Bu gerçek.
Başlığı açmak istiyorum müsaadenizle. Netflix, 2018 dahilinde toplamda 8 milyar dolar harcadığı orijinal içeriklerini yekten önümüze koysa; biz nefes almadan, işe gitmeden, okula uğramadan, dışarı çıkmadan izlemeye başlasak yine de 2019’a ulaşmadan bitirmemiz mümkün olmayacak. Bu matematiksel bir gerçek, çünkü Netflix 2018 bittiğinde bünyesine 700’den fazla dizi, film, şov ve benzeri orijinal içerikleri eklemiş olacak.
“Orijinal içerikten kasıt farklıdır, olamaz öyle şey” diye düşünüyor insan; öyle de değil. Dark gibi, Casa De Papel gibi, End of the F**king World gibi dünyanın farklı yerlerinde ikamet eden farklı prodüksiyon şirketleri tarafından, Netflix’te yayınlanması için üretilen içerikler bu kapsama dahil. Louis CK, Chris Rock, Dave Chapelle gibi üst seviye stand-up komedyenlerinin özel gösteri kayıtları dahil. David Letterman ve Joel McHale‘in son dönem atılımları gibi talk show programlar bu kapsama dahil. Elbette, Narcos ve Bright gibi bizzatihi iç üretim mamülleri de dahil.
Bütün bunları üst üste ekleyince, 700 içerik ediyor işte. 700. Bakın arkadaşlar, bunun adı devrimdir. Çünkü selfie kamerası ve abajur yardımıyla bir senede 700 içerik üretebilirsiniz; ama dünyanın en büyük medya / eğlence şirketlerinden birinin tam manasıyla küresel bir kapsamda 700 içerik üretiyor olması akıl almaz bir şey. Bunu her seviye ve her mertebe ve her kültür ve her lisan için yapıyorlar üstelik. Netflix’in üretimi dahilinde anime de bulmak mümkün, fantastik film de, pembe dizi de, talk show da, eski tip sitcom da. Almanya’dan Çin’e bir kısrak başı gibi uzanan, hemen hemen hepsi yüksek mertebe prodüksiyonların ürünü içeriklerden oluşan bir dağ.
Gerçekten samimiyetle söylüyorum, Netflix’in ürettiği içeriklerin yüksek bölümünün çöp olması çok doğal bu saatten sonra ve önemli de değil. Bundan sonra Netflix markası, House of Cards / Orange is the New Black döneminde olduğu gibi kalite ima etmeyecek, bu da önemli değil. Netflix elit bir prodüksiyon stüdyosu değil, uçsuz bucaksız bir içerik ormanı artık. Bu ormanda adam gelmiş, dünyanın her yerinden ağaç yetiştirip yeşertmiş. Kim ne seviyorsa onu alıp çıkacak. Herkes de bir yerlerde, kendi acayip zevklerine dahi hitap eden bir şeylerin olabileceğini bilecek. Önemli olan bu.
Yani vallahi müthiş yahu.