Artık şu raddeden sonra, Christopher Nolan’ın yarıştığı tek bir kişi var, kendisi. “Nolan filmi” diye bir şey var, ve Nolan filmleri, 2011’den beri sadece diğer Nolan filmleriyle yarıştığı bir kulvarda koşuyor. Bu yüzden, İngiliz yönetmenin yeni filmi Dunkirk ile ilgili, kafamızda “kötü olacak mı?” gibi bir soru işareti yok. İyi olacağına az çok eminiz. Olsa olsa, “Inception kadar mı iyi olacak, yoksa Prestige kadar mı?” diye sorarız yani…
Anlayacağınız, Dunkirk için heyecanlıyız. Nolan’ın son birkaç filminde olduğu gibi, yine efsaneler efsanesi bir kadro toparladığı Dunkirk, İkinci Dünya Savaşı’nda geçen bir hikaye. Esas kadromuz, Tom Hardy (Mad Max), Mark Rylance (Bridge of Spies), Kenneth Branagh (Jack Ryan), Cillian Murphy (28 Days Later), James D’Arcy (Agent Carter) gibi isimlerden oluşmakta. Bu beşlinin yanı sıra, Fionn Whitehead, Aneurin Barnard, Jack Lowden ve acayip bir şekilde, One Direction’dan Harry Styles da var.
“Bunlara daha önce değinmiştin?” diyeceksiniz, haklı olacaksınız. Tekrar bir anımsatma geçmemizin sebebi, filmin ilk resmi sinopsisi, ve set fotoğraflarının düşmüş olmas. Fotoğrafları zaten aralara sıkıştırıyoruz, göz atarsınız. Biz o sırada sinopsisi verelim. Şöyle diyor Warner Bros, Nolan’ın savaş filmi için:
Dunkirk, düşman tarafından etrafı sarılmış yüz binlerce İngiliz ve Müttefik askeriyle açılış yapıyor. Plajda, sırtlarını denize vermiş bir şekilde mahsur kalan askerler, düşman yaklaşırken, imkansız bir durumla yüz yüze kalmaktadırlar.
Sinopsis pek bir acayip, daha önce sadece filmin açılışını anlatanına denk gelmemiştim. Ama elbette, söz konusu Nolan olduğu için, çok da şaşırmamak gerek bir yerde. Neticede filmleriyle ilgili her şeyi gizli kapaklı tutmak konusunda, Abrams ile birlikte sektör lideri adam. Her halükarda, dedik ya, filme heyecanlanmak için çok da bir sebebe ihtiyaç yok aslında. Fakat şimdilik gelenleri takip de keyifli. Siz ne diyorsunuz, sizin yorumlar ne?