İllüstrasyonlarla ilgili yazı serimizde nihayet son durağa geldik sevgili geekler. Önceki yazılarımda, işin biraz hikaye kısmını anlatıp sonra da teknik kısımlarına şöyle bir göz atmıştık hatırlarsanız. İllüstrasyon tekniklerinden bahsettiğim üçüncü yazımı ise bilgisayarların hayatımıza girmesi noktasında bırakmıştım.
Yolculuğumuzun bu son durağında da, tarihin tozlu sayfalarını geride bırakıyoruz. Bir kere kağıt, kalem, fırça, boya, ahşap, metal veya taş; her ne kadar alet-edevat varsa geride kaldı. Bilgisayarların çağına geldiğimizde, tarihte kullanılan tüm illüstrasyon teknikleri ve aletleri tek bir çatı altında birleşmeye başlıyor. Sanatın her dalı için özelleşmiş yüzlerce bilgisayar programı sayesinde sanatçılar ister klasik yöntemleri, isterlerse de daha modern illüstrasyon tekniklerini kullanabiliyorlar. Bazı sanatçılar ise ellerindeki teknoloji kullanarak icra ettikleri sanatın temellerini değiştiriyor.
Abarttığımı düşünüyorsunuz değil mi? Gelin, açıklayayım.
İllüstrasyonların, hatta genel anlamda resimlerin, ortak özellikleri nedir? Tarzları, kullanılan malzemeler… Hepsi farklı olabilir. Bütün resimlerin ortak özelliği ise boyutları; elimize aldığımız her resim iki boyutludur aslen. Fiziksel dünyada var olan resimler iki boyutlu olmak zorunda; zira üç boyutlu olsalardı, resim değil heykel olurlardı. Dijital dünyada ise olay değişiyor. Üç boyutlu gözüken resimler, illüstrasyonlara animasyon özelliği katılarak hareket sağlanması gibi teknikler her ne kadar üçüncü boyut illüzyonunu sağlıyor olsalar da; adı üstünde, bunlar sadece birer illüzyon. Eserin kendisi üç boyutlu değil, içinde yer alan cisimler üç boyutlu gözüküyor. Bu yüzden de bizler o üçüncü boyutu tam anlamıyla yaşayamıyoruz. Gerçek anlamda bir resme üçüncü boyutu katmak mümkün. Üç boyutlu resimlere en çok yaklaşan teknoloji ise sanal gerçeklikten başkası değil.
Sanal gerçeklik teknolojisini genellikle oyunlarla bağdaştırırız. Ancak bu teknolojinin kullanım alanı giderek daha da yaygınlaşıyor. Bu alanlardan biri ise illüstrasyon sanatı. Sanal gerçeklik sayesinde heykel ile bağdaştırılan hacimselliğin ve üçüncü boyutun, klasik anlamda iki boyutlu olan illüstrasyon sanatına entegre olması, sanatçılara birçok kapı açıyor. Ben de size bu kapıları birlikte açmayı teklif ediyorum işte.
Ne dersiniz, başlayalım mı?
Başlangıç Seviyesi – VR’a hoşgeldiniz
Eğer VR ekipmanlarını deneme şansı bulursanız, açtığınız ilk uygulamalardan biri Google Tilt Brush olsun derim. İlk elden tecrübe edinme şansı bulduğum Google Tilt Brush ile sanal gerçekliği en temel haliyle kavrayabileceğinizi garanti edebilirim. Hayal ettiğiniz bir görseli kanvas veya defter kullanmadan, istediğiniz renk ve dokuyla yaratabilmek harika bir duygu. Ha, ben başarılı oldum mu bu konuda? Tabii ki de hayır. İnsanoğlunun yaptığı her etkinlik gibi, bunun da bir alışma süreci var. Resim çizmeye azıcık ilginiz varsa, hatta olmasa bile, sanal gerçeklik ile resim yapabilmek bu alışma sürecine değer. Google Tilt Brush da bu süreçte size eşlik edebilecek en uygun uygulama diyebilirim. Renk, doku, doygunluk, fırça, çizgi tipi gibi ayarları isteğinize göre ayarlayıp istediğiniz çizim yapabiliyorsunuz. Neon ve fosforlu çizgilerden tutun elektrik akımına kadar onlarca çizim tipi ve renk seçebilirsiniz. Üstelik istediğiniz gibi taşıyıp boyutunu ayarlayabiliyorsunuz tüm çizimlerinizin. Yani illüstrasyonlarınızı istediğiniz gibi değiştirmekte özgürsünüz. Kısacası bir kez alıştınız mı elinizden bırakmak istemeyeceğiniz türden bir teknoloji ile karşı karşıyasınız. Şu videoyu bir izleyin, dediğimi siz de anlayacaksınız
Orta Seviye – Dünya İçinde Dünya
VR ile yapılan illüstrasyonları araştırırken Goro Fujita’nın Quill uygulamasınının derinlik algısını test etmek için yaptığı bu harika illüstrasyona denk geldim. Üç boyutlu illüstrasyon derken ne kast ettiğimi tam anlamıyla burada buldum. Quill uygulamasının nimetlerine birazdan değineceğim, ancak Goro Fujita’nın Worlds in Worlds adlı illüstrasyonundan bahsedeyim.
Adından da anlaşılacağı üzere iç içe geçmiş dünyaları resmediyor. Şayet Rick’in Microverse’ü, bir illüstrasyonla gösterilseydi buna benzerdi herhalde. Worlds in Worlds’de de, iki boyutlu bir illüstrasyonda asla başaramayacağımız seviyede bir mimari, analitik düşünce ve detaycılık hakim. İllüstrasyondaki dünyaların içinde gezerken aslında illüstrasyonun ta kendisinde geziyor olmamız gerçekten olağanüstü bir tecrübe. Linki buraya bırakıyor ve yoluma devam ediyorum.
Zor Seviye – Dear Angelica
VR’ın duayenlerinden Oculus’un illüstrasyon ve animasyon stüdyosu olan Oculus Story Studio, Oculus Rift ile izlenebilecek birden fazla VR filme imza attı. Dear Angelica da bunlardan bir tanesi. Oculus’ın çizim ve animasyon uygulaması olan Quill’in, çizim aşamalarını kaydetme ve ses efektleri gibi özelliklerini kullanarak yapılan Dear Angelica, illüstrasyonları üç boyutlu film haline getirebiliyor. Film diyorum, ancak bu yaratılan eseri basite indirgemek olur; zira filmden ziyade bu, bir interaktif deneyim.
Dear Angelica, genç bir kızın kaybettiği annesine yazdığı mektubun illüstrasyonlar ile hayat bulması üzerine kurulu. Senaryoyu takip ederken animasyon izlemek yerine illüstrasyonların yoktan var olmasına ve hayat bulmasına tanıklık ediyoruz. Film aynı zamanda istediğiniz zaman durdurup VR teknolojisini kullanarak illüstrasyonlardaki detaylara yakından bakma şansı sunuyor. Dear Angelica, hem film hem de illüstrasyonlar açısından yepyeni bir tecrübe. Bir de unutmadan, filmin Emmy adayı olduğunu söylemiş miydim? Filmi izlemek isterseniz sizi şuraya alalım.
Yüzyıllardır süregelen bir sanatın teknolojiyle evrilişini incelediğimiz ve bu sanattan belli başlı hikayeler paylaştığımız illüstrasyonlar yazı dizimi burada noktalıyorum sevgili geekler. Yazımı noktalarken sizlere bir tavsiye bir de soru bırakıyorum. Tavsiyem şudur: Her ne kadar VR illüstrasyonlarını, videolar ile aktarmaya çalıştıysam da imkanınız olursa bunu ilk elden tecrübe etmeye çalışın. Sorum ise, aslında yazının geneliyle ilgili. Sevdiğiniz bir illüstrasyonu bizimle paylaşır mısınız? En sevdiğiniz kitabın kapağı ya da sizin kendi illüstrasyonunuz da olabilir. Paylaşın, ne de olsa sanat paylaştıkça güzel.