Gezegenler, oluşma sebepleri ve süreçleri yüzünden materyal, gaz oranları, sıvı oranları, boyut, ısı gibi zilyon farklı faktörd birbirinden ayrışabilirler; ancak ne olursa olsun daima paylaştıkları bir orta noktaları da vardır. Momentum dediğimiz nane sağ olsun, tüm gezegenler aynı istikamette dönerler. En azından aynı güneş sistemini paylaşanlar yani. Biz Sol sistemi gezegenleri olarak, kendimizi bildik bileli cümleten aynı tarafa doğru tavaf ediyoruz Güneş’çiğimizi. O yüzden, bunun tersi bir şeyle karşılaşınca, baya şaşırdık.
Aynen öyle. Astronomlar, Neptün’ün ilerisinde; yani Plüton da artık gezegen olmadığı için bir başka deyişle güneş sisteminin ötesinde, Neptün’e yakın olmasına rağmen zıt istikamette dönen bir cisimle karşılaştılar. İlk etapta bu cismin tekil bir şey olduğu sanıldı, fakat daha yakından bakınca –şimdilik Niku adı verilen– bu acayipler acayibi şeyin bir objeler grubuna ait olduğunu öğrendik. Ve Niku ile birlikte bu objeler grubu, tüm gezegenlerin tersine dönüyor.
Bunun olması için Niku’nun istikametini çok güçlü bir şeyin belirlemesi gerekiyor; ya da en azından, Niku o rotaya girmeden önce güçlü bir şeyle temasa girmiş olmak zorunda. Bunun ilk etapta daha önce sözünü ettiğimiz dokuzuncu gezegen ile ilgili olduğunu varsaymış astronomlar, ancak şu an ondan da emin değiller. Zira Niku, dokuzuncu gezegenden etkilenemeyecek kadar yakın.
Peki o hâlde niye herkes Mersin’e giderken Niku ve arkadaşları ısrarla tersine gidiyor? Onu bilmiyoruz. Ve samimiyetle, bilmiyor olmamız muazzam bir şey. Zira bilimin en sevdiği topraklara gelmiş bulunmaktayız. Engadget’ın yorumunu paylaştığı astronom Konsantin Batygin en iyisini demiş zaten. “Bu inanılmaz derecede heyecan verici, çünkü bir anlamda yeni bir gelişmenin ipuçlarını veriyor.” Gerçekten de öyle. Tahmin edilemez bir davranış bulmak kadar kan kaynatıcı bir durum yok bilim dünyasında. Biz gelişmeleri takip ediyoruz, geldi mi de paylaşacağız!
