Sinema konuşurken, illa ki konunun dönüp dolanıp geldiği bir yer vardır: Kaçan ihtimaller. Bunların pek çoğu bellidir örneğin. Will Smith az daha Matrix’te Neo rolünü oynayacaktır, ama Wild Wild West’i tercih eder. Harrison Ford, Han Solo rolü için düşünülmüyordur, diğer aktörlerin seçmelerinde yardımcı olmak için görev alırken beğenilir. Marty McFly rolü, Eric Stoltz ile çekilmeye başlanır, hata filmin yapımı esnasında fark edilir…
Bunlardan bir tanesi de Leonardo DiCaprio’nun başına gelmiş vaziyette işte. Son yıllarda Django, Wolf of Wall Street, Great Gatsby gibi filmlerdeki performansları bir yana, tabloid’e konu olan yaşamıyla da konuşulan DiCaprio, vakti zamanında Lucasfilm’den gelen bir Anakin Skywalker teklifini reddetmiş. Episode II için konuşuyoruz. Şunları diyor Amerikalı aktör mesele için: “Evet, George Lucas ile bu konu hakkında bir toplantıya katılmıştım. Sadece o çeşit bir sıçrama yapmaya hazır hissetmedim kendimi. En azından o noktada”.
Bunu ShortList’e verdiği bir röportajda dile getiren DiCaprio, aynı zamanda Batman Forver’da Robin (Allah korumuş), Spider-Man’de de Peter Parker rolleriyle ilintili görüşmeler yaptığını, ama bunları da reddettiğini de ekliyor sözlerine. Her ne kadar büyük bütçeli hanedan filmlerine daima hayır diyormuş gibi gözükse de, Amerikalı aktör bu kategoriyi komple silmiş değil. İleride bir gün doğru bir proje gelirse, kabul edebilir gibi gözüküyor, çünkü “artık o filmler de gittikçe katmanlı karakterler yazma konusunda iyileştiler” diyor.
Valla ne yalan söyleyeyim, ben de Leo’yu böyle büyük bütçeli bir gişe filminde hayal edemiyorum; kendisi gelmiş geçmiş en çok izlenen ikinci filmin başrolü olmasına rağmen hem de. DiCaprio bana hep ödül filmi aktörü gibi geliyor. O yüzden, her ne kadar sağ serçe parmağında Hayden Christensen’ın toplamı kadar aktörlük meziyeti barındırsa da, Episode II’de de görsem yadırgardım, yarın öbür gün MCU’da görsem de yadırgarım. Kader ortağı Kate Winslet’i Divergent’ta görünce bir garipsemiştim mesela. Bu bana özgü bir durum mu, yoksa siz de katılıyor musunuz? Ne dersiniz?