V for Vendetta sayesinde akıllarımıza kazınan “fikirler kurşun geçirmezdir” ifadesi iktidar ve baskı karşıtlığının sembolik sözlerinden biri haline geldi.

Fikir (idea) kavramı Platon‘dan Baudrillard‘a kadar felsefe ve sosyoloji tarihinde farklı biçimlerde, dönemin paradigmaları çerçevesinde karşımıza çıktı. Aydınlanmanın temellerinden biri olarak öne sürülen kavram, Frankfurt Okulu’ndan diktatörlüklerin ve baskıcı rejimlerin Avrupa’da yükseldiği 1900’lerin ortalarında sanatı özgürleştirmeye çalışan akımlara kadar başrolde oynadı. Toplumsal dinamikleri değiştiren olayların birçoğu küçük bir fikir tohumunun ekilmesiyle başladı.

İki dünya savaşının arasında Avrupa’da, gerek görsel sanatlarda gerekse edebiyatta fikirlerin yargılanmasına, kilit altında tutulmaya çalışmasına varan ciddi bir baskı ortamı olmasına rağmen bugün yaratıcı alanlarda, sosyoloji ve felsefe gibi sosyal bilimlerde güncelliğini koruyan, ya da en azından hala üzerinde tartışılan pek çok fikir ortaya atıldı. Bu da gerçekten fikirlerin kurşun geçirmez olduğuna insanı biraz da olsa ikna ediyor.

The Idea, 1932 yılında Frans Masereel‘in kelimesiz romanından esinlenen Berthold Bartosch‘un hazırladığı animasyon filmi. Filmle ilgili biraz daha detaylı bilgi bulabileceğiniz link aşağıda. İyi seyirler.

http://www.youtube.com/watch?v=MplLxhyzWSg

Open Culture: Watch The Idea, the First Animated Film to Deal with Big, Philosophical Ideas (1932)

lidee_01

lidee_02

Author

yazar, editör, biraz müzisyen, olduğu kadar aktivist, açık kültür/açık toplum savunucusu. "tuvalette ne yaptığımızı herkes biliyor ama kimse görmüyor. anlatım da böyle bir şey: ne olduğu değil, nasıl olduğu önemlidir." @mentulaetauri

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.