’daki Die Antwoord konserinde ön grup olarak, Kanada’daki Shambhala Music Festivalinde (2012) sahne aldı.
Dünya turu sırasında çocukluk arkadaşı Cade Anderson, Flower Fairy ile birlikte bu müziğin en büyük destekçileri oldu. Cade Anderson, Convoy Unlimited ismi ile menejerlik görevini üstlenmekte hikayemizin başından beri. Düet yaptığı başlıca sanatçılar ise Mizter Woodnote, Pete Philly, Mahesh Vinayakram gibi farklı kültürlere sahip sesleri ile parçalarda öne çıkmaktalar. Hindistan turunda tanıştığı Mhesh Vinayakram ile kaydettikleri parça aynı zamanda Dub FX’in yayınladığı son parçalar arasında.
Şu anda ise tam anlamıyla bağımsız bir sanatçı olan Dub FX’in bir amacı bulunuyor. Theory of Harmony isimli ikinci stüdyo albümünü tamamlamak adına bir Pledgemusic projesi bulunmakta. Eğer yeterli destek sağlanırsa yeni albümünü de dinleyebileceğiz. Türkiye’de iki kez dinleme şansı bulduğumuz bu “gönül adamı” hiçbir zaman “Çok bozdu.” demek istemeyeceğimiz bir kimliğe sahip.