Geekyapar, geride bıraktığımız yılın en iyi işlerini seçmeye başladı! Bugünle başlayarak, bundan sonra –yine geçen seneki gibi, hatta bu metni bile geçen seneden kopyaladık, çünkü mantık aynı, bir de yalan olmasın, üşendik– 2016’yı kıyıp doğrayacağız; altında neler var, geçerken bizlere neler bırakmış onları irdeleyeceğiz. Sürecimiz çok basit. Geekyapar’ın yazarlarına, dizi, film, çizgi roman, oyun ve müzik kategorilerinde o sene onlar için ekstra anlam ifade eden üçer işi yazmalarını istedik. Sonra da en fazla aday gösterilenleri sıraladık. Oyları eşitse, o zaman da biraz kanaat kullandık; biraz da yazan kişi kendi sırasında kaça koymuş; ne kadar tutkuyla anlatmış onlara baktık.
İlk iş olarak filmleri inceledik. Şimdi sıra oyunlarda. Buyurun!
10. Pokémon Sun & Moon
Anlatan: Turgut
Pokemon GO gibi serinin ismine hakaret niteliğindeki bir garabetten sonra Sun & Moon o kadar iyi geldi ki bünyeme, tarif etmesi mümkün değil. Pokemon ana oyunlarıyla tarihin en iyi serilerinden birisi ve 7. Jenerasyon şimdiye kadar ki en yenilikçi Pokemon nesli. Bu sene üzerine çıkabilen daha iyi bir oyun yoktu bana göre…
9. The Walking Dead: A New Frontier
Anlatan: Yiğitcan
Bu sene insanlar birbirlerine Telltale kötüledi. Öyle berbat bir yıl geçirdi Telltale. Minecraft bayat ekmek gibiydi. Michonne serisiyle kimse ilgilenmedi. Batman ise düpedüz karaktere, çizgi roman severlere ve akıl sahibi olanlara hakaret hüviyetindeydi. Zaten çok da iyi geçmemiş bir 2015 vardı arkada. Ümit kesilmek üzereydi. Telltale’e neden coştuğunu unutmuştu herkes. Sonra Clementine çıkıverdi namlunun öte tarafından. Ve her şey, olması gereken yerdeydi yine. Sağlam metin, enteresan karakterler, sürükleyici bir hikaye… Telltale, bundan sonra, lütfen sadece Walking Dead yapsın. Yeni yıl dileğim budur.
8. XCOM 2
Anlatan: Ömercan
XCOM 2, neredeyse her şeyi ile mükemmel bir oyun. Herhalde kafamızı zorlasak, bulabileceğimiz tek eksiği her zamanki gibi kısalığı ve sonlara doğru kolaylaşıyor olması. Ama işte, boşuna Workshop desteğiyle gelmiyor oyun. Modlayarak her şey değişebiliyor. Tekrar tekrar oynadım. Muhtemelen siz de oynamışsınızdır.
7. Uncharted 4: A Thief’s End
Anlatan: Yiğitcan
Uncharted 4, bizce –ve zannediyoruz, herkesçe de– PS4’ün o ölümcül oyunu, uğruna dağların devrileceği arzu nesnesi olmadı. Olduğu şey ise, bir olgunluk dönemi eseriydi. The Last of Us’ta açtığı çığırı müthiş süzmüş bir kreatif ekip, başladığı hikayeye döndü ve harika bir final çizgisi çekti deftere. Druckmann’ın güzel gönlü sağ olsun.
6. Total War: Warhammer
Anlatan: Ömercan
İki serinin de azılı birer hayranı olarak, her zaman Total War ve Heroes of Might and Magic serilerinin birleşmesini hayal etmişimdir. Fiilen olmasa da, bence prensipte bu sene Total War: Warhammer sayesinde bu oldu. Gayet güzel. Tek kötülüğü oyunun çok iyi olması. Hayır insan bir takım azami ihtiyaçları karşılamak istiyor…
5. The Witness
Anlatan: Turgut
Bir başka bahsi geçsin istediğim iş Inside’ın geliştiricileri için, Limbo’dan daha iyisini yapmak belki zordu belki. Ama Braid’in üzerine çıkmak adeta imkansızdı. Jonathan Blow işte böyle eli öpülesi bir adam. İnsanın elinden tutup çocuk gibi her şeyi anlatan yapımların arasında, keşfetmeyi bir öğrenme mekaniği haline getiren The Witness pırlanta gibi parladı. Kıymeti ne kadar bilindi orası tartışılır.
4. Stardew Valley
Anlatan: Sungur
Dışarıdan epey dandik gözüken bir oyun Stardew Valley. Ama işte kapsam, görünüşten belli olmuyor. Bu çiftçilik oyunu, kendi dikeyinde inanılmaz bir derinliğe sahipti, dolaylı olarak da kendi kültünü yarattı. Şevkle üretildiği belliydi, şevkle de tüketildi. Geçen sene Undertale, bu sene Stardew. Yalancı AAA dışarı, tutkulu indie baştacı!