Star Wars evreni uzun bir süredir sessizliğe gömülmüştü. Önce Star Wars: Rise of the Skywalker ağzımızda kötü bir tat bıraksa da daha sonra Mandalorian geldi ve adeta karanlık dünyamıza güneş oldu. Bize bu evreni neden sevdiğimizi hatırlattı, hala bu evrenden güzel içeriklerin çıkabildiği gösterdi. Ama Mandalorian güzel çıktı diye evrendeki diğer güzelliklerin pabucunu dama atacak değiliz. Star Wars sevenler olarak gözbebeğimiz The Clone Wars’un, finalini yapmasını bahane ediyor ve henüz izlememiş olanlar için kısaca bir tanıtıyoruz.
Başlangıçta Star Wars Prequelleri’nin ikinci filmi Attack of The Clones ve Revenge of Sith arasında geçen aşağı yukarı yüz dakikalık bir animasyon filmi olarak düşünülen animasyon serisi daha sonra bu karardan vazgeçilerek yirmi iki bölümlük ilk sezonu Cartoon Network’de yayınlandı. 2008 yılında başlayan seri altı sezon arka arkaya devam ettikten sonra 2014 yılında altıncı sezonunun ardından uzun bir ara verdi ve biz hayranlarını sabırsızlık içerisinde bıraktı.
Attack of The Clones filminin ardından genç bir Jedi şövalyesi olan Anakin Skywalker’ın Revenge of The Sith filminde DarthVader’a nasıl dönüştüğünün uzun yoldan anlatıldığı bu seride Anakin Skywalker’a Obi-Wan Kenobi ve Padme Amidala gibi karakterlerin yanında bir de AhsokaTano eşlik ediyor. Bir Togruta ırkına mensup olan Ahsoka, Anakin Skywalker’ın çırağı yani padawanıdır. Henüz üç yaşındayken keşfedilip Jedi tapınağına getirilen Ahsoka henüz daha 16 yaşındayken Usta Yoda’nın ısrarları üzerine padawan olarak Anakin’in yanına verilmiştir.
Serinin kötü adamları ise henüz kimliğini açığa çıkarmayan Darth Sidious’un, Sith Lordu Kont Dooku ve General Grievous’un önderliğindeki Droidlerden oluşuyor. Ayrıca Star Wars: The Phantom Menace filminde Qui-Gon Jinn’i öldüren ve Obi-Wan Kenobi tarafından ikiye bölünen Darth Maul da seride yeniden diriltilmiş ve kahramanlarımızın başına oldukça dert olmuştur.
Öte yandan seri, isminin de hakkını vererek daha önce hiçbir Star Wars içeriğinin yapmadığı bir şekilde klonlara yöneliyor. Klonların yaratılmalarından başlayan hikâyelerinin nasıl geliştiğine, Jedi ve Sith’ler arasındaki savaşın onların için ne ifade ettiğine ve klonların kendi varoluşlarını nasıl sorguladıklarına odaklanan dizi, üçüncü filmdeki efsanevi Order 66 sahnesinin daha vurucu olmasını sağlıyor.
Bunları bir de Cevdet Canver‘in sesinden dinlemek isterseniz, şöyle de bir kıyağımız var:
