Tarihler 2012 yılını gösterdiğinde geekler olarak hepimizin hayalleri gerçek oldu ve çizgi romanlarda izlediğimiz karakterlerin hepsini, aynı anda beyaz perdede izleme şansına eriştik. Biz, New York savaşının da etkisiyle artık daha büyük bir şey olamaz derken uzayın ortasındaki bir tahtta oturan mor bir adam ekrana gülümsedi ve hepimiz çılgına döndük. End Game çıkana kadarki yedi yıllık sürede bizlere korku salan Thanos, sonunda bozguna uğratıldığında bir sonraki büyük düşman kim olacak diye merak ettik durduk. Fakat artık, geçtiğimiz günlerde Marvel Sinematik Evreni’ni tamamen değiştiren Loki dizisi sayesinde artık tüm evreni tehdit eden kötü adamın kim olduğunu biliyoruz. Biz de bugün kendisini Kimdir’imize konuk ediyor ve soruyoruz: Kang the Congueror kimdir?

KısaKısa, tek atımlık bilgi topudur. Tam aradığınız yere rast gelirse tatmin edici, daha fazlası için biraz eksiktir. Şuradan kategoriyi kurcalayarak birbirinden farklı pek çok konuda içeriğe ulaşabilirsiniz.

Karanlık çağın hiçbir zaman etkisini göstermediği “Öteki Dünya” adı verilen Earth-6311’de, teknolojiye ket vurulmadığından dolayı, Marvel evrenindeki esas dünya kabul Earth-616’dan daha hızlı gelişir ve insanlık normalden yüzyıllar önce aya koloni kurar. Tabii teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin insan tabiatı hiçbir zaman değişmez ve Ay kolonisinde yaşayan insanlar ve Dünya’da kalan insanlar birbirlerine savaş açarak, Dünya’yı yaşanmaz bir hale sokarlar. Bu sırada Earth-616’da zaman yolculuğunu yapmak isterken Öteki Dünya’ya gelen Nathaniel Richards isimli bir adam, bu dünyayı düzeltmek umuduyla bilgileriyle bu dünyaya öncülük eder ve gelecekte yaşanacak felaketlerin engellenmesini sağlar.

Bizim dünyamızdaki Nathaniel Richards’ın doğmasından binlerce yıl sonra, Öteki Dünya’daki Nathaniel Richards doğar ve kendinden önceki varyantı sayesinde huzur dolu bir dünyada yaşamını sürdürür. On altı yaşına adım attığında ata-varyantı olan diğer Nathaniel’in dünyasına getirdiği belgelerle Earth-616 ve zaman yolculuğu hakkında bilgiler alan asıl Nathaniel, bu bilgileri kullanarak kendisine bir zaman makinesi yapar.

Tam bu sırada Nathaniel’in gelecekteki hali olan Kang the Conqueror, onu engellemeye çalışır ve onun kendisine değil, bir süper kahraman olan Iron Lad‘e dönüşmesini sağlar. Iron Lad olarak kahramanlık hayatına devam ederken yaşadığı travmatik olaylar bu sefer de Nathaniel’in, Kid Immortus isimli kötü bir adam olmasına neden olur. Fakat Kid Immortus eninde sonunda asıl kaderine geri döner ve Kang the Conqueror olmak için ilk adımı atarak Earth-616’nın yolunu tutar. Firavunların hala hüküm sürdüğü Mısır’a ayak basan Nathaniel, burada kendisine Rama -Tut ismini vererek bu dünyaya hükmetmek ister fakat bu isteği Fantastic Four tarafından engellenir.

Fantastic Four tarafından bozguna uğratılan Nathaniel bu sefer de zamanda ileriye giderek modern çağlara ulaşır. Burada Fantastic Four’un azılı düşmanı Dr. Doom’u bularak onun, kendisinin atası olduğuna inanır ve bu yüzden amaçlarında Dr. Doom’a yardım etmek ister. Dr. Doom’un zırhına benzer bir şekilde bir zırh inşa eden Nathaniel, kendine Scarlet Centurion adını takar. Bu ismi kullanarak Avengers ekibinin karşısına çıkan Nathaniel bir kez daha yenilgiye uğratılır ve Scarlet Centurion kimliğinden de vazgeçer.

Yeniden Rama-Tut kimliğine geri dönen Nathaniel, bu sefer de kendi yaşadığı 30. Yüzyıl’a tekrar geri dönmek ister fakat yaşadığı birkaç sorun nedeniyle kendini 40. Yüzyıl’ın dünyasında bulur. Eski çağlardan kalan teknolojileri anlamayan barbarların birbiriyle savaştığı bir dünyada olduğunu anlayan Nathaniel, bu dünyayı fethetmeye karar verir ve kendine Kang the Conqueror ismini seçer. Tabii, bu dünyayı fethetmek çok kolay olduğu için ona yetmez. O da diğer gezegenleri hatta galaksileri birer birer fethetmeye başlar. Zamanın sonunun geldiğini gördüğünde ise tüm fetihlerini bir kenara bırakır ve yine gözünü Modern Çağın Dünya’sına diker. Böylece Kang the Conqueror’un sonsuz döngüdeki maceraları başlamış olur. Ya da bitmiş. Bilemiyoruz.

Peki ne yapar bu Kang, onu bu kadar güçlü bir kötü adama dönüştüren nedir? Öncelikle Kang the Conqueror, bir zaman yolcusu olmasından mütevellit, çok büyük bir bilgi birikimine sahiptir. Geleceğin ve geçmişin, artık ortadan kalkmış, unutulmuş medeniyetlerin bilgi birikimlerini kullanarak rakiplerini hezimete uğratır. Öte yandan kendisi hem savaş zırhlı hem de savaş zırhı olmadan yakın dövüşte oldukça ölümcül bir yeteneğe sahiptir.

Bahsettiğimiz Kang’ın, 40. Yüzyıl’daki teknoloji ile oluşturduğu savaş zırhı ise ona güç ve dayanıklılık verirken aynı zamanda Kang’ın, zamanda yolculuk yapmasına fırsat sunar. Savaş zırhı ayrıca her ihtimale karşı Kang’ın bedeninin ölmesi durumunda zihninin bir başka bedene aktarılmasını, böylece Kang’ın zihin olarak ölümsüz olmasını sağlar.

Böylelikle hem Kang the Conqueror’u hem de onun diğer varyantlarını anlatmış olduk. Gerçi Immortus’dan çok bahsetmedik ama onu da Time Keepers kimdir videosunda anlatmıştık. Eğer hâlâ Kang the Conqueror’a doyamadıysanız size, Time Keepers kimdir videomuzu da öneriyor ve gelecek Kısa Kısa’da anlatmamızı istediğiniz konuları yazmayı unutmamanızı temenni ediyoruz. Hoşça kalın, Kang’la kalın!

Author

Kalabalıkta sesini kaybetmemek için içerik üreten biri. Her ateşin iyi bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu düşünür. Film, kitap, dizi, karikatür oyun ve müziğin her türlüsüne ilgisi vardır ama parası yoktur. Onu her yerde "Tavşan" diye çağırabilirsiniz.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.