İnternette dolaşırken, “PC culture” diye bir şey görmüş olmanız kuvvetle muhtemel. Dünya olarak gündem için Amerika’yı takip ettiğimizden, Amerika da şu sıralar bu meseleyi tartıştığından tüm internet gıyabında fikir belirtiyor bu münakaşada. Mesele şu: Bazı insanlar, söyledikleri ve yaptıkları şeylerin herhangi birine karşı incitici olmadığına özen gösterme konusunda, kantarın topuzunun kaçtığına inanıyorlar. Onlara göre, ifadeler bu aşırıya kaçmış hassasiyet yüzünden törpüleniyor ve gereksiz, suni gerginlikler yaratılıyor.
PC’nin açılımı, politically correct, yani politik olarak doğru. Dilimizde net bir karşılığı yok. Daha ziyade “bir şeyi söylemenin, gücendirici olarak yorumlanamayacak versiyonu” olarak kabul edebilirsiniz. Bu tabirin içerisindeki politically kısmı, terimin atası sarhoş diye konulmadı oraya. Esasen siyaset arenasında sergilenmesi gereken bir maharet, orada hesap sorulması gereken bir zorunluluk bu. Churchill’in meşhur bi anektodu siyaseten doğru olmaya örnektir mesela: “Siz, bayım, gerçekleri söyleme konusunda tutumlu davranıyorsunuz”. Yalancı değil yani. Gerçekleri söyleme konusunda tutumlu.
Politikacılarımızdan, politik olarak doğrucu olmalarını beklemezsen işin sonunun nereye varacağını, bence ben Türkiye halkına anlatmak zorunda değilim. Liderlerin söyledikleri, gücendirme ve incitme ihtimaliyle yuvarlatılmazsa, nefret tohumları ekilir. Liderler öyle etkilere sahiplerdir çünkü, özellikle de tabanda karşılıkları varsa. Onlar “Afedersin Ermeni” derlerse, yarın öbür gün odunun teki de Ermeni bir futbolcu transfer etmiş takımına, kamuya açık bir alandan “Niye aldınız bu Ermeni dölünü?” der. Sen de “Nasıl bu yüzsüzlük, bu cesaret?” diyemezsin. Bizim zaten, imam ve cemaat içeren bir atasözümüz de yok mu bununla ilgili?
Ama işte, politik doğruculuk bu eksende kullanılmıyor bir süredir Amerika’da. Sadece ve sadece, popüler kültürden hesabı sorulan bir şey hâline geldi. Sansasyonalist –ki bu konuyla ilgili en büyük tehlikenin o olduğunu da söylemiştik zaten– internet basını, bu kavgalardan büyük tık geldiğini anladığı an bu tip şeylere yüklenmeye başladı. Bu işin bayraktarlığını Salon ve HuffPo çektiler. Her şeyin içinden eğlencesini sömüren, kütük birer samimiyetsizlik polisi oldular bir anda. Olur olmaz yerden bit yeniği çıkartıp, ekmek aradılar. Bu yüzden de olması gereken yerlerde de politik doğruculuk istemeyen bir nesil peydah oldu, onlar da aklına gelen ilk şeyi söyleyen Trump’ı mı seçsek diye düşünüyorlar şimdi.
Bunun son örneği de, X-Men: Apocalypse’in bir afişi. Afişte Apocalypse, görebileceğiniz üzere, Mystique’i ümüğünden sıkmış, pis pis bakıyor. İşte bu poster, olay olmuş anladığımız kadarıyla. Kadına şiddeti çağrıştırdığı iddia edilmiş. Bu yüzden şikayetler birikmiş, Fox’a intikal etmiş, Fox da özür dileyip afişi kaldırmış. Cidden. Bir süper kahramanın, bir süper kötüden dayak yediği bir afiş için özür dilenmiş yani. Bu arada mevzubahis iki karakter de mavi. Mavi insanlar birbirini dövdüğü için celallenen olmuş. Gerçekten takdire şayan. Bence bu afişe bakıp bir şeye celalleneceksek, Apocalypse’in kolunun ne kadar komik kısa kaldığına celallenelim. Başka bir şeye değil.
Bakın, Ghostbusters durumunda olduğu gibi, gerçekten seksist bir tepki varsa işin içinde, başka. Spider-Man filminde Miles Morales olma ihtimaline tırpanlarla koşanlar olunca, başka. Özünde Drax’ın renginin yeşilden film için griye çevrilmesinden hiçbir farkı olmayan Human Torch’un siyahi olması durumu açıklandığında kazan kaldıranlar gibileri gelirse karşınıza, başka. Çünkü bunlar var olan bir ayrımcılığın dışa vurmuş hâlleri. “Irkçı değilim ama…” cümlesiyle başlayan herkes başka bir kulvarda. Ve onların gerçetken “çok politik doğrucu oldunuz ama!! Bu ne her yer zenci zenci!!” gibi argümanları dillendirme hakları yok.
Ama bu… Bu çok fazla. Gerçekten politik doğruculuk böyle bir şey değil. Bir süper kötü, bir süper kahramanı dövüyor işte. Kim ne bekliyordu ki bu filmden? Hayır kalmış ki, o an afişte temsil edilen sahnede dört kadın süper karakter var farklı taraflarda. Her biri de cevvalce dövüşüyorlar, bazen dayak atıyor, bazen de yiyorlar. Fox da bunu alıp, Apocalypse’den korkalım diye, afişe koymuş. Nedir bu detaycı anlayış, nedir bu tık uğruna kavga yaratma arzusu? Resmen gül gibi terimin içi boşaldı kademeli olarak ya. Güzelim Churchill anektodlarından, Salon nokta kom koridorlarına, kötü gitti be politik doğruculuk konsepti…