Kötülükleriyle Ünlü Olan 10 Kel Karakter: Kötülük mü Kelden, Kellik mi Kötülükten?

Kurgusal eserlerin tarihi boyunca bir sürü kötü adam ile karşılaştık. Her biri birbirinden bencil, despot, narsist, psikopat ve zalim olan bu kötü adamlar, kendilerine has görünüşleriyle de diğer kurgusal karakterler arasında öne çıktılar. Fakat nedendir bilinmez, kötü karakterler deyince aklımıza bazı belli başlı görünüş özellikleri geliyor. Yüzlerindeki bir yara, gözlerinden birinin olmaması ya da kel olmaları sayesinde birkaç metre öteden kötü adamları tanırız. Bugün ise biz, ortada hiçbir sebep yokken kel olmalarıyla ünlü on kötü adamı listeleyip, üzerlerinde konuşmak istedik.

10) Imhotep

Şimdilerde Mumya deyince aklınıza kim geliyor bilmiyorum. Ama 2000’li yılların başında Mumya deyince hepimizin aklına kudretli Imhotep gelirdi. Osiris’in başrahiplerinden biri olan Imhotep, hem Anck-Su-Namun’a olan yasak aşkı hem de güce olan tutkusu yüzünden kendi kıyametine neden olan bir kötü adam. Yasak aşkının ortaya çıkıp Anck-Su-Namun’un öldürülmesinin ardından, sevgilisini hayata döndürmek için Ölüm Kitabı’ndan yasak ritüeller yaparken yakalanan Imohtep, benim çocukluğumun en korkutucu figürlerinden birisiydi. Fazla gücün, sahibine zarar olduğunun da en büyük göstergesiydi.

9) Kingpin

Marvel severler için Kingpin çok farklı bir karakter. Özellikle son yıllarda Daredevil dizisinde Vincent D’Onofrio‘nun muhteşem performansının üstüne, bir de Spider-Man: Into the Spider-Verse gibi bir şaheserin ana kötüsü olarak olması eklenince, hepimizin en sevdiği Marvel kötü adamlarından biri haline geldi. Süper güçleri, özel yetenekleri olmamasına rağmen hem acımasızlığı hem de yakın dövüşteki ezici gücüyle ön plana çıkan Kingpin, hangi kahramanımızın karşısına çıkarsa çıksın panik olmamıza sebep olur. Fakat genelde ne kadar acı çektirirse çektirsin bir şekilde karşısına çıkan kahramanlarımız tarafından yenilir. Eh bu da biraz kötü adamların kaderidir öyle değil mi?

8) Pinhead

Kötü bir adamın iyi yazılıp yazılmadığı, onunla karşılaştığınızda sizde uyandırdığı duygular ile belli olur. Eğer bir kötü adamı gördüğünüzde korkuyor, çaresizlik hissediyor ve kaçmak istiyorsanız kaliteli bir kötü adamla karşılaşmışsınız demektir. Bu saydıklarıma Pinhead’den daha iyi sahip olan bir kötü adam var mıdır bilemiyorum bu listede. Clive Barker’ın, hem Cehennemlik Yürek kitabı hem de Hellraiser film serisinde karşımıza çıkan Pinhead, sanıyorum birçoğumuzun kabus materyallerinden biridir. “Kutu, onu açtın biz geldik” repliğiyle tanıdığımız kötü adamımız, kitaplarda olmasa da filmlerde acı verici bir şekilde ölerek, kutuyla gelenin her zaman kutuyla gitmeyebileceğini hatırlatıyor.

7) Bane

Batman çizgi romanları deyince aklımıza, birbirinden iyi yazılmış kötü karakterler gelir. Kingpin, Catwoman, Scarecrow, Riddler, Harley Quinn ve tabii ki Joker gibi süper kötülerin her biri kendi yapımlarına sahip olacak kadar iyi yazılmışlardır. Biz geekler için ayrı bir yere sahip olan Christopher Nolan‘ın Batman üçlemesinde de durum farklı değildir. Önce Cillian Murphy‘nin Scarecrow’u ile hepimizi büyüleyen seri, daha sonra çıtayı Heath Ledger‘ın Joker‘i ile ulaşması zor bir seviyeye yükseltti. Serinin çoğu insana göre en zayıf olan üçüncü filminde ise yine en iyi şey, Tom Hardy‘nin canlandırdığı Bane karakteriydi. “Gölgeler sana ihanet eder; çünkü onlar bana ait.” repliğiyle akıllarımızda yer eden kötü adamımıza, son anlarında karanlık bile yardım edemedi.

6) Gollum

Aslında bu listede Gollum’a tam olarak yer verebilir miyim bilmiyorum. Melkor, Sauron ve Saruman gibi kötü adamların yanında Gollum’a kötü adam demek biraz acımasızlık gibi oluyor. Yine de üçlemede özellikle adam gibi adam Sam’e yaptıklarıyla hepimizin nefretini toplamıştı. Bu yüzden sanırım onu kötü adam olarak tanımlamamız, o kadar da yanlış değil. Ayrıca dünya malına tamah edip en yakın arkadaşına ihanet eden bir insanı da tutup iyi insanlar listesine alacak değiliz, değil mi?

5) Red Skull

Bane’den bahsederken Batman’in kötü adamlarını övmüştük ya, aynı şeyi ne yazık ki Captain America için söyleyemiyoruz. Hatta genel olarak çoğu Marvel kahramanının, iyi yazılmış kötü düşman sayısı, iki elin parmaklarını geçmiyor. En büyük düşmanları çoğu zaman radikal fikirleri olan bir grup insan olan Captain America’nın ise Adolf Hitler’den sonra en azılı düşmanı, Red Skull olagelmiştir. Buna rağmen muhtemelen “En İyi 50 Marvel Çizgi Roman Kötüsü” listesi yapsak, kendine ancak ellinci sırada yer bulur, belki de bulamaz. Yine de 2011 yılında çıkan Captain America: The First Avenger filmindeki Hugo Weaving’in etkileyici performansı sayesinde Red Skull, sonunda ilgi çekici bir süper kötü olmayı başardı.

4) Dr. Evil

Listede eğer bir favorim olsaydı kesinlikle Dr. Evil olurdu. 1998 yılında çekilen Austin Powers: International Man of Mystery filminde karşımıza çıkan kötü adamımız o kadar beğenildi ki, filmin başrolünden rol çaldı. Şimdilerde Austin Powers filmini izlemeyenlerin bile tanıdığı Dr. Evil, hem şahsına münhasır dehasıyla hem de ikonik pozuyla internet aleminin vazgeçilmez karakterlerinden biri olmuştur. Ayrıca bu listede sadece o, altı yıllık kötülük okulundan mezun olarak Dr. unvanının kazanmıştır. Kötülüğü boşa değildir yani. Ayrıca kötü olmak için bile diploma gerektirdiğinin de en büyük kanıtıdır.

3) Thanos

Hani demiştik ya Marvel evreninde iyi yazılmış kötü karakter sayısı çok azdır diye. Eğer şimdi Thanos’un onlardan biri olduğunu zannediyorsanız çok yanılıyorsunuz. Avengers’ın karşısına tekrar tekrar çıkan ve birçok kez onları zor durumda bırak süper kötümüz, çizgi romanlarda çoğu zaman çok kötü bir motivasyona sahip, kötü olmak için kötü olan bir karakter. Fakat Kevin Feige bu karakteri alıp, cilalayıp, öyle bir parlattı ki bir anda bırakın Thanos’u en iyi kötü adam olarak seçmeyi; onu, şu ana kadar yazılmış en iyi Marvel karakterlerinden biri olarak görmeye başladık. Şimdiye kadar Avengers’a en büyük yenilgisini tattıran kötü karakterimize, gerçeklikten sildiği %50 de fayda etmedi ve sonu diğer tüm kötü adamlar gibi oldu; toz oldu gitti.

2) Voldemort

Birçoğumuzun çizgi romanlar hariç karşılaştığı ilk kötü adamlardan biri olan Voldemort, derin izler bıraktı bize. Örneğin ben; uzun bir süre kötü adamların burnunun olmadığını, burunun bir iyi insan turnusolü olduğunu düşündüm ve bu yüzden burnu olmayan karakterlere hiç güvenmedim. Hem kitaplarda hem de filmlerde karşımıza çıkan her sahnede bize gerilim hissini yaşatan Voldemort, Harry Potter filmlerindeki en kötü ikinci karakter olmayı hak ediyor. Hepimiz birincisinin kraldan çok kralcı olan Dolores Umbridge olduğunu biliyoruz. Dolores’in olduğu yerde Voldemort’un ırkçı ideolojisi anca iyi niyet kalır.

1) Lex Luthor

Süper kahramanlar arasında benim için Superman’in apayrı bir yeri vardır. Daha henüz Geekyapar yazarı olmadığım zamanlarda, Geekyapar okuyarak keşfettiğim çizgi romanları sayesinde her geçen gün Superman’in “abartılmış yeteneklerle dolu” bir süper kahramandan çok daha fazlası olduğunu öğrendim. Ön yargımın boşa çıkması sonucunda Superman, zamanla en sevdiğim süper kahramana dönüştü. Çok sevdiğim bu süper kahramanı birebir dövüşte zorlayacak onlarca iyi yazılmış düşmanı olsa da onun en azılı düşmanı, Lex Luthor’dan başkası değildir. Sadece Superman’in kötü adamları arasında değil; tüm DC evreninde yazılmış en iyi kötü adamlardan biri olan Lex Luthor, Superman’in tam olarak bahsettiğim gibi “abartılmış yeteneklerle dolu bir süper kahraman” olmadığını bize kanıtlayan muhteşem bir kötü. Her seferinde Superman’in bir tehdit olduğunu, onun insanoğlunu ve insanlığın meydana getirdiği hiçbir şeyi umursamadığını savunan Luthor, Superman’i kahraman yapan değerleri her seferinde biraz daha zorlar ama Superman, her seferinde bize onu Superman yapan şeyin, sadece kurşun geçirmez bir beden ve lazer ışını atabilen gözler olmadığını göstererek neden onu sevdiğimizi hatırlatır. Bu da Lex Luthor’u yazılmış en iyi kötü karakterlerden biri yapar. Ve tabii bize her Firavunun bir Musa’sı, her Musa’nın da bir Firavun’u olduğunu hatırlatır.