2015’in açık ara en güzel sürprizlerinden biri Kingsman’dı, bu konuda mutabık olabiliriz değil mi? Filmin aslında içerisinde yer alan yetenekli insanların sayısına bakarsak çok yüksek beklentilerle vizyona girmesi gerekirdi; ama öyle olmadı. Matthew Vaughn, Mark Miller, Colin Firth, Mark Strong, Samuel L. Jackson gibi isimler filmi müthiş yaptılar, ama çıkışından önce müthiş olmasını beklememizi sağlayamamışlardı.
Bu sefer böyle bir avantajı yok filmin. Çünkü beklentimiz, ister istemez yüksek ve Matthew Vaughn’ın Empire’a verdiği röportaj sağ olsun, daha da yükselmeye devam ediyor. Bu sefer esas kötüyü Julianne Moore’un oynayacağı (Moore da iyice alıştı bu arada kötüleri oynamaya) filmde Halle Berry de henüz bilinmeyen bir rol üstlenecek. Film bu sefer ağırlıkla Amerika’da geçecek. Kingsman’in Birleşik Devletler muadilleriyle tanışacağız bu sefer. Statesman.
Gördüğünüz gibi kendileri baya jön bir içki fabrikasında saklanıyorlar. Yalnız İngiliz ajan üssünün yüksek seviye takım elbise üreten bir terziyi paravan olarak kullanmasıyla, Amerikan ajan üssünün içki fabrikası kullanması arasındaki göndermeler de ince. Dürüst olmak gerekirse bu bile filme itimadımın artması için yeterli bir sebep olabilirdi. Ama bir de işin içerisinde Vaughn’ın gazı var.
Daha öncesinde bizlere Kick-Ass ve X-Men: First Class gibi gayet başarılı iki çizgi roman uyarlaması vermiş ama devamlarına dokunmamış olan Vaughn, “Bunu çeksem mi, çekmesem mi pek emin değildim. Kötü adam konusunda endişelerim vardı. Casus filmleri ancak kötü adamları kadar iyidir. Sonra bir sabah bütün hikayeyi kafamda kurgulamış uyandım, kötü adamın komplosu da yerli yerindeydi.” diye anlatıyor süreci. Bir de verdiği detaylar var.
Kingsman 2, yani resmi adıyla Kingsman: The Golden Circle, yine casus filmlerinin bazı klişelerini kullanacak. Bar kavgası, kayak sahnesi gibi. Ama bir de minnak minnak sapıtmayı da düşünüyor. Devasa bir sosis falan deniyor mesela ComicBook’ta geçen haberde. Zaten geçen filmin tonlaması da açıkçası o kıvamdaydı. Bir yandan delicesine kendini ciddiye almayan James Bond klişeleri, bir yandan çok acayip konu ögeleri, bir de göbeğinde duran muhteşem bir dövüş sahnesi. Bu ikinci filmde de yakalanırsa, biz varız. Siz ne diyorsunuz?
