Yazan: Tuncer Haydarlar
Bu yazıya başlamak benim için hiç kolay olmadı. Zira çizgi roman tarihinin gelmiş geçmiş en büyük yaratıcılarından birine 101. doğum gününde çoktan hakettiği bir methiyeyi düzmek neresinden bakılsa göz korkutucuydu. Çizgi romanlara ucundan kıyısından ilgi duyan herkesin adını duymuş olduğu bu büyük adamın hayat hikayesini anlatarak bir biyografi rolüne bürünme niyetim yok. Sadece büyük üstat Jack Kirby’nin bu sektöre neler kattığını klavyemin elverdiği ölçüde aktarmak istiyorum.
Zor ama adını hiç duymamışlar için kısaca bahsedelim, Jack Kirby uzun yıllar Marvel için çalışmış bir çizer. 28 Ağustos 1917’de mülteci bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Kirby, New York’un çete savaşlarıyla çalkalanan sokaklarından kaçışı çizimde buluyor. İyi bir yaratıcı olmanın önşartı olan okumaya da oldukça düşkün olan Kirby’nin Joe Simon ile başlayan ortaklığı, çizgi roman sektörüne dahil olmasına ve akabinde hala popüler kültürde etkisi süren izler bırakmasına vesile oluyor.
Kirby’nin yarattığı karakterleri saymaya başlasak, sayfalar sürecek bir yazı dizisi oluşturmamız gerekebilir. 300’ün üstünde karakterin yaratımında emeği olan ve binlerce sayfa çizgi roman çizmiş olan Kirby’nin her çiziminde belli bir kaliteyi koruması, hatta yıllar boyu kendini geliştirmesi bile takdire şayan. Öte yandan bugün popüler kültürün önemli bir bölümünü oluşturan Captain America, Thor, Black Panther, X-Men, Fantastik Dörtlü gibi pek çok ünlü karakterin de çıkışı Jack Kirby’e ait.
Kirby’yi sadece bir çizer olarak nitelendirmek, ona haksızlık olur. Zira referans görsellerinin bile kolay kolay bulunmadığı o yıllarda çizdiği makinelere, kostümlere, mimari yapılara bakınca hayran olmamak mümkün değil. Özellikle Thor ve Fantastik Dörtlü gibi serilerde çizgi romanların daha önce neredeyse hiç denemediği dış uzayda geçen maceralara yer vermiş, uzaylı teknolojilerine sahip cihazları tamamen hayal gücüyle tasarlamış bir adamdan bahsediyoruz.
Çizgi romanları sıkıcı kamera açılarından kurtarıp hikaye anlatımına dinamizmi getiren, aksiyon sahnelerini yaşanıyormuşçasına okuyucuya aktarmayı keşfeden Kirby’nin anlatım teknikleri günümüzün büyük çizerleri tarafından hale kullanılmakta. İngilizce’de Kirby crackles olarak geçen, özellikle kozmik patlamalarda enerjiyi aktarmak için kullandığı teknik, ilk baktığınızda anlamsız siyah noktalar gibi görünse de tarzına bir kere alıştığınızda en iyi CGI efektlerinden daha büyük etkiler yaratıyor bünyenizde.
Yukarıda ancak ufak bir kısmını aktarabildiğim ilklere imza atan Kirby, aynı zamanda gelmiş geçmiş en çalışkan çizerlerden. Bakın teslim tarihi kaçırmak şöyle dursun, 2. Dünya Savaşı için askere çağrıldığında savaşta olacağı zamanın işini önceden teslim edip kendisi cephedeyken çizgi romanları yayınlanmaya devam etmiş bir adam Kirby. Günde ortalama 3, haftada 15, zaman zaman 20 sayfaya kadar çizim yapan Kirby’nin işkolik olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım. Karşılaştırma yapabilmeniz için, günümüzde ortalama bir çizer haftada 4-5 sayfa çizdiği bilgisini de iliştirmiş olayım.
Tüm bunların yanında Kirby’nin son derece mütevazi ve sevecen bir adam olduğunu da belirtmekte fayda var. Öyle ki tanıyan çoğu kişi tarafından Fantastik Dörtlü’deki Thing’i yaratırken aslında kendisini yarattığı söylenir. Çizgi roman okuyanlarınız için bu tanım yeterlidir sanırım. Kirby hakkında daha sayfalarca yazıp yine de onu yeterince anlatamayabilirim. İlgilenenlere Jack Kirby: Storyteller belgeselini (YouTube’da tam versiyonu bulunuyor) izlemelerini öneririm. Ustaların dilinden büyük ustaya yapılmış bir saygı duruşu niteliğinde bir belgesel.
Jack ‘’King’’ Kirby‘e hakkını vermek için için bir yazı yazmak yeterli değil elbette; çizgi romanların gerçek kahramanının 101. Doğum gününde onu anmak için yapabileceğimiz en iyi şey, elimize kalem alıp çizmek olacaktır. Kaleminiz keskin, hayal gücünüz zengin olsun. Sağlıcakla kalın.
___________
DEV YAZI ÇAĞRISI 30 Ağustos’a kadar yazılarınızı kabul edecek. Detaylar burada.