Cixin Liu’nun Remembrance of Earth’s Past serisinden uyarlanan ve adını da serinin ilk kitabından alan 3 Cisim Problemi dizisinin fragmanı Netflix TUDUM etkinliği içerisinde yayınlandı.
Serinin ilk kitabı Dünya’nın, dengesiz bir sistemde birbirinin yörüngesinde dönen ve Güneş benzeri üç yıldızdan oluşan yakın bir yıldız sisteminde, uzaylı bir uygarlıkla karşılaştığı kurgusal bir geçmişi, bugünü ve geleceği anlatıyor. İsmini de yörünge mekaniğindeki bir problemden alıyor. Çin’in Batı ve Doğu Blokları ile mücadele etmek için başlattığı dünya dışı yaşam projeleriyle açılan roman, bizleri sonrasında yazıldığı dönemdeki Çin’e ve Üç Cisim Problemi isimli bir oyuna götürüyor. Yalnız, hiç spoiler vermeden sadece bilim kurgu sevenlerin ilgisini çekebilecek değil; post-modern bir dünyayla birleşen internetin hakikat sonrası çağında yaşayan hepimizi bilim, bilimsellik, bilim karşıtlığı ve bilim bağnazlığı gibi meseleleri ele almasıyla da kendisine bağlayabilecek bir seriden bahsediyoruz, onu da not düşmek gerekir.
Buyurun, 21 Mart 2024‘te yayınlanacak olan 3 Cisim Problemi fragmanı hemen aşağıda:
Yukarıdaki ilk fragmandan yola çıkıp uzun uzadıya yorumlar yapmak için henüz erken. Fragmanın bazı yanları ile doğru ve merak ettiren bazı yanları ile ise “Acaba derdini iyice anladılar mı?” dedirten bir havası var ya da artık arka planında mitolojiden sosyolojiye, astrofizikten kuantum teorilerine çeşitli bir yelpazede literatürü ciddiyetle taşıyan kült bilim kurguların, aksiyon ve yayıncı kuruluş dayatmaları uğruna hiç edilmesinden o kadar ağzım yandı ki bana öyle geldi. Bir de tabii bangır bangır Game of Thrones yaratıcılarından diyorlar ki onlar da meşhur(!) David Benioff ve Dan Weiss, onun da etkisi olabilir.
Dizinin yönetmen koltuğunda birden fazla bölüm için Derek Tsang; oyuncu kadrosunda ise Inventing Anna ve Succession‘dan tanıyabileceğiniz Saamer Usmani, Jess Hong, Watchmen ve The Leftovers dizilerinden Jovan Adepo, Eiza González, canımız Davos ve Sam; Liam Cunningham ile John Bradley ve sevgili Benedict Wong gibi isimler var.
Alışkın olduğumuz yahut oldurulduğumuz şekliyle Avrupa yahut Amerika menşeli olmayan ve iyi bir örnek olduğu için de çoğundan ayrılan, ister istemez fantastik olarak niteleyebileceğimiz yanları kadar bilim kurgu yazınında sert bilim kurguların arasına da koyabileceğimiz; sadece bir dünya dışı yaşam senaryosunu taşımakla kalmayıp felsefenin varoluşçu sorularına, tarih ve politikaya dokunan; yetmeyip paralel kurgusu ile okurda bazen bir polisiye okuyormuş izlenimi yaratan seri zaten seviliyordu. Dizi de ilk tanıtımını “Hayat, hayatı arar“ cümlesini geçirerek yapmasıyla, özellikle biyofili hipotezine düşkün beni fazlasıyla kendisine çekecek gibi gözüküyor. Siz ne dersiniz?
