Nintendo’nun bir oyun firması olarak ne kadar başarılı olduğundan daha önce defalarca söz ettik. Özünde eğer bu mesele eğlenceli ve dokunaklı dünyalar yaratıp, içerisine sürükleyici oynanış mekanikleri eklemek ise gerçekten bu işi Nintendo kadar iyi yapan firma sayısı az. Ancak bu konunun biraz dışına, mevzunun daha hizmet taraflarına girdiğimiz zaman da, kıyamam, o kadar kötüler ki.
PS3 ve Xbox 360 döneminde rakipleri patır patır çevrimiçi servisler duyurur ve uygulamaya koyarken kendi oyuncularını hâlâ 1995 senesinden kalma Friend Code’lara mahkum bırakan Nintendo, 3DS / Wii U döneminde merhamete gelip eShop sistemini çıkartmıştı. Oradan sonra işler düzelir diye düşündük, ama belli ki mentalite olarak hâlâ Tetris’in en popi oyun olduğu günlerdeyiz, zira yeni duyurulan Switch uygulaması gerçekten çok büyük bir mentalite hatası içeriyor.
Konsolların akıllı cihazlarda uygulamasının olması yeni bir durum değil. Ancak biz bugüne kadar bunların manalı bir takım fonksiyonlara sahip olmasına alıştık. Hem PlayStation, hem de Xbox’ın uygulamaları sosyal özelliklerin yanı sıra alışveriş olanakları, başkasının cihazına login olma, ikinci ekran olarak kullanma gibi çiçeklikler içeriyor. Switch uygulaması? Şimdilik sadece Amerika kıtalarında denenebilen uygulama, beta olduğu için sadece Splatoon 2 ile uyumlu, onda da istatistik gösterip eşya alabiliyorsunuz. Peki, bu çok tatlı. “Başka ne yapabiliyor” diyeceksiniz… E işte voice chat var. Akıllı telefonda. Oyun oynarken. Oyunun içinde yok bu olay.
Bakın, Discord diye bir şey var. Skype var. Messenger var, WhatsApp var, Viber var. Çok bayarsak açar baya baz istasyonu üzerinden ararız yani. Üstüne üstlük bir de, kıyamam, yazmışlar ki “arka planda çalışamıyoruz” diye. Yani ekranda da açık duracak ha, mecburiyet öyle. E ben bunu kullanasıya kadar açarım bir Discord odası, vur patlasın çal oynasın demiyor musunuz? Diyorsunuz. Elbette uygulama nihayete yaklaştıkça kaliteli özellikler de eklenecektir ama, yine de şu işin içinde bir tatlı geri kafalılık yok mu sizce de?