“Ya öyle değil de şöyle olsaydı?” sorusu benim en sevdiğim soru tarzı. Oyun oynarken, kitap okurken, film ya da dizi izlerken tükettiğim tüm içeriklerin, “Ulan ya böyle değil de şöyle olsaydı?” dediğim versiyonlarını hayal etmeye bayılıyorum. Her ne kadar bu şekilde hayal ettiğim çoğu paralel evren hikâyesi sadece hayallerimde kalsa da internet sağ olsun artık hayal ettiğim birçok şeyi önüme getiriyor. Hatta bazen hayal dâhi etmediğim olasılıkları bile karşıma çıkarıyor. Mat Reeves’in yönetmen koltuğunda oturduğu Batman filminde Riddler olarak Jim Carrey‘i görmeyi hiç düşünmemiştim mesela. Ama birileri bizim yerimize düşünmüş ve ortaya şöyle bir video çıkmış.
The Batman filminin ana kötüsünün Riddler olmasını daha önce övdüm o yüzden burada bir kez daha övmeyeceğim. Fakat bunun şimdiye kadar verilmiş en iyi Warner Bros. kararlarından birinin olduğunun altını çizmek isterim. Öte yandan Jim Carrey’nin canlandırdığı Riddley karakteri için aynı şeyi söylemeyeceğim. 1995 yılında çıkan Batman Forever filminin ana kötüsü olarak karşımıza çıkan Jim Carrey, filmin genel kötülüğünden payını bir hayli aldı ve hem kendi kariyerinde hem de süper kötüler tarihinde kara bir leke bıraktı.
Neden bilmiyoruz Matthew Highton bir anda bu kara lekeyi yeniden hatırlamış ve Robert Pattinson’ın Batman filminde Jim Carrey de yer alsaydı ortaya nasıl bir görüntü çıkardı diye düşünmüş ve yeteneğini konuşturmuş. Yalan yok, hâlâ daha Jim Carrey’nin Riddler’ı inanılmaz absürt duruyor. Kendisinin The Mask rolünün uzantısı olarak devam ettirdiği oyunculuğu, öyle karanlık bir atmosferle çözülecek gibi değil. Fakat yine de Matthew Highton’ın, hem repliklerle hem de sahnelerin devamlılıklarıyla beraber tutturduğu ton takdire şayan. Muhtemelen bir daha görmek istemeyiz ama en azından Jim Carrey, bir kez daha Riddler rolü için Batman filmine geri dönseydi nasıl olurdu diye düşünmekten kurtulduk. En azından ben kurtuldum. Böyle şeyleri kafaya takan biriyim.
Siz nasıl buldunuz sevgili geekler Jim Carrey’li The Batman fragmanını? Sizce Jim Carrey’nin Riddler’ının oluru var mıydı yoksa en başından itibaren yanlış bir karar mıydı? Yeni Riddler, eskisini aratır mı? Bunların cevabını yorumlarda bekliyorum.
