Size çok samimi bir itirafta bulunayım, ellerimizi vicdanlarımızda kavuşturalım ve hep beraber aynı sonuca vardığımızı sakince kabul edelim: Süper kahraman evrenleri tüketti bizi. Gerçekten, bu sene hem DC, hem de Marvel en büyük filmlerini büyük bir şevkle üzerimize fırlattılar; ancak fayda etmedi. İki film de süper kahramanlığa meta bir bakış atıp, etkilerini incelemeye falan çalışıyorlardı, ancak nefesleri yetmedi kalbimize ulaşmalarına. Biz bu sene sadece bir taytlı adama çok coştuk, o da zaten tüm mesaisini süper kahraman filmlerinin yorgun klişeleriyle dalga geçmeye ayırıyordu.
Bunun ışığında, ne Marvel ne de DC gereken o radikal hamleyi yapamıyorlar; bunu da kabul etmek gerek. Hiçbir karakter ölmüyor. Hiçbir karakter ölü kalmıyor. Ciddi ve kalıcı devir teslimler yaşanmıyor. Janrın kilit klişelerine meydan okunmuyor. Ve tüm bunların toplamı, beni hiç kuracağımı sanmadığım bir cümleyi zikretmeye itiyor. Şu an konuyla ilgili doğru olanı yapan tek bir firma var, o da Sony. Evet, tüm samimiyetiyle Pixels’ın iyi bir fikir olduğunu düşünen firma.
Sony, Spider-Man’i Marvel’a kiralamadan önce ne kadar mongol hareketlerde bulunuyorduysa (Sinister Six ve Spider-kadınlar filmleri gibi kimsenin istemediği grup hikayelerine coşmak, genç bir May Hala filmi fikrini ortaya atmak, ASM 2’yi asla olmayacak filmlere temel oluşturma adına bok etmek) şimdi o kadar akil davranıyor. Ve baştan, yeni bir evren yaratıyor. Bunun sırtını da, Marvel ya da DC’nin kırk beş asırlık baygınlıklarına değil, Valiant Comics’in bakir hikayelerine yaslıyor. Bu noktada da çalışmaya başladılar.
Şimdilik iki film var. Önceden açıklanan Bloodshot, ikinci film olacak. İlk karşılaşacağımız ise John Wick’in yazarları tarafından yazılan, ve Arrival’ın yönetmeni Eric Heisserer’in imzasıyla gelecek Harbinger. Güzel bir mutfağı var yani. Harbinger, beş filmlik bir mini serinin ilk filmi olacak. Ana karakteri telekinetik ergen Peter Stanchek ve Bloodshot’un aynı adlı nanoteknolojik karakteri ile ilk filmde tanışacağız. Sonrasında gelen olaylar bizi Harbinger Wars’a götürecek.
Ve bir şey diyelim mi? Biz buna çok heyecanlıyız. Gerçekten, ne Marvel’ın “kötü adam kahramanlara bilenir, karmaşık planı başarısızlığa uğrar” tipi vanilyalığı, ne DC’nin “olgunluğu biz karanlık sandık, kıstık satürasyonu” tipi bayatlığı; biz şu an Sony’nin Valiant evrenini takdir etmek istiyoruz. Çünkü yeni. Çünkü taze. Çünkü farklı. Umalım da Sony Sony’liğini yapıp, bizi yüz üstü bırakmasın!