ANDAL İSTİLASI (6.000 FÖ)
Westeros’un ikinci ve daha önemli istilası Andallar tarafından, 6.000 FÖ’de gerçekleşir. Andallar, Essos’un doğusunda yer alan Andalos Tepeleri’nden gelirler ve bugün komplo üstadı Littlefinger’ın memleketi olarak bildiğimiz Parmaklar’dan Westeros’a ayak basarlar. İlk İnsanlar bronz çağında istila gerçekleştirmişken, Andallar ise demir çağının gücünü arkasına almıştır. İş bu sebeple de bilimum zırh, silah, alet ve edevat ile güçlenmişlerdir. Gerek Ormanın Çocukları’na, gerekse de İlk İnsanlar’a karşı savaşta üstünlük kurmalarının sebebi de budur.
Ancak Andallar yanlarında silahtan daha önemli iki şey getirir; din ve kültür. Westeros’un hemen hemen tamamı Ormanın Çocukları’nın etkisiyle eski tanrılara inanmaktayken, Andallar bağnazlık noktasında Yedi’ye tapmaktadır. Silahlarına ve vücutlarına kazıdıkları yedi köşeli yıldızla savaşmaları da, olayın dini yönünü fazlasıyla ortaya sermekte. İnanç bu denli baskın olduğundan, eski tanrılar ve ona inananlara hiçbir şekilde iyi niyet göstermediler. Gördükleri tüm yürek ağaçlarını yok ettiler, yakaladıkları Ormanın Çocukları’nı katlettiler, asimile olmayı kabul etmeyen İlk İnsanları kılıçtan geçirdiler.
Yüzyıllar süren çarpışmaların sonucunda kıtanın güneyinin neredeyse tamamı Andalların eline geçti ancak bir türlü Kuzey’e boyun eğdiremediler. Ne zaman ki boğazı geçmeye çalıştılar, ya bataklıklarda boğuldular, ya da Moat Cailin’de geri püskürtüldüler. Seride etkisini çok net gördüğümüz Moat Cailin’in “güneyden asla geçilemez” olarak tanımlanmasının sebebi de budur (lakin kuzeyden rahatlıkla harcanabilir ki Beş Kralın Savaşı’nda bunu net olarak gördük).
Sonuç olarak Kuzey, İlk İnsanlar’da kalır. Ancak Andalların asimilasyonuna boyun eğmeyen tek yer Kuzey değildir. Andallar karşıt inancın merkezi olması sebebiyle Kuzey’e o kadar kafayı takmışlardır ki, Dorne’u çoğunlukla görmezden gelirler. Kısım kısım ele geçirmeye çalışmış olsalar da, Dorne üzerinde mutlak bir hakimiyet kurulamaz. Dorne için sonrasında Rhoynar İstilası adında tamamen kendisine özel, apayrı bir istila gerçekleşecektir. Ayrıca Demir Adaları’nı da işgal eder ve ele geçirirler, ancak Demir Adaları kültürlerinden vazgeçmez ve Boğulmuş Tanrı’ya biat etmeye devam eder. Eski Tanrılar, Yedi’nin inancı, Boğulmuş Tanrı… Kafalar karıştı değil mi?
Sonuç olarak Westeros’ta iki ayrı etnik grup, kültür ve köken oluşur. Aslında üç ancak işin Rhoynar kısmı inatla görmezden geliniyor. Dorne’a ayrıca değinmek faideli olabilir. Andallara ait şövalyelik kültürünün boğazın güneyinde çok yaygın olması ama kuzeyde pek umursanmaması bundandır. Ha keza misafir hakkı düsturu da İlk İnsanlar’dan gelmektedir. Buna göre bir misafir, ev sahibi tarafından ikram edilmiş olan ekmeği ve tuzu yediğinde misafirlik hakkına sahip olur ve o çatı altında hiçbir zarar görmez. Bu kültürü sonrasında Yedi’nin inancı da benimsemiştir ve Westeros’un tamamı bu duruma fazlasıyla önem verir. Misafir hakkını hiçe sayan biri, hem eski hem de yeni tanrıların huzurunda lanetlenir. Ancak hala Kuzey bu duruma diğer her yerden fazla önem vermektedir ve tam da bu nedenle Red Wedding’in yarattığı şok etkisi yıkımsal olmuştur.
Burada tarihçeye ikinci bir virgül atmamız gerekiyor. Bugün dizide gördüğümüz pek çok kalıp cümlenin kökenini az çok anlamış olduk Mesela Dothraki’lerin Jorah’a neden “Jorah the Andal” dediği gibi. Dothraki’lere göre Westeros’taki herkes Andal’dır. Oysaki Jorah bir kuzeylidir ve İlk İnsanlar’ın kökenine sahiptir. Ancak fark ettiyseniz, Westeros’la ilgili ne anlatmaya çalışsak işin ucu Essos’a dokunuyor. Bu toprakları şekillendiren her olay, Essos’tan gelen insanlarca hayat bulmuş durumda. Madem öyle, Westeros’u bir süre rahat bırakıp, çok daha geniş topraklara ve kültüre sahip Essos’a geçsek iyi olacak. Bir sonraki yazıda Essos’un yapısı, Valyria Çağı, Targaryenler ve elbette ki ejderhalar bizlerle olacak! O da yakında!
1 Comment
Bahsettiğiniz Esos’un yapısı,Valyria Çağı, Targeryenlar ve ejderhaları ne Zaman yayınlarsanız?