Game of Thrones dizisi son on yıl içerisinde popüler kültürde en büyük etki yaratmış işlerin başında geliyor. Bitene kadar her bölümü ayrı olay oldu, Red Wedding’inden Purple Wedding’ine, Joffrey’ye karşı kolektif nefretten “You Know Nothing Jon Snow” esprilerine kadar gündemimizi çok uzun bir süre meşgul etti. İnsanlar spoiler yememek için bölümleri direkt HBO yayınından çıktığı gibi izlediler, izleyemedilerse izleyene kadar modemlerini bile açmadılar; o derece manyaklıklar döndü yani. Tabii her güzel şey gibi bu dizi de bizlere veda etti. Eminim şu an “Son sezonlar çok kötüydü’’ diye geçiriyorsunuzdur içinizden. Genel görüş o yönde fakat son iki sezonu hâlâ izlememiş biri olarak ben yine de kendim izlemeden bir şey diyemeyeceğim.
Peki, böyle bir yapım bu kadar popüler olunca ne yapılır? “Tadında bırakılır’’, diyenleri tertemiz kalpleri ve iyi niyetleriyle uğurlayıp doğru cevap olan “Etinden sütünden yararlanılır’’ diyenlerle devam edelim. Buradan da görebileceğiniz gibi Game of Thrones markası altında birçok yapım duyuruldu. Bunlardan en erken karşımıza çıkacak olan ise geçtiğimiz sonbaharda ilk fragmanını izlediğimiz House of the Dragon ve dizinin ilk sezon çekimlerinin tamamlandığını da bizzat kitap serisinin yazarı ve bu yan projelerde danışmanlık yapan George R.R. Martin’den öğrendik.
“Diziyi izledim. Evet, on bölümün hepsini. Birkaç tanesinin kabataslak versiyonlarını izledim ve hepsine bayılıyorum. Tabii ki üzerinde daha çok çalışılması gerekiyor. Özel efektler, renk sınıflandırma, müzik, bütün post-prodüksiyon işi. Ama senaryo, yönetmenlik, oyunculuklar hepsi müthiş duruyor. Umarım onları benim sevdiğim kadar seversiniz. Miguel ve Ryan’a şapka çıkartıyorum ve onların ekibine, tabii muhteşem oyuncu kadromuza da.’’ sözleriyle ballandıra ballandıra anlatıyor olan biteni sevgili yazarımız. Sizi bilmem ama ben bu diziyi merak ediyorum ve ülkemize bu sene içerisinde gelecek olan HBO Max ile de bölümleri çıkar çıkmaz izleyip üzerine konuşmayı dört gözle bekliyorum.
Fire and Blood kitabından uyarlanacak olan ve Targaryen Hanedanı’nın bitişinin hikâyesini anlatacak dizimiz bildiğimiz Game of Thrones’da yaşanan olayların iki yüz sene öncesinde geçecek. Dizide işlenecek konular arasında Targaryen sivil savaşına giden olaylar ve savaşın kendisi de yer bulacak. Aslında dizi gelmeden kitabı alıp okusam mı diye de düşünmüyor değilim. Diziyi izlerken de ekstra zevk alırım.
Asıl soru şu: Özlediniz mi GoT evrenini? Küskün müsünüz hala yoksa yaralar kabul bağladı ve bir şansa daha vermeye meyilli misiniz? Bu dizi de adından söz ettirecek mi? GRRM Buz ve Ateşin Şarkısı kitaplarını ölmeden tamamlayabilecek mi? İçinizden geçenleri, ejderha camından yapılmış hançerinizin kabzasına işleyerek bizi yollayın. Bir de bu serinin kitapları Türkiye’de neden hep iki kısma bölünüyor onu da açıklayın biliyorsanız.