Üç farklı film örneğiyle en yeni yerli Netflix yapımı Kübra dizisinin ilk bölümünü inceleyelim istedik:

En son Netflix için Andropoz ve Disney+ için Ben Gri dizilerini yapan Taylan Biraderler’in yazıp yönettiği Kübra dizisi dün Netflix üzerinden yayınlandı. Sıcak Kafa romanının da yazarı olan Afşin Kum tarafından aynı isimli romandan uyarlanan dizinin başrolü olan Çağatay Ulusoy ile de bu kadro Netflix’in alıştığımız yüzleri oldu. Eğer Kübra dizisini henüz izlemediyseniz diziden ne bekleyebileceğinizi şu yazımıza tıklayarak öğrenebilirsiniz. Eğer ilk bölümden spoiler yemek beni etkilemez derseniz veya çoktan izlemeye başladıysanız da beraber benzer örnekleriyle Kübra dizisi 1. bölüm incelemesi yapabiliriz.

Kübra dizisi 1. bölüm inceleme

8 bölümlük dizi seyirciye biraz dram ve gerilim vaat ediyor. Çağatay Ulusoy dışında oyuncu kadrosunda Aslıhan Malbora, Ahsen Eroğlu, Nazan Kesal, Cihan Talay, Aytek Şayan ve Ahmet Mümtaz Taylan bulunuyor ama şimdiden söyleyelim Ahmet Mümtaz Taylan ilk bölümde gözükmüyor.

İlk bakışta dizi, Ay Yapım’ın, tek kelime isimli, delikanlı yakışıklı jön‘lü, mahalle dizilerini andırsa da yabancılarda tonlarca örneği bulunan, Türk yapımlarında ise görmeye alışık olamadığımız bir konuyla onlardan ayrılıyor. Saydığımız maddelerin hepsini içerse de onlardan bilim-kurgu mu fantastik mi olacağını ilerde anlayacağımız bir hikâye anlatıyor.

Gökhan Şahinoğlu, herkesin sevdiği; kız arkadaşına bağlı, ailesine düşkün, çalıştığı tamirat atölyesinde başarılı bir genç. Halı sahada da iyi performans gösteriyor ve her yönden mahallenin dürüst, örnek genci olarak karşımıza çıkıyor. İlk sahnede, yanmakta olan araçtaki çocuğu kurtaran Gökhan, zaten hikâyeye kahraman olarak başlıyor. Merve karakterinin ağzından; “insanlarla din, maneviyat konuştuğu” bir arkadaşlık uygulamasından, Kübra isimli kullanıcıdan gelen mesajla Gökhan’ın hayatının seyri değişmeye başlıyor. “Sen farklısın.” mesajını alan Gökhan başta bunu umursama da kısa süre içinde mesajlar artmaya başlıyor ve gönderen kişi Gökhan ve çevresi hakkında ve hatta hemen sonra olacak olaylar hakkında bilgi sahibi gibi gözüküyor.

Kübra dizisi 1. bölüm incelemesi

Dizinin ilk bölümü, bütün şehrin ışıklarının karardığı, Gökhan’ın dağ başında ilahi bir mesaj aldığını düşündüğü anla sonlanıyor. Seyircinin aklında hemen oluşabilecek senaryolar şu şekilde; ihtimaldir ki bu fantastik olayda Gökhan, gerçekten ilahi mesajlar alıyor ve modern dünyanın içinde, çağrının internet üzerinden geldiği bir peygamber anlatısı dinlemekteyiz. İkinci ihtimal de bilim-kurgu eseri izlemekteyiz ve gelen mesajlar, internetle bağlantısı olan her şeye erişebilen bir yapay zeka tarafından gönderiliyor. Bu sefer yapay zeka Ultron gibi Dünya’yı yok etmek yerine Gökhan gibi birini seçiyor.

Üçüncü bir ihtimal olarak uzaylılar veya her mobese kamerasını teker teker izleyen Mycroft Holmes de akıllara gelebilir ama sanıyoruz bu pek fazla olmaz. Burada kitabın ilerleyen kısımlarından ve bu konuda kitaba sadık kalacağını düşündüğümüz dizinin ilerleyen bölümlerinden de spoiler’ı veriyoruz ki bu gerçek bir peygamber hikâyesi değil, kaldı ki bir Türk yapımı bu topa girecek değil. Kitapta yapay zeka üzerinden bir inanç sorgulaması ve biraz da toplumsal sorgulama yapılıyor ve bu yapay zekanın varlığı da kitabın sonlarında değil oldukça erken kısımlarında açıklanıyor.

Kübra dizisi 1. bölüm incelemesi

Kübra’yı, Çağatay Ulusoy’un oynadığı diğer Netflix dizileri; Hakan: Muhafız ve Terzi’den farklı kılan, dizinin kolaylıkla tartışmalı yönlere gidebilmesi gibi bir ihtimal olması. Bir yandan askerdeyken büyük travmalar ve kayıplar yaşayan Gökhan’ın dini bütün birine evrilmesi, bir yandan Semavi kullanıcı adıyla girdiği uygulamadan, peygamber seçilir gibi mesajlar alması ve fragmanda da gördüğümüz gibi bundan sonra Gökhan’ın kendine takipçi toplamaya başlaması gibi bir olay örgüsüyle eser birçok şeyi tartışmaya açabilecek bir zemine kuruluyor.

Gökhan’ın hayatı, elindeki telefona gelen mesajlarla altüst oluyor. Mesajlar geçmişi biliyor, gelecekten haber veriyor ve Gökhan’ı yönlendiriyor. Bu yüzden vereceğimiz 3 örnek film de eline aldığı telefonla hayatı değişen karakterler oluşuyor.

THE MATRIX

“Ben neden varım, bu dünyaya neden geldim, varlığımın bir amacı var mı?”

Dizi, hayatının ve varlığının amacını sorgulayan Gökhan’ın kendine sorduğu sorularla başlıyor. Thomas Anderson da sürekli kendine aynı soruyor ve bir cevap arıyor. Bunu Trinity’nin ona, ilk karşılaşmalarında söylediklerinden anlıyoruz: “Niçin burada olduğunu biliyorum, Neo. Ne yaptığını biliyorum… Niye uyuyamadığını biliyorum, niye yalnız yaşadığını ve niye her gece, bilgisayarının başında oturduğunu biliyorum. Onu arıyorsun. Biliyorum, çünkü geçmişte ben de onu aramıştım. Ve o beni bulduğunda, bana aslında onu aramadığımı, bir cevap aradığımı söyledi. Bizi harekete geçiren, bir soruydu, Neo. Seni buraya getiren soru. Soruyu biliyorsun, benim gibi.”

İlk film, Neo’nun seçilmiş kişi olup olmadığını anlama çabasıyla geçiyor, ikinci ve üçüncü filmlerle de zaten olay bir peygamber anlatısına dönüyor. Kübra da Matrix de sıradan olan ama yine de gelişim vaat eden ve bir yönlendirmeye açık olan insanları başrollere alıyor. İki karakter de aldıkları telefondan sonra girdikleri yolda hayatlarını tam ortadan ikiye ayıracak bir değişim yaşıyor.

İçinde bulunduğu gerçeklikten bir çıkış yolu arayan Neo, akıl hocası olacak olan Morpheus’la ilk defa telefon üzerinden iletişim kuruyor. Kendisine gelen telefonun öbür ucundan Morpheus, Neo’ya talimat veriyor ve daha ilk andan onu ikna etmeye çalışıyor. Film boyunca telefon kulübelerinin ve çevirmeli telefonların, Matrix’ten çıkmak için anahtar işlevi gördüğünü görüyoruz ve Neo, ajanlardan kaçarken telefonla Tank’ın yönlendirmelerine uyuyor. İlk filmi çok yüksekten açmış olabiliriz ve zaten Matrix seçilmiş kişi konseptine sahip eserden bir şey barındırır veya sonrakine kaynaklık eder. Sonraki iki örnekte bu durumu biraz daha daraltıyoruz.

PHONE BOOTH

2002’de medya ve gözetimin kavramlarının Amerika’da revaçta olduğu dönemde çıkan Phone Booth veya hep televizyonda izlediğimiz adıyla Telefon Kulübesi filmi; Stu Sheperd adlı, tuttuğunu koparan bir medya danışmanının, sokağın ortasındaki telefon kulübesinde çalmakta olan telefonun ahizesini kaldırmasıyla, hayatının zindana döndüğü saatleri gösteriyor. Telefonun öbür ucunda bulunan tetikçi, bir çatının tepesine kurulmuş Stu’ya nişan alıyor ve ondan istediklerini yerine getirmesini istiyor. Stu, telefondaki yabancı tarafından sınanırken kendiyle yüzleşmek ve kendiyle ilgili sakladığı şeyleri bir üçüncü kişiye itiraf etmek zorunda kalıyor.

Gökhan ve Stu’yu birbirine taban tabana zıt karakterler olarak görebiliriz. İkisinin amaç ve etik anlayışları bambaşka görünüyor. Gökhan’a gelen mesajlar, sahip olduğu bilgiyi kanıtlayıp Gökhan’ın inancını kazanmaya çalışırken Stu’nun karşısındaki tetikçi, hayatının tetiğin ucunda olduğunu anlatmasıyla Stu’yu kontrol altına alıyor. Gökhan’a gelen mesajlar onu daha büyük bir şeye hazırlarken Stu’nun telefon görüşmesi onun için zorunlu bir günah çıkarmaya dönüyor ki onun hayatının kalanı da Gökhan’ınki gibi bambaşka bir yöne evriliyor.

ECHELON CONSPIRACY

2009 yapını bu filmi hatırlamak biraz zor olabilir veya varlığından habersiz de olabilirsiniz ama Adım Adım Komplo adıyla çevrilen film, örneklerimiz arasında Kübra dizisine en yakın olan gibi görünüyor. Max Peterson isimli bir mühendis, kimden geldiğini bilmediği bir paketi açıyor ve içinde bir cep telefonu olduğunu görüyor. Bu telefona nereden geldiği bilinmeyen mesajlar, Max’a vaat dolu bir izlenim verince Max soluğu kumarhanede alıyor. Her şeyi gören ve her şeyi bilen bu telefon Max’ı sürekli kazanacağı oyunlara yöneltirken çok geçmeden Max, derin devletin peşinde olduğunu anlıyor ve kendini bir komplonun içinde buluyor.

Tabii burada telefonun kerameti tüm bilişim ağına bağlanan bir yapay zekanın sonucunda ortaya çıkıyor. Bu film de 90’ların sonu, 2000’lerin başında oldukça popüler olan; istihbarat ve algoritma filmlerin arasında özellikle de ondan bir sene önce çıkan Eagle Eye ile benzerliğiyle yerini alıyor. Eğer izlemediyseniz ve merak ettiyseniz de B filmi niyetine ekranın karşısına geçebilirsiniz.

Peki, Max ve Gökhan’ın yolculuğu ne noktada benzeşiyor? Gelen telefonla ikisi de ilk etapta istediği şeye ulaşıyor. Max parasını katlamak gibi pratik sonuçlar peşindeyken Gökhan, anlam ve başkalarına yardım edebileceği bir güç istiyor. Aynı zamanda ikisi de elindekinin ilk etapta göründüğü gibi olmadığını uzun yoldan anlıyor, dizi için bu kısmı da sonraki bölümlerde göreceğiz.

Kübra dizi incelemesi bahanesiyle, aldığı telefonla hayatı değişen farklı karakterleri anmış olduk. Belki de dizinin ilerleyen bölümlerini izledikten sonra bunun karakterleri ayrı bir dosya yazısında toplarız. Siz Kübra dizisini nasıl buldunuz? Sizce hemen ikinci bölüme geçmek için bir merak yaratıyor mu?

Author

Sabah kuşağı çizgi filmleri müdavimi.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.