Öncelikle söylemeliyim ki bu liste biraz öznel olacak. Çünkü fuara katılan herkese değil de bizim okurumuza, bizim ekibimize anlam ifade eden şeylerden bahseden bir liste olacak. Geekyapar ekibi olarak (en azından çoğumuz) cuma ve pazar günümüzü Türkiye’nin en hakkını veren oyun fuarı Gaming İstanbul’da geçirdik. Elbette herkes gibi biz de cosplayerlara helal çektik, –örneğin bir Sylvanas vardı ki takdire şayan– oyunlara yükseldik, –mesela For Honor ne güzel oyundu öyle– gamerlarla tanıştık –özellikle Jahrein samimiyetle seviyormuş kitlesini– ama herkesin tadını çıkardığı bu Gaming İstanbul nimetlerinin yanı sıra Geekyapar’a, geek insana pay çıkardığımız daha özel şeyler de vardı fuarda. Onları da şöyle sıraladık:
HİÇ DE AZ OLMADIĞIMIZI TEKRAR GÖRMEK!
Benzer beğenilere sahip olduğumuz insanların sayısını belki film gişelerinden, oyun satışlarından, dizi reytinglerinden görebiliyoruz. Ama o beğenileri tutku haline getirenleri, yani beğenilerinin geeki olan insanları kanlı canlı görmek; aynı tutkuyu paylaşan insanlar için muhteşem bir doping, harika bir keyif kaynağı oluyormuş meğerse. Hiçbir şeyi kaçırmamak için dört döndüğünüz o koca fuar alanında kulağınıza dizi muhabbetleri, film eleştirileri, oyun rekabetleri ve bunlardan doğup gelen kahkahalar çalınması; siyasetin yorduğu, küfürlerin kirlettiği sokaklarda duyduklarınızdan sonra ilaç gibi geliyormuş. Keşke sokaklar da tutkularımızın, fikirlerimizin tekmelenmediği fuar koridorları gibi olsa.
SİZLERLE TOKALAŞMAK, KİMİNİZLE SARILMAK!
Bakın bu o kadar özel ki… Yazdığımız her yazıda, çektiğimiz her videoda, açtığımız her yayında ilk amacımız sizlere ulaşmak oluyor. Ne güzel insanlarsınız ki siz de yaptığınız yorumlarla, hazırladığınız görsellerle bizlere ulaşıyorsunuz. İşte bir şans olup da bir yerde buluştuğumuzda tokalaşmak için uzattığınız el, sarılmak için açtığınız kucak birbirimize ulaştığımızı kanıtlayan bir belgenin ıslak imzası gibi oluyor. Anı ölümsüzleştirmek için çektiğiniz fotoğraflarda bizlere yer vermek istemeniz ise bizim için İsa’nın Son Akşam Yemeği’nde çizilmekten farksız. Uzattığınız her el, açtığınız her kucak için teşekkür ederiz. Orada olmak isteyip olamayan herkes içinse, düşünmeniz yeter arkadaşlar!
GEEKMUHİT’LE BULUŞMAK!
Bunun yukarıdaki maddeden ne farkı var diyebilirsiniz ama muhitte zaman geçiren herkes bilir ki çok var. Çünkü Geekmuhit her forum gibi mizahın, fikir alışverişinin, bilginin yanı sıra; kavgaların, darılmaların ve banların da – 🙂 – olduğu bir platform. Fakat yüz yüze konuşma fırsatı bulunduğunda, klavyenin o en sert kelimeleri yazmaya iten gücü evde bırakıldığında gördük ki aslında hiçbirimiz birbirimizden nefret etmiyoruz. Sadece biraz güler yüze ve sabra ihityacımız var. Yalnız bunları sen üstüne alınma Sups! 😉
ŞÖYLE KARŞILIKLI BİR GEEK MUHABBETİ YAPMAK!
Pazar günü 3 buçuk gibi sahnedeydik ve 1 saat boyunca Youtube’daki Geek Muhabbetlerine çok yakın bir formatta muhabbet ettik. Tek fark sizlerin de orada bizimle muhabbet ediyor oluşuydu. Ömercan, Yiğitcan ve Can efsane üçlüsü geçen yıl bu fırsatı bulmuş olsa da ekibin geri kalanı için bu yeni bir deneyimdi ve söylemeliyim ki çok da değerli bir deneyimdi. En özel noktası ise en dolu argümanların biri 13-14 yaşlarında bir kardeşimizden ve biri 30 yaşlarında sıkı bir takipçimizden geliyor oluşuydu, yani gerçekleşen skalası geniş bir muhabbetti. Tekrardan her şey için teşekkür ediyorum ve yazıyı Berna’dan bir alıntıyla kapıyorum: Bak hala titriyorum heyecandan, hepsine sarılmak istedim ya!