Kabul etmek gerekir ki Türk milleti olarak dövüş oyunlarına epey bir aşinayız. Hatta eminim ki şu yazıyı okuyanların yüzde doksanı ucundan köşesinden bir zamanlar, herhangi bir dövüş oyununda bir kaç tekme tokat atmıştır. Evde Yie Ar Kung Fu’nun, atari salonunda Street Fighter’ın kralıydık bir yerde.
Peki dövüş oyunları neden bu kadar çekici? Cevabı basit aslında. Bu tip oyunlar arkadaşlar arasında, parti ortamlarında; hızlı, pratik ve eğlenceli kapışmalar yapmak için birebirdirler. Üstelik oyun hakkında çok bir şey bilmenize gerek yok. Çok da güzel bir stres atma yöntemi olduklarını da söyleyebiliriz. Sonuç olarak hepimiz arkadaşımız suratına “ADUKET” gömerken, rastgele tuşlara basarak King’in “kapmalı kombosunu” çıkarırken veya beklenmedik anda rakibimize Iori’den “ameliyatlı ölüm” yedirirken adeta büyük bir zafer kazanmış gibi sevinmedik mi?
En iyi 10 dövüş oyunu listesini daha fazla erteleyemezdik değil mi? Listemize geçmeden önceson olarak kurallarımız ile ilgili söylemem gereken bir iki ufak şey var:
- Her seriden sadece bir oyun alıyoruz.
- İyi bir dövüş oyunu kriterlerim akıcılığı, stratejik yapısı, görselliği, oynanabilirliği ve tek başına oynandığı zaman bile eğlendirebilecek olması şeklindedir. Listeyi hazırlarken bu kriterlere önem verdim. Bu nedenle Super Smash Bros. Brawl gibi daha çok kaotik bir parti oyununa benzeyen ya da Virtua Fighter gibi akıcılıktan yoksun oyunlar listemde bulunmamaktadır. Beğenmeyen istediği gibi tepki verme hakkına sahiptir.
- Liste içi sıralamayı kişisel zevkler belirlemiştir. On oyunun hepsi birbirinden başarılı 10 dövüş oyunudur.
- Ve her zamanki gibi, tarihi önemlerinden çok, safi kalitelerini ele aldık, eğer aynı seride bir oyun ilk oyunun tüm hatalarını düzeltmişse, sadece ilkinin ehemmiyeti fazla diye o oyunu listeye almamazlık etmedik.
Son olarak bu listenin benim kişisel görüşlerim dahilinde hazırlandığını unutmayın. Sizin listenizi de yorumlar bölümüne bekliyoruz.
10. Injustice: Gods Among Us
Benim için ilk dokuzu belirlemekten öte, onuncu adayı bulmak zor oldu. Kafamda Samurai Shodown’lar, Killer Instinct’ler, Darkstalkers’lar dolaşırken bir anda Injustice gerçeği Superman’dan gelen sağlam bir yumruk gibi çaktı zihnimde. Dürüst olmak gerekirse Mortal Kombat vs. DC Universe’in beklentileri hiç karşılamayan bir oyun olmasından sonra Injustice’e biraz önyargı ile yaklaşmıştım. Fakat Injustice esnek ve kolay oynanışı, savaş alanlarının efektif etkileşim olanakları ve görsel bütünlüğüyle bize herhangi bir Mortal Kombat kopyası olmadığını kanıtladı. Ayrıca hikayesinin akıcılığı tek kişilik oynama tecrübesi konusunda da benden tam puan almıştı.
9. Soul Calibur IV
Yıllarca çeşitli dövüş oyunlarında kılıç kalkan olayı denenmiş fakat gerçekten çok azı başarıya ulaşmıştır. Şüphe götürmez ki bunların en bilineni ve en başarılısı da Soul Calibur olmuştur. Sadece belli ara fazları olan ve üç boyutlu gözükmesine rağmen aslında hala 2 boyutlu bir platformda savaştığımız oyunların sükse yaptığı zamanlarda çıkmıştı oyun. Fakat gerçekten üçüncü boyutu bir dövüş oyununa tam olarak muhteşem bir şekilde entegre etmeyi başarmıştı. Ayrı ayrı bakıldığı zaman serinin nerdeyse her oyunu kendi klansmalarında iyidirler fakat Vader ve Master Yoda’nın konuk dövüşçü olduğu Soul Calibur hem karakter arası dengeler, hem de akıcı stililiyle serinin en iyi oyunudur diyebiliriz. (Darth Vader ve Master Yoda demiştim değil mi? Eh.. FANGASM)
8. Mortal Kombat II
1993 yılında Midway adlı bir Amerikan Firmasından, kimsenin beklemediği anda ortaya çıkan bir oyun bilinen bütün dövüş oyunu mantığını yerle bir edecekti. Bu oyun Mortal Kombat’tan başkası değildi. Dövüşçüler için çizimler yerine gerçek aktörler kullanılmıştı ve bu tarz bir oyun o zamanlar devrim niteliğindeydi. Mortal Kombat farklı tuş takımı mekanikleriyle, şiddet ve kan dolu görselleriyle ve tabiki FATALITY’leri ile bir anda dünyanın en çok konuşuluan oyunlarından biri haline gelmişti. İleriki yıllarda da dönem dönem inişli çıkışlı bir grafik sergilese de Mortal Kombat her zaman göz önünde olmayı başardı. Listeye ise tabi ki serinin her açıdan en iyi oyunu olduğu için *öhöm*KungLao*öhöm* Mortal Kombat II’yi alıyoruz.
7. Garou: Mark of the Wolves
Garou için söylenecek çok bir şey yok aslında. Oyunun zaten ta o yıllarda “SNK’nın kullandığı NeoGeo arcade sisteminin sınırlarını nasıl zorlarız?” diyen bir grup deliden çıktığı belli. O zamanlarda bu kadar akıcı animasyonlar ve dinamik arka planlar görmek zordu dövüş oyunlarında. Ayrıca oyunun ana hikayesi Art of Fighting serilerinden tanıdığımız ve sevdiğimiz Terry Bogard üzerinden ilerliyordu. Orijinal karakterleriyle, eğlenceli oynanışıyla gönlümüze taht kuran Garou’dan senelerce tek isteğimiz daha çok karakter seçeneğiyle yeni bir oyun çıkarması oldu. Olmadı. Olamadı. YAPSANIZA LAN YENİ OYUN!
6. Marvel vs Capcom 2
Gerçekten su katılmamış pür kaostan oluşan bu oyunu neden seviyoruz? O kadar çok sebebi var ki saymakla bitmez. Her şeyden önce Venom ve Örümcek adam ile beraber, Ryu ve Strider Hiryu tokatlayabiliyordunuz. Anime tadındaki rengarenk görsellerde tatlı tatlı boğulabiliyordunuz. Her şeyden de önemlisi rastgele tuşlara basarak rakibinizi saatlerce dövebiliyordunuz. Neden MvC 2 diyecek olursam, ilk oyuna göre daha dinamik mekanikleri olması ve son oyundaki üçüncü boyuta geçişin serinin eski görsel tadını bir miktar kaçırması nedenlerini sunabilirim. Yine de Phoenix Wright ve Deadpool ile güle katıla dayak atma tadını da bizlere yaşattırdığı için MvC 3’e de teşekkür ediyoruz, o ayrı.