2022 yılının ilk Marvel dizisi Moon Knight’tan ilk fragman henüz yayınlandı. İsmi, milyonerliği, dedektiflik içeren hikâyeleri, süper güçleri olmaması, geceleri yükselen gücü ve alter egolarının bulunması gibi sebeplerle sık sık Batman ile birlikte anılan Moon Knight, MCU’nun son dönemde çizdiği güzergâha rahatlıkla yerleştirilebilecek bir karakter. Hazır fragman da tazeyken biz de dedik ki gelin, karakterin çizgi romanlardaki geçmişine şöyle bir bakalım.

Kısa Kısa, tek atımlık bilgi topudur. Tam aradığınız yere rast gelirse tatmin edici, daha fazlası için biraz eksiktir. Şuradan kategoriyi kurcalayarak birbirinden farklı pek çok konuda içeriğe ulaşabilirsiniz.

İlk olarak 1975 yılında Doug Moench’in yazımı, Don Perlin’in çizimiyle Werewolf by Night’ın 32. Sayısında görünen Moon Knight, sahip olduğu çoklu kişilik bozukluğu gibi modern zamanların tanısı rahatsızlıklarının yanında, orijin hikâyesi nedeniyle de antik zamanların mitleriyle sıkı bir ilişki içerisinde. Bir anlamda bu karakterin hikâyesi, hem kendi evreni içerisinde hem de biz okuyucuların nazarında, bolca ikircik barındırıyor.   

Gerçek ismiyle Marc Spector, Yahudi asıllı bir Amerikan askeridir. Tıpkı Punisher gibi Amerikan Ordusu’nun hem deniz hem de kara birliklerini içeren Marine Corps’ta yer aldıktan sonra, bir dönem CIA’de görev yapıyor. Fakat en sonunda hem ordudan hem de istihbarattan kötü bir şekilde ayrılmış biri olarak arkadaşı Frenchie ile paralı askerliğe yöneliyor. Sonrasında en büyük düşmanına dönüşecek olan Raul Bushman tarafından Mısır’da bir firavurunun mezarını bulmak için kiralanıyorlar. Bu arayış sırasında Bushman ile giriştiği bir kavganın ardından ciddi şekilde yaralanıp, çölde ölüme terk edilen Marc, bilincini yitirmeden önce mezara ulaşmayı başarıyor. Kabrin içerisinde yer alan Khonsu isimli ay ve intikam tanrısının putu Marc’a, kendisine hizmet etmesi karşılığında onu kurtaracağını söylüyor. Marc bu anlaşmayı kabul ediyor, Khonsu’nun idolünü de yanına alarak, Bushman’ın elinden kurtulan arkadaşları Frenchie ve Marlene ile New York’a yerleşiyorlar. Onların yardımıyla kendisine bir kostüm yapıyor, teçhizatını hazırlıyor ve bir takma isim seçerek, Moon Knight’ın serüvenini başlatıyor.

Tabii bu esnada çoklu kişiliklerinden kopmuş değil. Suç savaşçısı Moon Knight’ın yanında ilk devreye geren kimliği, serveti gereğince, finansör Steven Grant oluyor. Khonsu’ya verdiği intikam sözünü yerine getirebilmek için ise sokağın nabzını tutup, suçluları öğrenmek amacıyla taksi şoförü Jake Lockley isimli diğer kimliği gündeme geliyor. Marc Spector olan özgün kimliği ise günden güne, diğer üç egosu arasında yitip gidiyor.

Boks, karate, judo, kung-fu ve daha birçok dövüş sanatına hâkim olan Moon Knight’ın bunların yanında olimpik seviyede akrobasi yeteneği ve askerlik geçmişinin getirdiği belirli bir savaş stratejisi kurma kabiliyeti bulunuyor. Çoğu ölümcül yahut ölümcül olmayan silahı kullanmakta becerisi olduğunu da söylememize gerek yoktur sanırız. Ya da daha doğrusu, fırlatmakta diyelim. Ayrıca iyi bir sürücü ve helikopter pilotu olması da söz konusu. Bütün bunların birleşiminde ihtiyatlı ve oldukça güçlü bir anti-kahraman olmasını beklediğimiz Moon Knigth’ın çoklu kişilik bozukluğu ise onun zaman zaman pervasızlaşmasına sebep oluyor.

Kişisel tecrübesiyle kazandığı yeteneklerinin yanında, Khonsu’nun avatarı olması sebebiyle bahşedilmiş güçleri de var elbette. Moon Knight’ın gücü, dayanıklılığı ve refleksleri geceleri, ay döngüsü esnasında yükseliyor. Dolunay yaklaştıkça bu güçler en yüksek seviyesine ulaşıyor. Ancak psikolojisinden emin olamadığımız için, güçlerinin ne kadarının mistik bir kaynaktan geldiği ne kadarının ise kendi zihninin yarattığı bir hipnoz sebebiyle algılandığı belirgin değil. Yine de çoklu kişilik bozukluğu ona, bazı psişik saldırılara karşı bir dirençli olmak ve bazen kehanete benzer görüler deneyimlemek gibi faydalar da sağlıyor.

Öte yandan Khonshu tarafından kendisine sağlanan bu mistik ve olağanüstü güçler, sürekli olmuyor. Moon Knight, Khonshu’ya itaatsizliğinin bir cezası olarak süper güçlerini kaybediyor. Bundan sonra ise süper güçleri olmayan bir karaktere dönüşüyor; alter egoları, parası yardımıyla eriştiği imkânlar, araştırma yeteneği ve etkili bir biçimde kullandığı araç-gereçleriyle birlikte suçluların peşine düşmeye devam ediyor.

Kostümü, amaçları ve araçları, seriler boyunca sık sık değişiklik gösteren Moon Knigth’ın üzerinde durulması şart olan bir özelliği de mistik eserlere olan ilgisi. Moon Knight, bu eserlerin gücünü kullanarak yahut soğurarak kendi yeteneklerini güçlendiriyor. Bu durum onu çoğu kez Dr. Strange ve Iron Fist gibi karakterlerle karşı karşıya getiriyor. Mistik eser sevdası, Khonshu’nun avatarı olarak kötücüllüğe karşı giriştiği savaş ile birleştiğinde ise bazen, Ghost Rider’ın motosikletini çalmak gibi durumlara sokabiliyor kendisini.

Marvel’ın şimdiye kadar beyaz perdede çizmiş olduğu portre düşünüldüğünde şiddetten kaçınmayan ve derin psikolojik sorunlara sahip bir karakter olarak Moon Knight, biraz daha karanlık bir yana sahip. Çoklu kişilikleri arasında gidip gelişleri, bunlardan birinin usta bir dedektif olması, kötülük ile iyilik arasında dengesini tutturamadığı anti-kahramanlığı,  Avengers ve X-Men gibi gruplarla bazen iyi ilişkiler kurup bazense çatışması gibi özellikleri onu, farklı bir karakter yapıyor. İlk serüveninde Jack Russel isimli bir kurtadamı yakalamak için görevlendirilmesi gibi mizahi enstantaneler de cabası.

Öte yandan bu yeni fazda, özellikle Wanda Vision dizisi ve Dr. Strange’in yoldaki filmiyle birlikte daha gizemli, büyülü ve gerçekliği sorgulayan bir Marvel evreninden bahsetmek mümkün. Güçlerinin ne kadarının problemli bir adamın takıntılı inancı ne kadarının ise gerçek birer ilahi lütuf olduğu kestirilemeyen bir karakter, evrene yeni bir hava katabilecektir. Mart 2022’de seyirciyle buluşması beklenen dizisinde Oscar Isaac’in canlandıracağı karakteri, yaşadığı yerden maddi durumuna kadar çizgi romanlardan farklı kurgulamışlar gibi görünüyor. Fakat belirli noktalarda ister dedektif yanını isterlerse de mistik süper yanını anlatacak olsunlar; Moon Knight’ın takip etmesi ilginç bir karakter olacağını söyleyebiliriz. Siz ne dersiniz?

Author

Editör-in-çiif. Hayvan dostu, çokça yalnız; ismiyle müsemma ama çoğunlukla zararsız. İyi tavsiye verir, geç olana dek ciddiye alınmaz. Her geçen gün bitkinliğine şaşırarak ‘takı taluy takı müren‘ arıyor.

1 Comment

  1. Yazdığınız bilgiler kısa ve güzel ayrıca anlaşılır bir Türkçe kullandınız size Teşekkür ederim

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.