American Hustle nedir? Belli ki bir film, ama ben nasıl bir film olduğunu soruyorum. Filmlerin sınıf kavgasındaki yeri ne? Bir blockbuster mı? Değil. Peki bir indie film mi? Kadrosuna bir göz gezdirmeyle bunun da mümkün olamayacağını fark ediyoruz. Sinema dünyasında bu tip filmlerin özel bir yeri var. “Ödül filmi” diyorlar kendilerine. Ya da “festival filmi“. Peki biz oyuncuların dünyasında bir muadili var mı? Daha da kritik soru belki de şu şekilde sorulmalı; olmalı mı?

Var Mı Oyun Ödülleri?

american_hustle_char-posters

Oyun dünyasında “sene sonu ödülleri” kavramı halihazırda yerleşmiş vaziyette. 1980’lerin sonundan beri yayınlar kendilerince ödül dağıtıyorlar. Fakat bu ödüller genelde dar alanda kısa paslaşmalardan ibaret oluyor. Dergi içerisinde ayrılmış birkaç sayfa, sitede toplasan iki hafta ana sayfada ya duracak ya durmayacak üç beş video; en iyi ihtimalle şöyle cafcaflı bir sayfa tasarımı. Bahsettiğimiz oyun ödülleri bunlar değiller kuşkusuz.

Oyun dünyasında American Hustle‘a “ödül filmi” denirken kast edilen “ödül” konseptine yaklaşabilecek üç mefhum var. BAFTA, VGA ve GDC ödülleri. Biri British Academy tarafından veriliyor. İçerisinde oyun dünyasının uzmanları var. VGA Amerika’nın ileri gelen dergi ve sitelerinin editörlerinden oluşan bir konseyle karara ulaşıyor. GDC‘nin ise adayları Gamasutra’nın “oyun geliştiricisi” olarak onaylanmış üyelerince seçiliyor, son kararı Gamasutra’nın kurulu veriyor. Üçü de geçerli seçim organizmalarına sahip. Üçü de merkezi bir yaklaşım sergiliyor ve üçünün de ortak bir yanı var: 2012 senesinde Journey‘yi ödüle boğdular.

Journey nedir? Belli ki bir blockbuster değil. VGChartz oyunun satış rakamlarının 900 bin civarında olduğunu söylüyor. Peki bir indie oyun mu? Thatgamecompany kesinlikle bağımsız bir firma, ama sonuçta Journey onların dev bir holdingle yaptıkları anlaşma sonucu üretildi, bu holdingi arkasına alarak tanıtıldı, yaygınlaştırıldı. Yani stüdyo bağımsız ama, oyun pek değil. Peki nedir o zaman? Ödül oyunundan başka cevabı olan var mı?

Heykelciğe Odaklı Kafalar

6a00e3982444028833016303616f31970d

Fox, Universal, Warner Bros gibi firmalar yönetmenin işine gücüne karışmadıkları “indie” kollara sahiplerdir. Bu bağımsız kanatlar sadece filmlere bütçe sağlar, dağıtımına ön ayak olur. İçeriğinde diretmez. Bir Karayip Korsanları muamelesi yapmaz. Bunu yapma sebepleri çok açık ve nettir aslında, o filmlerin ödüllere yatkın olduğunu bilirler. Bu ödüller onlar için prestij demektir. Prestij de kuru kuruya yenmez, haneye yazılan her Oscar, biraz da güce yol açar; bu güç ya hissedarları etkiler, ya da başka kapıları açar.

Henüz oyun firmalarının çoğu bu denklemi kurabilmiş değil. Sony belli ki bu yolda uzun zamandır ilerliyor. Thatgamecompany ile olan anlaşmalarından tutun, PlayStation 4 ve Vita için yaptıkları indie atılım bunun en büyük göstergesi. Diğerleri henüz “ne blockbuster, ne indie” aralığını keşfedebilmiş değil, muhtemelen niyetli de değiller. Henüz ortada bu niyeti dayanılmaz hale getirecek bir ödül töreni yok zira.

Ama olacak. Oyun endüstrisi için de bir Pulitzer, bir Grammy, bir Oscar ödülleri olacak. Bu kaçınılmaz. Medyum olgunlaştıkça, bunun üzerinden kendilerini sıvazlamak isteyen yaratıcılar da çoğalacak. Ve bu son derece iyi bir şey olacak. Çünkü işte o zaman, oyun dünyasında daha çok Journey görmeye başlayacağız. Büyük firmalar, küçük stüdyoların muazzam fikirlerine bütçe sağlamaktan korkmamaya başlayacaklar. Hatta belki de mevuz o kadar budaklanacak ki, 2008’de “Dark Knight nasıl Oscar’a aday olmaz!!” dediğimiz gibi, 2028’de Call of Duty serisini inanılmaz olgun, karanlık ve katmanlı bir şekilde yeniden yorumlayan “The Dark Soldier” oyunun nasıl GDC’ye aday gösterilmediğini sorgulayacağız. “O GDC zaten çok seyredilen filmlere kıl” olacak, “ya zaten GDC’yi ciddiye alan mı var, seçtikleri oyunları kim oynuyor” olacak. İşte o zaman, oyun festivallerinin, oyun tasarım teorilerini tartışan sitelerin, içinde ikiden çok daha fazla oyun sınıfının var olacağı bir sanat dalına bakıyor olacağız. J.H. demişti dersiniz.

Author

Yalnız olduğunu düşünen, ama bunun uzun sürmeyeceğini bilen bir adam. Bir gün Kaliforniya'nın yeşillikleri uğruna Arizona'daki evini terk edip gitti, geri dön çağrılarına da kulak vermiyor.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.