6. Cat Power – Free

Şimdi müsaadenizle dağılmak, aklım başımdan giderken biraz mukayyet olmak istiyorum ama önce hakkaniyetli olmak adına niye böyle hissettiğimi açıklayacağım: İçinde bu şarkıyı bulunduran You Are Free isimli Cat Power albümü çıkalı 11 sene olmuş. 11. Ben kenarda bir yerde yaşlandığıma üzüleceğim müsaadenizle.

 

5. Oasis – Wonderwall

Tabii Cat Power’ın You Are Free’sinin üzerinden bu kadar sene geçtiğine üzülüyorsak, Oasis’in piyasa değiştiren, saniyesinde fenomen olan albümü What’s The Story’nin üzerinden 20 seneye yakın geçtiğini öğrenince yaşımızı kabullenir, hayata devam eder bir hâle geliyoruz. Lafı bu yaş mevzusuna bağlayıp niye mi bu kadar uzatıyorum? Wonderwall’ı tanıtmak için kelime harcamaya gerek var mı cidden?

 

4. Angus & Julia Stone – Big Jet Plane

İtiraf vakti: Angus & Julia Stone’un Down the Way albümü ve onun açılış parçası Big Jet Plane’i kendi keşfim zannediyordum. Ne zaman sonra ki Wikipedia’ya girip “kim lan bunlar?” diye baktım, o zaman gördüm: İki kardeş ana vatanları Avustralya’da ödüllü, çok satan bir yıldız hâline gelmişler bile. Dürüst olmak gerekirse içimdeki hipster üzüldü, ama bir yandan da Big Jet Plane o kadar mükemmel bir şarkı ki, hiç şaşırmadım.

 

3. Eddie Vedder – Guaranteed

Guaranteed’in tadına tam manasıyla varabilmek için önce Into the Wild’ı izlemek gerekiyor mu bilmiyorum, ben ikisini ayrı ayrı tecrübe etmedim. Ama Sean Penn’in muhteşem filmini ilk defa izlediğimden ve kapanışında Guaranteed’i ilk gördüğümden beri ne zaman gözümü kapatsam hep boş bir arazi görüyorum. Ortasında da, tabii ki, sihirli bir otobüs duruyor.

 

2. Motopony – Euphoria

Pains of Being Pure at Heart için söylediklerimin aynısını Motopony’nin Euphoria’sı hakkında da söylemek istiyorum. Şarkının çoğunluğu mutluluğa erişemeyen bir adamın sözlerinden oluşuyor, ama belirsiz bir şey yüzünden çok acayip bir umut dalgası da var şarkıda. Eğer Tiger Mountain Peasant Song’a beyin masajı dediysek, Euphoria’nın beyninizi şezlonga yatırıp, uykuya daldırdığını da söylemek gerek.

 

1. Menomena – Wet and Rusting (LOAF: A Deli Tea Version)

http://www.youtube.com/watch?v=V2f-7Kdb53E

Normalde çok sinirli bir gruptur Menomena. Daha doğrusu, hareketlilerdir. Bazen bağırırlar, bazen sert sert gonglara, anlamadığımız enstrümanlara vururlar. Ama Wet and Rusting’in aynı adlı EP için yaptıkları versiyonunda tamamen meseleyi başa almışlar. Bir gitar, bir şarkı ve birkaç çok güzel söz. Sabaha kadar dinlesen sıkılmazsın derler ya? Wet and Rusting’in bu versiyonunu sabaha kadar dinlesek bir noktadan sonra dinlediğimizi unuturuz. Aldığımız nefes kadar bir parçamız olur. O derece hafif, o derece kana karışan bir şarkı. Dinleyin, demek istediğimi anlayacaksınız.

1 2
Author

Yalnız olduğunu düşünen, ama bunun uzun sürmeyeceğini bilen bir adam. Bir gün Kaliforniya'nın yeşillikleri uğruna Arizona'daki evini terk edip gitti, geri dön çağrılarına da kulak vermiyor.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.